Merhaba arkadaslarrr, İlk defa giris kismini ben yani hesabin sahibi olmayan ikinci yazar yaziyorum🥲 oncelikle geciktigimiz icin özür dileriz. üniversite isleriyle uğraşıyorduk ve birimiz coktan üniversiteye başladı bile. Biraz yogun bir donem o yuzden, anlayisini bekliyoruz ve sizi bölümle bas basa birakiyoruz💗
(bolumun icinde cinsel icerik olarak tanimlanacak sahneler olabilir, rahatsız olacaklar o kisimlari okumayabilir💗)
Yorum sınırı: 100 yorum
İlkin'den
Buraya geleli 4 gün olmuş ve çoktan Barış'ın ailesine alışmıştım. Barış rahatsızlık çekmemem için sürekli yanımda olmuş ve ona tekrar aşık olmama sebep olmuştu. Yelda'da Barış'ın lokantada olduğu zamanlar beni asla yalnız bırakmamış, bana abisinin gizli özelliklerinden bahsetmişti.Barış küçükken geceleri uyumakta zorluk çektiği için yanında birilerine ihtiyaç duyarmış. Bir süre ailesi yanında kaldıktan sonra alışması için ona aslanlı bir peluş almışlar ve onunla uyumaya alışmış. Yaratıcı bir şekilde de aslan peluşunun adını Aslan koymayı tercih etmiş. Yelda bunu anlatırken kahkahalara boğulsa da ben sadece küçük Barış'ın tatlılığını düşünüp derince iç geçirmiştim.
Yelda bana Barışla ilgili süper gizli bilgilerini aktarmaya devam edecekken içeriden Emine teyzenin bize seslenişini duyup içeriye doğru geçtik. İçeride yaşanan tam anlamıyla curcunaya karşılık ikimizde bir süre boş boş baksakta Emine teyzenin seslenişiyle silkelenip kendimize geldik.
"Ha kızlar ne dikeliyisunuz orada, gelin bakam akşama tüm aile yayla evinde mangal yapacağuz."
Tüm aile. Mangal. Yayla evi. Tüm aile. Tüm aile.
Duyduklarımı teker teker kulağımdan geçirme ihtiyacı güttüğüm şu dakikalarda Yelda'nın omzumu dürtmesiyle kendime gelmeye çalıştım."Yenge korkma ya, seni yemezler diye düşünüyorum, Yani inşallah. Küçük kuzenler senin birazcık fanın olabilir, onlar hakkında yorum yapamayacağım ama."
"Fanım olsunlar Yelda, hiç problem değil. Tersi olursa büyük sıkıntı." Yelda elini omzuna koyup 'atlatacaksın' bakışı atarak annesine yardım etmeye gitti. Ben de bir süre daha kendime gelmeye çalışıp yardıma koyuldum.
"İlkin abla sen abimle önceden gidip bir eksik var mı bakiver. O anlamaz şimdi boş boş bakar falan." Yelda'nın attığı imalı bakışları sadece ben mi görüyordum? Cidden mi?
"He valla doğru söyliyir bu. Sen de git ilkin'um."Yüzüm Yelda'nın bakışları yüzünden domatese dönmek üzereyken ikisini de onaylayıp üstümü değiştirmeye odaya çıktım. Barış'ı o kadar özlemiştim ki bu fikir bana hiç kötü hissettirmemişti.
Burada olabildiğince az görüşebiliyorduk. Barış'ın babası tarafları karıştırmış gibi beni Barış'tan uzak tutuyor ve bunu Barış'ı kızdırdığını bilerek müthiş bir keyifle yapıyordu.
Barış ise bulabildiği en ufak fırsatta yanımda bitiyor yüzüme sayısız öpücükler kondurarak beni mest etmeyi başarıyordu.Düşünceler yüzüme Barış'ı düşündüğüm her an gibi tebessüm kondurduğunda üzerimi hızlıca değiştirip aşağı indim. Yelda çoktan abisine haber vermiş olmalı ki beni direkt dışarı çıkmamı abisinin orada beklediğini söyleyerek yollamıştı. Çıkmadan önce de ailesinin olabildiğince geç gelmelerini sağlayacağını söyleyerek benden koluna bir yumruk almıştı.
Dışarı çıkıp temiz havayı içine çekerek yüzündeki kızarıklığı biraz olsun dindirmeye çalıştı. Barış görürse bir seansta onun utandıracağından emindi. Sakinleştiğine inandıktan sonra dışarda bekleyen arabaya doğru yürüdü, özlemden deli gibi çarpan kalbine dur bile diyemeden arabaya bindi ve filmi olan camlara güvenerek sevgilisinin boynuna sımsıkı sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAPTANIM
Teen FictionAh güzel İlkin'im, bir gün söyleyeceğim sana içimden geçen her cümleyi, tam da o güzel kahvelerinin içine bakarak.