🫀 7

4.4K 488 160
                                    


Keyiflice okuyun la

Yorumlarınızı bekliyorum

📍

"Sen açıp bakacak mı bana? Doktor bulacak mı sonra?" Eğer doktor bulacaksa istediği gibi kontrol edebilirdi oğlanı komutan. Fakat bulmayacaksa boşuna baktırmış olmak istemiyordu. Özmen yeni çıkan sakallarını kaşıdı sol eliyle, çenesini sıvazladı.

"Durumun çok mu kötü? Ne yapmak lazım? Şuan doktor bulmam mümkün değil." Rodas masumca baş salladı, çoktan istifa dilekçesini yazmıştı. Amerika'ya gider gitmez görevine son verip memleketi Resmo'ya yerleşecek balık tutacaktı. Bu kadar aksiyon onun için bile fazlaydı.

"Şey tedavi görmem gerekiyor, yara var..." Özmen komutan hımlayıp odada döndü biraz, ne yapılabilir düşünüyordu. "Bak ben doktorla konuşayım sanki sen kadınmış da yara olmuş gibi. O da hangi ilaç gerekliyse yazsın, nasıl kullanacağını anlatırım ben sana." Başka da bir şey gelmiyordu aklına.

Mecburen doktoru tehdit edecek, zorla reçete alacaktı fakat mecburdu. Oğlanı sonu ölüme varabilecek bir şeyle öylece bırakamazdı.

Rodas sevinçle komutanın boynuna atladı. "Komtan! Sen çok tatlı aynı bal! Teşkürler. Sen gerçek bir adam!" O kadar mutluydu da adamın yanağını öptüğünün farkında bile değildi. Özmen komutan hemen kenara çekilip durdurdu oğlanı.

"Yavaş ol ulan! Ne sarılıp öpmeler? Kendine gel, tekrar duşa gir alkali temizlik falan yap." Dağda kalacakları için internetten her türlü kapabilecekleri hastalıklar karşısında ne yapılabiliri araştırmış bir adamdı kendisi.

Cinsel organların nasıl mikrop kaptığında temizleneceğini de biliyordu da şimdi yeni aklına geliyordu.

"Ben.. özür... Nasil yapacak?"

Ofladı Özmen, bu oda sıcak mı oluyordu yoksa o mu boğuluyordu anlamadı. "Yani karbonat getireceğim suyla karıştırıp o bölgeni iyice yıka, mikrobu kırar diye düşünüyorum." Yunan uslu uslu başını salladı, duş almak dünyanın en güzel şeyiydi ve komutan duş al diyorsa alırdı.

Suyun parasını o ödemiyordu ya...

"Şey... Komtan!" Bu soruyu sormazsa içi rahat etmeyecekti kuşkusuz. "Evet?"

"Ben kötü kokuyor mu?" Dudakları büzülü bir halde merakla sormuştu, neticede kendi kokusunu tam alamamıştı ve birine sormalıydı. Belki de kötü koku geldiği için yeniden duş al diyordu ona.

"Dalin zımbırtısı gibi kokuyorsun merak etme, daha önce aklıma gelseydi ilk duş alacağın zaman getirirdim karbonatı. Şimdi sen hazırlan ben getirip geliyorum. " başını salladı oğlan, içi ferahlamıştı. "Dalin ne ki?"

"Bebek kokusu... Yeter bu kadar lak lak, gidiyorum ben." Özmen hızla odayı terk ederken Rodas'ın yüzünde şapşal bir gülümseme meydana geldi.

"Ben bebek!"

Kıkır kıkır döndü yatağına, bunu bir yere yazsa iyi olurdu. Türk komutan ona bebek kokulu demişti.

"Komtan da güzel kokuyor... Ben de söylim ona üzülmesin." Kendi kendini onaylarken gülümsemeye devam etti. Bu anı asla unutmayacaktı.

-------------

Ertesi gün, sabah;

"Gel lan buraya yumurta tokuşturalım." Türker Yunan'ı kahvaltıda ablukaya almış alay edip duruyordu. "Ama yumurta olur ziyan!" İstemiyordu, yumurtasını güzelce soyup yiyecekti.

"Sus la gel şuraya, kimin yumurtası önce kırılırsa o diğerine verecek." Şahin dün gece kendisine sarılmasına izin vermemiş götünü dönüp yatmıştı. Türker, ona sarılmadan uykuya dalamıyordu işte, keyifsizdi.

"İstemiyor ben! Ösmen komtan! Yardım!" Ayağa kalkıp pıtı pıtı yürüdü komutanın yanına. "Kalkmak ister mi sen? Ben oturcak komtan yanına." Askeri kolundan tutarak kaldırıp yerine oturdu çabucak. Ardından Özmen komutana döndü ve şirince gülümsedi, yumurtası elindeydi.

"Tabak kaldı, vercen mi?"

Özmen komutan hasbinallah diyip tabldotunu uzattı oğlana. Türker'in kaşları çatıldı ve bir anda yüzü güldü, en köşede sesleri duyulmayan masadaydılar ve 5 kişilerdi.

Yani istediği kadar dalga geçebilirdi.

"Hayırdır ya kocan mı bu adam da arkasına saklanıp duruyorsun sen?" Şahin yanındaki adamın kafasına vursa da cümleyi bitirmesine mani olamadı. " Kolundaki kılları ateşe verip öyle tur attırırım sana nizamiyede Türker." Özmen'in sakin sesi bile ürkütmüştü masadakileri, Türker hariç.

"Ayıp ettiniz komutanım, ben bu yellozla konuşuyorum." Rodas aa diyerek açtı ağzını. "Sen çok kötü insan! Hiç susmuyor! Sen gitcek cehenneme ben diycek baybay." Bertan kahkaha attı Şahin'le beraber. Sonunda Türker'e laf yetiştiren biri çıkabilmişti.

"Kız sen ne diyorsun? Yolarım seni, bay bay diyecekmiş. Gavura bak cennette Şahin'imle beraber senin yanmanı izleyeceğim." Rodas yumurtasını soyup çabucak bir ısırık aldı, çok seviyordu haşlanmış yumurtayı. Özmen onun bu iştahlı haline çocuk diye geçirdi içinden.

"Bu sana yanmış, dikkat et yalnız kalma bunla." Şahin'e yönelik konuşması Özmen'i bile gülümsetti. "Sanane lan Şahin'le öyle konuşma. Benim o zaten." Adamın omzundan tutup kendisine çekerek saçlarından öptü, bunu ne Rodas ne de Şahin beklemiyordu.

"Aaa Türkler homoşey değil!" Parmağıyla ikiliyi gösterirken Özmen oğlanın parmağını tutup indirdi sakince. Homofobik demeye dilinin yetmemesine bir ara gülecekti, yazmıştı bunu bir kenara.

"Onlar homofobik de değil homoseksüel de değil." Anlamıyordu Yunan, o zaman neden böyle davranıyorlardı. Acaba Türkler böyle miydi genelde?! Bunu gitmeden çözecekti. "Ama onlar! Gördü ben işte öptü!"

"Türker dalga geçiyor, seninle de geçebilir." Rodas kaşlarını çatıp Türker'e baktı. "Bana yaparsa öyle sen, bir vurur totondan çıkar mermi. Tamam?" Bertan güldü yine, inanılmaz keyifli bir kahvaltı oluyordu.

"Hadi ya yarram sana asla dokunmam ben." İğreniyormuş gibi yüz buruşturdu Türker. "Ona da yapma!" Özmen komutanı işaret edip konuştuğunda komutanın kendisine baktığını gördü. Kulağına yanaştı açıklama ihtiyacıyla.

"Sen sevmiyor temas."

"He... Hiç sevmem temas."

Müptelası olmayacakmış gibi....

📍

Bölüm nasıldı?

Rodas'ın tatlılık şaka mıı

Sizi seviyorum ♥️🌼

sen benziyorsun hayvan!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin