Keyifli okumalar... ;).
Gel be gel işte. Küfrüm tövbeme karışsın, aklım fikrime. Öyle bir gel ki bana nefes nefese.
Cemal Süreyya
.
Yanında hiç hoşlanmadığı genç adamla eğlence merkezine giren Yağmur, eğer Barlas içeride değilse Giray'ı boğmayı düşünüyordu. Hangi bayrağa selam verdiği belli olmayan Giray, Yağmur'un tarafını tutuyordu ama işte beylerinde arasında görünüyordu. Barlas'ın bu gece burada olacağını söylemiş, plana dahil olmuştu. İsterse olmasındı, Bahar ona bir bakış atınca her şeyi yaptırabiliyordu.
Yoğun müzik sesi kulaklarına dolunca etrafına bakınmaya başladı. "Sana güvenen aklıma sıçayım, Giray," diye mırıldandı. Yanındaki adam ona eğildi. "Bir şey mi dedin canım?"
"Ah... Hayır, yani evet kalabalıkmış diyordum."
"Evet, insanlar eğlenmeye geliyor."
"Evlenmezler ama eğlenmek için kız avına çıkar. Hepsi..." mırıltısını bu kez dişlerinin arasına sıkıştırdı. "Ya öyle görünüyor."
"Hadi gel geçelim."
Müziğin de ritmiyle bir süre sonra gevşedi Yağmur. Yanındaki Tunç ona uzun zamandır asılıp duran uslanmaz çapkınlardan biriydi. Mecburiyetten onu arayıp bu gece takılalım demişti. Gözü kapıdaydı, yarım saat sonra Barlas yanında güzel bir kadınla içeri girdi. Gözlerini kıstı Yağmur. Kadını süzdü biraz, güzeldi. "Ne buluyorlar ki bu çam yarmasında?"
"Ne dedin?" dedi Tunç.
"Çok eğleniyorum diyordum."
"Uzun zaman sonra beni araman heyecanlandırdı Yağmur. Ama güzel oldu, harika bir başlangıç yapabiliriz."
Yağmur ilk kez ona başını kaldırıp baktı. Fena değildi, güzel bir yüzü, şahane gözleri vardı. 'Kıpırdasana kalbim' dedi içinden ama kalbinde en ufak bir hareket bile olmuyordu. "Umarım Tunç." Başını kapıya çevirdi tekrar. İlbilge İle Hazar onların hemen ardından da Giray ve Bahar duruyordu. Bakışları biraz kenara kaydığında Barlas'ı geldiği kadınla gülüşürken yakaladı. Hırsla yerinden kalkacak olduysa da verdiği sözü hatırlayıp oturdu. "Arkadaşlarım da buradaymış, ben onlara bir merhaba diyeceğim."
Yağmur adeta kaçar adımlarla kalkıp arkadaşlarının yanına giderken onlar kendi locasına geçiyordu. Dördünü de otururken bulduğunda hemen geçip selam bile vermeden oturdu.
"Ben çok sıkıldım bu oyundan." Ellerini çenesine vermişti.
"Daha yeni başladık Yağmur," dedi Bahar.
"İyi o zaman git Tunç ile sen otur."
"Onu da çağırırız," dedi İlbilge. "Bu kadar sıkılma, bir işe girdik alnımızın akıyla çıkacağız."
"Gidin Barlas'a işaret falan yapın, beni görecekse görsün." Hızla ayağa kalktı. "Tunç'u sepetleyeceğim ondan sonra. Hiç erkek çekemiyorum, yapımda yok." Konuşarak gidiyordu.
"Giray kalk!" dedi Bahar. "Barlas'ı bul, onları da bu masaya çağır, ben de gidip Tunç ile Yağmur'u getireyim. Hızlandırılmış plan olsun artık yoksa infilak edecek Yağmur sonra biz Barlas'ın tarafına geçmek zorunda kalacağız."
Giray ok gibi fırladı. "Sen iste Sultan'ım."
İkisi iki ayrı yöne giderken İlbilge ile Hazar onları izledi. "Buradaki amaç nedir ve neden Giray sizin kankanız gibi hareket ediyor?" dedi Hazar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuş Uçuşu
General Fiction(CSK) serisi 1. Kitap. Bir gün seversin diye beklerken büyüdü içimde ne varsa. O gün hiç gelmedi. Ben şimdi vazgeçmiş olmamalıyım.