9

2.2K 78 37
                                    

ilahi bakış açısı

Dalgaların kıyıya vuruş sesi ikisininde kulağına çalınıyordu. Ortamdaki sessizlik hala son hız atan kalplerin sesini ortaya koyuyordu. İlkin kucağında huzur bulduğu adama iyice sığınmış, okşanan saçlarına karşılık kendisini uyumamak için zor tutuyordu. Kendini hiç olmadığı kadar huzurlu ve güvende hissediyordu.

Barış ise içinde kopan fırtınalara inat kendisini bayılmamak için zor tutuyordu. Kucağındaki yıllardır aşık olduğu kadın bütün sınırlarını zorluyordu. İnanmakta büyük zorluk çekiyordu. Şu an alarmı çalsa ve uyansa şaşırmazdı. Saçma düşünceleri ilgi odağından çıkarıp bütün ilgisini hak eden kişiye yöneltmeye karar verdi. Başını eğip omzuna yaslanan kadına baktığında gözlerinin neredeyse kapanmak üzere olduğunu görmüştü. Şefkatli bir tebessüm atarak onunla konuşmaya başladı.

"Güzel İlkin'im, uykun mu geldi hm?" Saçlarının okşanması kesilen İlkin dağılan odağını sonunda toplamayı başarıp karşısında ona seslenen sevgilisine döndü. Barış'ın ona karşı kullandığı hitaplar hala karnının içini bir tür kelebek ordusu istila etmiş gibi hissettiriyordu. Kısık ve uykulu sesiyle mırıldanmaya başladığının kendi bile farkında değildi.

"Hmm, birazcık geldi sanırım." Barış kızın tatlılığı karşısında kendini sıktı. Tek yapabildiği elini kızın yanağına uzatıp narince okşayabilmekti. Güzel İlkin'i hareket karşısında gözlerini kapatıp yanağını iyice ele bastırdı. Barış bu sefer dayanamadı ve öne eğilip zaafı olan yanaklarına kokulu uzun öpücükler bıraktı.

"Hadi o zaman güzel kaptanım. Sizi evinize bırakalım." Gözlerini zar zor açan kadına karşılık bu işin böyle olmayacağını anlayıp kendisi ayağa kalkarken onu da kucağında kaldırdı. İlkin'in kollarının kendi boynuna sarıldığını hissettiğinde tutuşunu sıkılaştırdı ve arabaya doğru yürümeye başladı. İçine dolan yoğun hisleri hissetti. Bu hislerin şüphesiz en büyük sebebi kucağındaki kadındı.

Arabanın ön koltuğuna kızı yavaşça yerleştirdi ve kemerini takarken uzanıp saçlarına ufak bir öpücük bıraktı. Kendiside arabaya geçip daha öncede İlkin'i evine bıraktığı için bildiği yolları yavaş yavaş geçti. Yavaş ilerliyordu, bunun bir sebebi İlkin'in biraz daha uyuyabilmesiydi. Diğer sebep ise şüphesiz onunla daha çok kalmak istemesiydi. Ne kadar yavaş gitmiş olsa da sonunda evin önüne geldiğinde aracı durdurdu ve bir müddet yanda uyuyan güzel sevgilisini izledi.

10 dakika sürenin ardından artık İlkin'i kaldırması gerektiğini düşündü ve arabadan inip İlkin'in olduğu tarafa yöneldi. Kapısını açıp yüzüne doğru eğildi. Ne kadar da güzeldi, sevgilisi çok güzeldi. Ellerini İlkin'in saçına atıp okşamaya başladığında kız hafifçe ayılmaya başlamıştı. Sersem bakışlarına dayanamayıp gülen Barış'a bir daha bakıp konuştu.

"Barış, neredeyiz?" sevgilisinin yarı uyanık hali bile o kadar güzeldi ki. Barış karşısındaki kadına daha ne kadar aşık olabileceğini düşünüyordu.

"Güzelim, hadi bakalım evine geldik. Kalk hadi evinde uyursun." İlkin olayı çakmış bir biçimde gözlerini tamamen açarken araçtan inmişti. Barış'ta iyice köşeye çekilip kızın geçmesine destek olmuştu. Evin önünde ikiside birbirine bakmaya başladığında İlkin'in aklına bir anda bu gece yaşanan olaylar gelmiş, başını utançla aşağı doğru eğmişti. Barış olayı anlamış bir biçimde kıza iyice yaslanıp ellerini yanaklarına koydu. Bu sırada İlkin'in gözleriyle Barış'ın koluna taktığı sarı iplikteydi.

"Takmışsın Alper. Çok yakışmış biliyor musun? Bende eve gidince hemen takacağım. Maçlarıma da onla çıkacağım. Belki sende taktığın için çok daha şanslı olurum."

KAPTANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin