28.bölüm."ATEŞLE BARUT"

38.2K 1K 178
                                    

Merhaba! Nasılsınız? Kendinizi nasıl hisediyorsunuz? Ben kendimi toparladım ve burayı çok özledim. Sizleri de çok bekletmeden bölümleri atmak istedim. Geçen sefer çok iyi değildim. Bunu bence yazdığım satırlardan anlamış bulunmaktasınız... Kendimi hiç bu kadar yıpranmış, tükenmiş ve hayal kırılklığına uğramış hissetmemiştim. Bu hem de hikayeye çok derinden etki ettiği için ve yazmaya bile mecalim kalmadığı için mecburen bıraktım. Ancak şimdi kendimi toparladım ve yeniden yazmak için çabalıyorum. Gün geçtikçe büyümemiz beni daha çok sevindiriyor inanır mısınız? Kalbim her okunma sayısını gördükçe daha fazla çırpınıyor. 🥺❤️

Bu hafta sonu iki bölüm atacağım diye size söz verdim. Sözümü de unutmadım. Bu bölümü herkesin uzun zamandır beklediğini biliyordum. Bugün biraz farklı bir bölüm okuyacaksınız ve ben elimden geldiği şekilde bunu size aktarmaya çalışacağım. Aslında bu gibi konulara hakimim ve bir çok insanında hakim olması gereken bir konu bana göre. Çünki hem duygularımızdan hem de bedenimizin hazzı bakımından tatmin olmasına yol açıyor. SMUT bir bölüm olarak yayınlayacağım. Bunun önceden duyurusunu yapmak istiyorum. Lütfen rica ediyorum rahatsız olanlar ve yaşı 18-den küçük olanlar okumasın. Bunu sizin iyiliğiniz için söylüyorum aslında. 🥺

Umarım beğenir ve hoşunuza giden bir bölüm olur. Kendinize iyi bakın!

BU YAZAR SİZİ ÇOK SEVİYOR! 🤍🦋

Instagram: bu.yazar



28.bölüm. "Ateşle Barut"

"Bana ne istediğini söyle, güzelim"




Evlenmiştik.

Bu son bir aydır yaşadığım trajikomik olaylar bitmek bilmiyorken hayat bana bütün sürprizlerini sunmuştu. Bundan bir ay önce akademik olarak yükselmek isterken, evleneceğim aklımın ucundan geçmiyordu. Ve şu an elimde bir yüzük ve yanımda çekimine karşı koyamadığım adam duruyordu. Kara Murat.

"Hayat çok garip değil mi sence de?" Yaylada çok güzel çiçeklere dokunarak Karadeniz rüzgarını hissediyordum. Çiçeklerin narinliyi ve güzel kokusu ise beni benden almaya yetiyordu.

"Hayat her zaman garip, Gül." Dedi Murat düz sesle. Ona döndüm. Beni takip ediyordu yavaş yavaş.

"Ne düşünüyorsun?" Diye sordum. Yüzünde bugüne kadar hiç rastlamadığım huzuru gördüm. Her zaman endişeli, gergin ve kızgın, hırçın halinin yerine huzur geçmişti sanki.

Ellerini cebine sokarak küçük adımlarla yanıma ulaştı. Dibimde durduğunda kalbim hızlandı. Bu adamın etkisi üzerimde öylesine büyüktüki her hareketi beni mest ediyordu. "Bir şiir var. Bilir misin?"

Kaşlarım çatıldı. "Ne şiiri?"

"Evleniriz belki bir gün...
Çocuklarımız olur;
Bana benzer şair olur,
Sana benzer şiir olur... Demiş Cemal Süreya." Gülümsedim. İri ellerini küçücük yüzüme koyarak sıvazladı. "Bu şiiri sana ait olan günlüğüme yazmıştım. Seni gördükten tam iki ay sonra yazdım. Mahallenin çatlamış duvarında yazılıydı ve bana seni hatırlattı. Bende sana hitafen yazdım günlüğüme. Sana ait olana..."

"Bana ait olan bir günlük mü?" İyice merak duygusu bedenimi sarmıştı. "Nasıl yani? Bana günlük mü yazdın?"

"Seni gördüğüm ilk günden beri..." Dedi Murat. Gözlerim kocaman açıldı. Buna inanamıyorum. "Gösterme mi ister misin?" Başımı hızlıca salladım. Dudakları kenara kıvrıldı. Öpmeye doyamadığım dudakları... "Tamam. Gel benimle!"

KARA MURAT | Mahalle SerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin