10

2.2K 94 26
                                    

ilahi bakış açısı

Genç kadın karşısında ona bir şeyler anlatmakta olan arkadaşını dinlemeyi bırakalı 5 dakika oluyordu. Aklı çok daha başka yerlerdeydi. Yeni yeni kabullendiği yoğun duygular, hayatının merkezine yerleştirmiş olduğu biricik sevgilisi, hak edilen başarılar. İlkin'in aklından tam olarak bunlar geçiyordu.

Son zamanlarda her şey güzel ilerliyordu ilkin için. Bakışlarında huzuru bulduğu, göğsü ve sıkı sarılışı ev gibi hissettiren bir sevgiliye sahipti. Bir ilişkiye başlayalı neredeyse 4 hafta olmuştu. Alışması onun için tabiki zor olmuştu. Hayatında sahip olduğu tek ciddi ilişkiye Barış ile girmişti ve bundan pişmanlık da duymuyordu.

"Umarım yarım saattir boşluğa konuşmuyorumdur İlkin. Anladık sevgilin var tamam hayattaki en mutlu insan sensin. Trip de atamıyorum şuna bak nasıl da sırıtıyorsun ya minnoş minnoş."

Elif söylenmeyi bitirdiğinde İlkin yine kocaman sırıtıp yerinde hafifçe kıpırdanmıştı. Gerçekten çok mutluydu. Bir saat önce bir telefon almış ve daha fazla mutlu olamayacağını düşündüğü bir anda mutluluğu katlanmıştı. Galatasaray her yıl seçtiği en iyi oyuncular arasında bu yıl İlkin'i de katmış, genç kız içi içine sığmayacak bir durumda koşarak telefonundan sevgilisini aramıştı. Barış'ın da seçildiğini duyduğunda sevinçle çığlık atmış, telefonun ucundaki sevgilisini tatlı krizine sokmuştu.

"Elif ya, uzun süre sonra gerçekten mutluluğumu iliklerime kadar hissettiğim bir zamandayım. İşin tuhaf yanı önceden olsa bu mutluluğun altından bir şey çıkacak gibi hisseder ve huzursuz olurdum. Şimdi ise mutluluğu hak etmiş gibi hissediyorum. Seninle her zaman erkeklere güven olmayacağı ve onların bizi hak etmediğini konuşurduk ya hani." Kısaca durakayıp Elif'in onu onaylanmasını beklemişti. Elif onaylayınca biraz duraksayıp kendinden emin bir şekilde konuştu.

"Barış kesinlikle beni hak ediyor hatta bazen onu ve sevgisini hak etmediğimi bile düşünüyorum. Daha sonradan aklıma benim de onu çok sevdiğim geliyor ve kendimi sakinleştiriyorum. Sanırım kafayı yedim." Elif bir süre karşısındaki kıza anlamsızca bakıp sonunda konuşmuştu.

"Sanırım biraz aşıksın İlkin." Buna karşılık İlkin buna kocaman gülümseyerek başını sallamıştı. Bunu Elif'e kolayca itiraf edebilirdi ancak karşısında Barış olsaydı kafasını deve kuşu gibi yere gömeceğinden de emindi.

Barış ona öyle hülyalı gözlerle bakarken ondan nasıl davranmasını bekleyebilirdiniz ki! O bakışlar İlkin'e her şeyi yaptırabilirdi. Genç kızın aklına o ana kadar olan tüm yaşananlar gelince Barış'a aşık olduğu düşüncesi aniden kafasına dank etmiş, şaşkınlıkla duramamıştı.

"Oha İlkin, sen sanırım değil, gerçekten aşıksın bu çocuğa." İlkin'in içi bir anda Barış'a karşı bir özlemle dolduğunda tek yapmak istediği ona sarılmak veya sesini duymaktı. Mümkünse ikisi olsa iyi olurdu. Bu yüzden Elif'e kısaca baş sallayıp odasına geçmişti. Bir süre hızlı atan kalbini sakinleştirmeye çalışıp telefonu eline aldı. Aldığı telefonda gözüne çarpan galeriye girip Barışla olan bir fotoğrafı açtı. Bir süre bakıp içindeki duyguları dizginlemeye çalıştı. Daha fazla sevgi dolu hissettiğinde galeriden hemen çıkıp hemen Barış'ı aradı.

Telefon çalarken hala derin nefesler alıyor, aşık olduğunu kendine iyice itiraf ediyordu. Bu kadar hızlı düşeceğini tahmin etmemişti. Düşünceleri yoğunlaşacağı sırada telefon açılmış karşıdan sevgilisinin sesi duyulmuştu.
"Sevgilim, nasılsın? Tam da seni arayacaktım biliyor musun? Hissetmiş gibi aradın." Sesini duymasıyla ağlama hissi İlkin'i basmıştı. Niye böyle olduğunu kendisi de bilmiyordu, asla ağlak bir kız olduğunu düşünmüyordu. Ancak bu gün cidden ağlamak ve ağlamak istiyordu. Bu yüzden sesini bile düzeltemeden konuştu.

KAPTANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin