🫀 10

4.3K 495 127
                                    

Keyiflice okuyun la

Yorumlarınızı bekliyorum

📍

"Ben oturcak Sahin yanına." Akşam yemeği için herkes yemekhanedeydi, tim ise en kenarda diğerlerinden bağımsız takılıyordu. "Yürü git lan Şahin benim." Türker'i kaldırmaya çalışan Rodas adamın kafasına vurdu. "Senin malın?"

"Lan döverim seni bak!" Tam ayağa kalkacakken Özmen'in sert bakışlarıyla karşılaştı. "Türker buraya gel." Ofladı ve tabldotunu alarak Özmen'in yanına geçti. Yunan ise sevine sevine fakat asla Özmen'e bakmadan oturdu Şahin'in yanına.

"Meraba Sahin, sen nasil?" Nasılsın derkenki yüz ifadesi oldukça şirindi. "İyiyim kardeşim sen nasılsın? Yüzüne gözüne renk gelmiş." Türker karşı taraftan tısladı. "Daha da renklendireceğim ben onu."

"Ya bir sus Türker iki sohbet ettirmiyorsun." Şahin'in sitemli sesiyle sesini kesti, onunla tartışmak istemiyordu. "Ben de iyi... Azcik hastaydi ben ama simdi iyi." Kaşığını o çok sevdiği sulu köfteye daldırdı ve büyük bir lokma yedi. Bu yemekten kesinlikle çok hoşlanmıştı.

"İki gün sonra gidiyorsun Yunan, ne hissediyorsun?" Berkant bir yandan çok sevinçliydi, sonunda karısına çocuğuna kavuşabilecekti. "Mutlu... Ben istifa edecek, koye yerleşcek." Hepsinin dikkatini çekti bu.

Özmen komutanın bile.

"Neden?." Diye sordu fakat Rodas onun yüzüne bakmıyordu, direkt Berkant ile muhattaptı. Türker komutanının kulağına eğildi. "Siz kendinizi affettirmediniz mi daha? Komutanım vallahi insan değilsiniz."

"Kes amına koyayım!"

"Vallahi ben de merak ettim Rodas, niye istifa edeceksin?" Berkant tüm dikkatini verdi oğlana. Rodas gördüğü ilgiyle memnunca gülümsedi, yeni arkadaşlar edindiğini hissediyordu.

"Benim bünye zayıf, hemen oluyor hasta." Kimse neden olarak buna inanmasa da ses etmediler. Havadan sudan muhabbet dönerken Türker sık sık Şahin'e laf atıyordu. Rodas sesini çıkarmadan edemedi bu duruma.

"Sen asik Sahin'e, ben biliyor. Kesin asik." Şahin'in yediği lokma boğazında kalırken Türker homurdandı. "Ne alakası var amına koyayım iki insan çok yakın olamaz mı? Her yan yana insanı öyle zannetme." Sinirlenmemişti, Şahin'in ters bir tepki vermesini istemiyordu.

"Sen hic inandirici degil, aptal."

"Ayıp oluyor su sever vatandaş! Tuttuğum gibi Akdeniz'e yollarım seni." Rodas Şahin'in sırtına bir kaç kez vururken adama dil çıkardı. "Senin zeka geriden geliyo, musmula."

Türker ulan dese de Özmen komutan yüzünden dokunamıyordu Yunan'a, yoksa şimdiye arkadaş ayağına on kez kafasına geçirmişti. "Sen dua et Özmen komutana, yoksa serin sularda bulurdun kendini."

"Ben ona anca etcek beddua.." yemeğini daha fazla yemeden kalktı masadan, iştahı da kapanmıştı birden. Özmen'in de iştahı kalmazken bir kaç dakika sonra da o kalktı masadan.

"Şş Şahin'im iki gün sonra evimize gidiyoruz lan, çıplak yatmazsam adam değilim." Berkant öh be abicim dedi. "Hazır çıplakken çak bir de adama bari, insan gibi hareketlerin olsun bir kere de." Şahin bunalmıştı bu durumdan, rengi belli değildi Türker'in, bir an onun her şeyiyken bir an sadece dostu, bazense sadece öylesine bir arkadaşı oluveriyordu.

"Lan ne alakası var ya, ben öyle yatmayı seviyorum. Hem şahin bugüne kadar bir şey demedi bana. Değil mi Şahin?"

"Söylememe çok müsade ettin sanki, yapma bundan sonra. Rahatsız oluyorum artık." Telefonunda kayıtlı bir kızın numarasını görmüştü bir ay önce, bu gerçeği kabullenmiş fakat Türker'in aşırılıklarından kaçınmaya başlamıştı artık.

"Ben ne yaptım sana? Resmen bir aydır köpek gibi davranıyorsun bana, ben ne yaptım sana Şahin?" Sürekli problemi kendisinde aramaktan yorulmuştu. "Bir şey yapmadın... Allah razı olsun senin sayende bu time girdim, sen beni bu noktaya getirdin. Ama bazen arkadaşlık ilişkisini aşıyormuşuz gibi geliyor, yani bilirsin... Sınırımız olmalı diye düşünüyorum."

Türker sinirle çatalı büktü, kim Şahin'in aklına bunları sokuyorsa onunla şahsi bir meselesi vardı artık.

"Bizim aramızdaki ilişkinin aşırı olduğunu düşüneni sikerim ben, sen neyi dert ediyorsun?" Olan her problemi tek başına bile hallederdi. "Ya öyle bir şey değil işte Türker, aşmayalım artık. Anla işte..." başı eğik sadece yemeğini inceliyordu.

Türker'in masaya tabldotunu vurarak kalktığını duymuş fakat bakmamıştı, bakmayacaktı. Berkant sıkıntıyla nefes aldı giden Türker'in arkasından. "Yani sizin aranızdakilere yetişmek zor, karımla aramda daha az kaos vardı. "

"Çünkü sensiz uyumayıp başkalarıyla konuşan bir erkek değildi karın. Neyse... Böylesi en iyisi, en doğrusu." Sıkıntıyla nefes verdi, artık aralarının açık olacağını ön görmek zor değildi. "Yani... Haklısın abi, ne diyeyim."

-----

Rodas mırıldanarak suluyordu çiçeğini, üç gün önce bahçede solmak üzere saksıda bulmuş hemen odasına götürmüştü. " Ay sen açcak cicek ama ben görmicek! Ösmen komtan da görmesin tamam?"

Çiçeği tembihledikten sonra yapraklarını tek tek öpüp kıkırdadı, elinin değdiği her şeye karşı neşe saçıyordu. "Acaba hangi renk acacak sen? Mavi bence... Kirmizi açma tamam? Ben sevmem."

Sanki çiçek dinliyormuş gibi onunla özenle konuşuyordu. Yüzündeki gülümseme hiç solmadı. Bir saat kadar sonra kapısı çalındı, bir asker eline büyük bir kutu getirmişti.

"Bu ne?"

"Bilmiyorum, size gelmiş."

"Teşkürler asker, bitanesin!" Asker gülümseyip gitti ve Rodas da çabucak içeriye girdi, merak ediyordu ona gelen kutuyu. Yatağın üstüne oturdu ve açmaya başladı, onlarca çikolata onu karşılarken altındaki farklı, resimli çiçek tohumlarıyla sevinçle doğruldu.

Kim ona bunu gönderdiyse onu çok iyi cözmüş olmalıydı.

"Ay negris! Ay krisantim! Ay ay şeyi." Ay çekirdeği diyemese de ne demek istediğini kendisi biliyordu. "Ay hepsi cok gusel!" Kutunun en dibindeki not eline gelirken heyecanla aldı ve sesli bir şekilde okumaya başladı.

"Hislerini incittiğim için üzgünüm, pek güzel sözden, hareketten anlamam.. ama seni kırdıysam özür dilerim.

Umarım beni affedersin.

Ösmen komtan..."

📍

Bölüm nasıldı?

Sizi seviyorum ♥️🌼

sen benziyorsun hayvan!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin