Yiğit kapıyı çarparak odadan çıktı ve gözü koltukta oturmuş yiğite şaşkınlıkla bakan inciye kaydı.
"Ne!?"dedi ve askılıktan montunu aldı, incide ayağa kalktı ve.
"iyi misin?"diye sordu yiğit ise."Sanane?!"dedi ve montunu üstüne giyidi incide o sırada onun yanına geldi ve."Eray abiyle mi tartıştınız abi-""Bana bir kez daha abi deme!"dedi net bir şekilde, ilk defa bunu sesli dile getiriyodu inci şaşkınlıkla ona baktı yiğit ise tekrardan ezbere bildiği yüzü izledi..
"Abim değil misi-?"
"Ben senin abin değilim! Sende benim kardeşim değilsin!"dedi yine sesi çok netti. Kapıyı açtı, o sırada incide askılıktan montunu aldı ve üstüne hızla giyip oda yiğitin peşinden gitmeye başladı, yiğit ilk başta onun gideceğini düşündü fakat gitmediğini görünce durdu ikiside sessizdi sadece hafif bir esinti ve deniz sesi vardı.
Birden yiğit onun kolunun kavranmasını hisseti inciyi zorlamadan kendisi ona döndü."inci gözlüm.."dedi. İnci ise."kötü birşey mi söyledim?, kalbini falan mi kırdım? özür dilerim..bilerek yapma-"
"Sen benim kalbimi bir kere değil, binlerce kez kırdın..paramparça ettin bense öylece sustum!"dedi yiğit ve gözlerini denize çevirdi."Beni hiç fark etmedin inci gözlüm.."diyerek gideceği sırada inci."Gitme!.."dedi ve bu sefer iki eliyle onun kolunu kavradı."Ne yaptım bilmiyorum ama özür dilerim Yiğit abi!"dedi.
"Hala aynı şeyi yapiyosun!, bana abi demeyi kes!"dedi yiğit tekrar incinin gözlerine baktı.
Bakmamalıydı oysa o inci gözlere..
"Yiğit ne oluyo artık söyliyecek misin?"diye sordu inci, anlamıyordu yiğit hep neşeli güler yüzlüydü aslında.
"Hiç yaralarımı gördün mü..?"dedi, inci bir kez kolundaki kemer yarasını görmüştü onun dışında hiçbir yarasının olmadiğini söylemişti yiğit.
"Sana yalan söyledim o kemer yaralarından sırtımın bir çok yerinde vardı..ama o yaralardan daha çok acıttın sen beni!"dedi yiğit babasının verdiği acıda ağır bir acıydı evet ama geçmişti o yaralar, kalbindekiler nasıl geçecekti peki."Niye beni suçluyosun!"dedi ve yiğitin kolunu bırakıp oda konuşmaya başladı."Boş boş triplere giriyosun şu an!"dediği an yiğit patlayacak noktaya gelmişti.
"Yiğit korkak,Yiğit boş boş triplere girer,Yiğit yalancıdır,Yiğit salaktır,Yiğit hep gülmek zorundadır!, BENDE İNSANIM,İNSAN!"dedi yiğit ve arkasına dönüp bir daha bakmadı.
Bir kaldırımda öylece oturmuş boşluğu izleyen yağmuru gördü onun yanına oturdu ve."Neden hep Böyle oluyor..?"diye sordu yiğit. yağmur ise."bilmiyorum."dedi.
"Evreni seviyorsun değil mi?"
"İnciyi seviyorsun değil mi?"ikiside sustu, cevabını bildikleri soruları bir birlerine sormak saçmalıktı.
"Ailenden en çok kim canını acıttı?"dedi bu seferde yiğit, Yağmur ise hiç düşünmeden."Annem.."dedi sonra."Ya sen?"diye sordu.
"Babam.."dedi oda hiç düşünmemişti.
"Yiğit.."dedi sesi hafif ağlamaklıydı.
"Anlat.."dedi yiğit uzun zamandır belliydi yağmur hiç iyi değildi..
"Abimi o 16 yaşındayken kaybettik, babam o sıralar bu işlere yeni yeni girmeye başlamıştı, abimle biraz dişari çıkmıştık, abim kendine su almak için markete girdi bense elimdeki telefona bakarken karşıdan karşıya geçiyodum.."dedi ve burnunu çekti yiğit ise dikkatle onu dinliyodu."Meğer kırmızı ışıkmış bende işte bakmadan geçiyodum bir arabada hızlı bir şekilde yolda ilerlerken karşısına ben çıkmışım"dedi ve gözünden bir damla yaş aktı, sonra iki,üç,dört..gözyaşları dinmedi..durmak bilmedi.
"Sonra abim araba bana çarpmasın diye beni itmişti ama araba ona.."hıçkırdı..hıçkırdı...kendi hıçkırıklarında boğuldu yiğit ise devamını anlamıştı hızlıca onu kolunun altına alıp sarıp sarmaladı..ve yağmur yıllar sonra ilk defa abi sıcaklığını tekrardan hisseti.
"Tamam..geçti,geçti"diyerek saçlarını okşadı sırtını sıvazladı.
"Yiğit abi..geçmiyo herşey karışıyo..bir kız çoçuğu oluyorum,bir katil oluyorum sonra güzelim oluyorum! Neyim ben hangisiyim!?"dedi Yağmur o sırada gözlerimiz kesişti.
"Sen benim Zoey'm ol!"dediğinde yiğit yağmurun kaşları çatıldı ve."Zoey ne be?"dedi, sesi hafif kısık çıkıyodu ağlaması ise azalmış hatta bitmişti aynı şekilde hıçkırıklarıda bitmişti.
"zoey 101'in başkahramanı. akademinin hem güzel hem akıllı hem iyi kalpli kızı. aynı şekilde telaffuz edilen yunanca "yaşam" anlamına gelen zoe isminden türediğini ve muhtemelen aynı anlamda olduğunu düşündüğüm bir kadın ismi."diyerek açıklama yaptiğinda yağmur elini öne doğru uzattı ve."gel yarın google olarak işe başla"dedi ikiside gülerken yağmur."yaşam sebebi miyim yani?.." diye sordu. Yiğit ise."bence çoğu kişinin yaşam sebebisin özelikle baban ve evrenin yaşam sebebisin."
"Babamı anladımda evren ne alaka ya?"diye sordu yağmur. Yiğit ise sırıtarak."Hade hadee nazlanmaaa! Bilmiyosun sanki evrenin sana kör kütük aşık olduğunu."
"Yok artık!."
"Var artık!."
"Neyse ben eve gideyim en iyisi babamın aklı bende kalmasın."
"Bencede benimkilerinde aklı bende kalmasın..gel beraber gidek."dedi yiğit ve yağmurun yanında yürümeye başladı. Yağmur ise gülümsedi ikiside havadan sudan konuşarak evlerine gittiler.
- Karakterlerimi ağlattıktan sonra hissettiğim: -
- Sjhshs her neyse nasılsınız ufocuklarım umarım iyisinizdirr👽-
- Sizce bölüm nasıldı?? -
- Yağmur ve yiğit ikilisi?? -
- Bir sonraki bölümde görüsmek üzerrreeee ufocuklarimmm hepinizi çoook seviyorumm👽💤💞-