7. Bilemezsin

1.3K 350 68
                                    

Keyifli okumalar. ;))





*

Ben seni yazdım, herkes şiir sandı...

                                                                                                              Cemal Süreyya





*


Payidar kardeşler asansör kapısından yönetim katına adım attılar. İlbilge o sırada Hazar'la odasından çıkıyordu. Kardeşlerini birer iş kadını gibi giyinmiş, etraflarına yaydıkları gücün hazzıyla izlerken gülümsedi. "Onlar benim kardeşlerim."

Hazar da onun gibi hayranlıkla izliyordu. "O kadar belli oluyor ki, nasıl anlatsam bilemiyorum."

Sekreterler, asistanlar gözlükleri altından izler gibi bakıyordu. Sinan da kızların ardından odasından çıkmıştı, onları takip ederek yürüyordu. Selen tam arkasındaydı, üç güzel kadının sırtları dönük yürüyüşüne hasetle bakıyordu. Sinan'ın ardından devam etti.

Ablası ile Hazar'ın yanına gelen kızlar durdu. Üçü birden ablasına göz kırptı. "Olmuş mu?" dedi İlay.

"Efsanesiniz," dedi İlbilge.

"Kızlarım da gelmiş," diyen Mustafa Bey'i görmek için hepsi birden döndü.

"Nasılsın amca?" dedi Altınay.

"Sizi gördüm daha iyiyim."

Toplantı çıkışı ne kadar iyi olacaktı göreceklerdi. Kızlar sinsice gülümsüyordu.

"Hazır mıyız?" dedi Sinan kalemini cenine atarken.

"Babam yeni geliyor," dedi Hazar, asansörden inen yaşına meydan okuyan Selim Bey indi. Çalışanlarına selam verip alarak topluluğa yürüdü.

"Hazırız," dedi İlbilge.

Selim Bey takım elbisesinin şıklığıyla karşılarında durdu. "Bu işi ilk kurduğumuz gün tek hayalimiz buydu değil mi Mustafa? Bir gün çocuklarımızın bize eşlik etmesi, bak çoğu burada."

"Öyle..." dedi Mustafa başını aşağı yukarı salladı, yüzünden hiçbir şey okunmuyordu.

"O hâlde gidip başkanlarımızı seçelim."

Selim Bey önde grup hâlinde en uçtaki toplantı odasına ilerlerken gitseler de fısıldaşsak diye bekleyen ekip kapı kapanıncaya kadar nefeslerini tuttu. Hepsinin gözü Selen'in üzerindeydi, Selen o koridora, o giden gruba öyle büyük kıskançlıkla bakıyordu ki etrafındakiler onun bakışıyla kurşun sıkacağını düşünüyordu. Kaç saniye orada öylece kaldı bilemedi Selen ama etrafı biliyordu. Tam bir dakika kıpırdamadı.

Bir gün o odaya girecekti, o hisselere ve söz hakkına sahip olacaktı. Ucunda ölüm olsa bile yapacaktı. Kimse ama kimse ona engel olamaz yoluna taş koyamazdı. Topuğunu yere vurduğundan habersiz, odasına yürüyüp kapıyı çarparak kapattı.

"İşler karışacak," dedi Hazar'ın asistanı Hakan, İlbilge'nin asistanı Pınar'a.

Pınar kendine yaklaşıp dedikodu yapan adama yandan bir bakış attı. "Bizi ilgilendirmez."

Hakan başını kaldırdı. "İlgilendirdiği için demedim, ne bu hava?"

"İşinize bakın Hakan Bey," diyen Pınar dönerek uzaklaşırken Hakan ardından böceğe bakar gibiydi.

Toplantı odasında yerlerini alan kurul üyeleri için şu an için konuşulacak tek şey yeni başkanların kim olacağıydı. Mustafa Bey, Selim Bey köşesine çekildiğinden bu yana yani tam olarak iki senedir başkanlık yapıyordu. Durum bu masada biraz değişecekti artık. Yerini gençlere bırakmak gibi bir niyeti asla olmamıştı. Hayatı boyunca çalışan biri olarak emekli olmak, tepeyi kimseye vermek istemiyordu.

Kuş UçuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin