25. Muamma

1.2K 289 58
                                    




Keyifli Okumalar...


.

Mağlubiyettir aşk, bir selamına bile yenilirsin.

                                                                        Sezen Aksu


.

Sabah kahvaltı masasında toplanan ailede yüzü gülen İlbilge idi. Hazar odasından inmemişti evde olduğunu bilen yoktu.

"Sen hayırdır?" dedi İlay. "Ne o yüzünde güller açıyor."

Omuz silkti İlbilge, çayından bir yudum almadan önce gülümsedi. Masada Hazar'ın yokluğu taş gibi otururken İlbilge'nin keyfinin dört köşe olmasına gözlüğünün üstünden baktı Selim Bey. Dudağını bükerek oğlunun sandalyesine baktı.

"Bugün cumartesi, ne yapalım?" dedi Aybüke.

"Evet bir yere gidelim," dedi Altınay. "Kızları da alalım."

"Benim işim var," dedi İlbilge.

"Cumarteside mi gideceksin işe?" dedi Sezen Hanım.

"Hayır, birine sözüm var. Yakışıklı bir beyle geçireceğim günümü muhtemelen de ömrümü."

"Ne?" dedi Selim Bey.

"Hazar abi döndü!" dedi İlay.

Kapı önünde onları dinleyen Hazar odaya girdi. "Günaydın ailem."

Kızlar bir tur sarılırken Sezen Hanım gülümsedi. Selim Bey oğluna sarılırken gözleri nemliydi. Koca ömründe canından bir tane evladı vardı. Öyle de hayırlı bir evlâttı ki Selim Bey'in göz nuruydu.

Hazar İlbilge'nin yanına otururken ona göz kırptı.

"Tanıştırayım, yakışıklı o bey, bu bey."

"Ay siz barıştınız," dedi İlay çığlık atarken.

"Evli bile olmadan hatta gerçek sevgili değilken sizin kadar tartışan kaç kişi vardır?" dedi Aybüke.

Birbirlerine bakıp gülümsediler. Selim Bey de onlara eşlik etti. Sezen Hanım iç geçirdi. "Aşk ne güzel şey Selim," dedi. "Ah gençlik."

"Öyledir muhakkak," dedi Selim Bey.

"Düğün ne zaman?" dedi Sezen Hanım.

"Hemen yapalım," dedi Selim Bey.

"AA..." dedi Altınay. "Ablamı istemeyecek misin amca?"

Selim Bey kafasını kaşıdı. "Siz benim kızımsınız, nasıl olacak o?"

"Mustafa amcamdan istersiniz?" dedi Aybüke. "İstemeden vermeyiz kızı."

"Biraz sakim," dedi İlbilge. "Ne evlenmesi?"

Hazar başını eğerek kaşlarını havaya kaldırdı. "Ne?"

"Ne ne? Ben evlenme teklifi almadım, otuz yıldır birlikteyiz diye es mi geçeceksin?"

Hazar bunu hiç düşünmemişti. Masadakilerin yüzüne tek tek bakındı, birinin onun lehine bir şeyler söylemesini bekledi ama hepsi ayrı köşeye bakıyordu. "Ne kadar zor olabilir ki?" dedi mırıltı şeklinde.

"Hatırlıyor musun, sana bir şey söylemiştim o dans ettiğim gece."

Ona bakarken o gece bir misafir gibi gitti Hazar. "İyi ki çakma sevilisin, yoksa müzik duyduğunda benimle dans etmeyen biriyle evlenmek zorunda kalırdım." "Hayır!" diye inledi.

Kuş UçuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin