Keyiflice okuyun la
Yorumlarınızı bekliyorum
📍
Elindeki dosyayı inceliyordu bir süredir, aklına sürekli güzel sevgilisi gelirken nasıl okuduğunu anlayacaktı bilmiyordu. Ofladı ve geriye yaslandı bir süre, olduğu yerde gözlerini kapattı bir kaç dakika için.
Ösmen sen sevmiyo beni, sarilmiyo...
Uyumadan hemen önce eğer bir an bile kolunu onun belinden çekerse aynı bu şekilde söylenerek sokuluyordu adama Rodas, iç çeke çeke adamın dibine girip boynunda uyuyakalıyordu her seferinde.
Askim sen sus ben yapcak melelen.
Gülümsedi Özmen, menemen yapacağım diye sulu dometesli yumurta yapmıştı. Özmen yedikten sonraki üç gün mide ağrısı çekmişti bu nedenden ötürü. Keşke yine yapsaydı da yine 3 gün boyunca mide ağrısı çekseydi.
O kiz sana bakti Ösmen! Yolacagim onu simdi.
Hararetle ve Türker'in de gazıyla kadının üstüne atlamaya çalışmasına karşın Özmen zor engel olmuştu. Biraz oğlanın dayağından nasibini almak zorunda kalmıştı. "Hay amına koyayım ya, aşık olduğumu biliyordum da hiç bu kadar derin olduğunu anlamamıştım. Yanımdayken hiç bu kadar uzak hissettirmiyordu." Şimdi sanki terk edilmiş gibiydi.
Önce telefona sarıldı eli, üç koca gündür sadece Amerika'ya gittiği gün ona ulaşıp ben iyiyim aşkım diyebilmişti. Sonraki günlerde telefonu asla ama asla açmamıştı. Ailesiyle problemlerini halledemediğini düşündüğü için bir hafta daha izin vermeye karar vermişti.
Sonrasında hala ulaşamazsa ne yapıp edecek ve Amerika'ya sevdiği adamın peşinden gidecekti. Dünyadaki hiçbir şey ondan daha kıymetli olamazdı Özmen'in gözünde.
Bir kez daha şansını denemek için oğlanı aradı genç adam, telefon çalmazken hattın kullanıma kapalı olduğunu duyar duymaz ayaklandı. Bundan sonrasından o mesul değildi.
Odasından hışımla çıkıp Türker'i bulmak için arka bahçeye ilerledi, yine çömezlerden birini zorbalıyor olmalıydı. "Senden Suriyeli gibi bir hava aldım el bombası, valla bir yanlışında Esad bum. Karışmıyorum yani." 1,60 boyundaki esmer dağınık saçlı genç askerle konuşmasına şahit olup hasbinallah dedi Özmen.
Asker ise Özmen'i görür görmez hazırola geçmişti. "Komutanım!"
"Rahat ol asker. Komutanınla yalnız bırak bizi." Siktir git de diyebilirdi ama askerlerin özgüvenini zaten Türker yok ediyorken o da toprak atmak istemiyordu. Asker dediğin yapıp emredersiniz komutanım diyerek uzaklaştı oradan.
"Noldu abicim? Bir durum mu var?" Türker'in kaşları çatılmış, merakla dikleşmişti. "Var biraz... Rodas'ın hattı kapanmış." Türker siktir lan gibi bir tepki verdi ilkin.
"Amına koyayım ben onun o ailesinin. Ne zaman gidiyoruz?" Özmen gülümsemek için zor tuttu kendisini, dostunun sırtını sıvazladı. "Eyvallah koçum ama tek gideceğim, sadece beni idare etmenizi istiyorum sizden."
Türker can sıkıntısıyla ofladı. "Ya bunu mu dert ettin be Ösmen komtan, tabii ki arkanı kollayacağız lan, bir de söylüyor. Sen bize ne yapmamız gerektiğini söyle, babam pasaportu halleder. Biliyorsun bizim pederin burnunun olmadığı delik yok, hallederiz. Sen izni hallet buradaki."
İki dakikada kafada her şeyi kurguladı Türker, genelde iş bitirici olma konusunda üstüne adam tanınmazdı. Pek endişeli bir adam değildi.
"Tamamdır, vize işinde sıkıntı olmaması gerekiyor bak Türker." Hemen sevgilisine ulaşıp onu oradan çekip almalıydı yanına. " Olmaz abicim diyip rahatlattı Türker. "Sen şimdi yazı yaz yukarıya, hemen izni al babam 3 gün içinde halleder senin vizeyi. Bana bak paran var mı?"
"Var, sen onu sıkıntı etme."
"Yoksa vereyim bak?" Bileti dahi epey bir para tutacaktı, destek gerekiyorsa her türlü desteği verebilirdi Türker. "Var lan param, sen bunu sorma bana. İşimi hallet yeter."
"Tamamdır." İkili oracıkta ayrılırken Türker eline hemen telefonunu aldı, aylardır babasını aramıyordu. Zaten normal şartlarda baba oğul dediğin yılda iki kez bayramdan bayrama görüşmeliydi.
"Alo baba?"
"Oğlum?" Türker şimdiden sinirle dolmuştu, adamla ne zaman konuşsa gerginlik hat safhaya çıkıyordu. "Nasılsın?"
"İyi, sen?" Babası neden aradığını sormayacaktı, zaten Türker hemen dökülürdü. "İyi iyi, işim var seninle."
"Sikimin artığı yılda bir kere sadece işi düşünce arıyor. Ne oldu lan? Erkek sevgilinin aşireti mi bela oldu?" Oğlunun sağlam bir dayağa ihtiyacı vardı, kesin karar vermişti adam.
"La sen bunu nereden biliyorsun? Erkek sevgilimi?" Şoklar içine girmişti saniyeler içinde. "Ayaklarıma kapanmadın mı lan sen benim, bizi aynı görev yerine koymazsan Irak'a giderim gelmem bir daha demedin mi?"
Türker hince gülümsedi. "Sen bunu sindirecek adam değilsin, noldu da kabullendin piçini?" Bu işte bir iş vardı, babasının kendisinin alnına ibne diyerek Taksim meydanına asması lazımdı.
"Aslında keserdim de biletini, adam etti seni. Sizi uyurken görünce sıkacaktım kafana çok niyetlendim de annen durdurdu. Seni izledik bir süre, baktık gerçekten adam oluyorsun bıraktın tüm pis çevreni. Biz de karışmadık daha fazla." Türker eğer duygusal biri olsaydı ağlayabilirdi fakat şakasına vurdu.
"Vay be, senden beklenmeyecek kadar iyi bir babalık örneği. Adam olduk eveallah da başka işim var seninle. Hem bir ara hatırlat da Şahin'le tanıştırayım sizi, bir elinizi öpsün." Adam siktir lan derken Türker de kahkaha attı.
"Neyse baba, Özmen komutanıma Amerika için vize çıkarman lazım." Adam hasbinallah çekti. "Karı da ayarlayayım mı bir de piç kurusu?"
"Yok o kadarına gerek yok, sen sadece vizeyi ayarla. Ben sana tüm bilgileri göndereceğim, bak baba senden kolay kolay yardım istemem bu acil. " Ofladı adam, bu çocukla ne zaman konuşsa başı ağrıyordu.
"Tamam, bir daha bir şey istersen sikerim belanı." Türker gülümsedi, babasının baba olduğu zamanları seviyordu. "Eyvallah şekerim, öpüyorum balım seni. Kendine iyi bak babiş, hadi bayy."
Babası erkek orospusu diyerek kapattı telefonu.
"Babam olmasa makara adam ya, of neyse Şahin'ime kaldırdım yine adı geçince... Of."
📍
Bölüm nasıldı???
Sizi seviyorum ♥️ 🌼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sen benziyorsun hayvan!
General Fictioninterseksüel birey içerir. . . . "Sen benziyorsun hayvan!" "Kes lan sesini kâfir." . . . mpreg.