KAPTANIM

12

İlkin'den

Polonya maçıyla bu uğursuz turnuvaya veda etmiştik. Açıkçası çok da üzülüyor sayılmazdım hatta tüm takım aynı havadaydık. O kadar eksiğimize rağmen iyi bile savaşmıştık. Yine de soyunma odasında tuhaf bir sessizlik vardı.

"Bence iyi oldu, final maçına kadar gitsek muhtemelen o maça Dani ile falan çıkmak zorunda kalırdık. İlkin sende kenardan yönetirdin." Simge abla yine hepimizi güldürmeyi başarmıştı.

"Türkiye'ye gidince dana falan kestirelim yok yok ya da herkes bir kurşun döktürsün." Elif'e hak verirken Melissa bize anlamaz gözlerle bakıyordu. "Kurşun?" dedi yarım yamalak Türkçesiyle. Onun bu haline tüm takım gülmüştük. Eda ablaysa o kurşunun o  olmadığını anlatmaya çalışıyordu.

Kızlar kendi arasında küçük tatil planları yaparken sırıtarak Elif'e baktım. Ne demek istediğimi anlamış olacak ki hemen başını iki yana salladı. Dudak büzerek ona baktım. "Bak zaten maç yarın, gece uçağına binsek sabaha oradayız. Hem gezeriz söz hatta bak kaldığımız süre boyunca full yemekler benden."

"İlkin bana reddemeyeceğim tekliflerle gelme İlkin. Ya hem ben niye sizin vıcık vıcık aşkınıza ortak olayım ya. Git sevgilini mi görüyorsun napıyorsan yap. Gelmeyeceğim İlkin."

Elif'e dudaklarımı büzerek üç numaralı bakışımı gönderdim ve sihirli sözcükleri söyledim.

"Ölümü gör." Evet, milli ikna cümlemiz.

...

Portekiz maçına üç saat vardı ve bilin bakalım biz neredeyiz? Evet stadyumdayız! "Stad bekçilerinden de önce gelseydik İlkin! Hatta gece uçaktan atlasaydık? Şurada bir yerde kıvrılır uyurduk. Şu platin rizeliye söyleseydin de bize bir loca falan ayarlasaydı bari."

Elif'in bu sitemleri bana artık şiir gibi geliyordu. "Ya sürpriz yapacağım hem akşam da morali bozuk gibiydi telefonda kıyamam bir moral motivasyon olsun aslanıma."

"Ay iyi tamam! Ben bir su falan bir şey bulmaya gidiyorum." Elif yanımdan kalkarken bizden kimseye görünmesin diye sıkı sıkı uyardım. O gidince telefonumu elime aldım. Barış bir sürü mesaj göndermişti.

❤️: Güzelim vardınız dimi sapasağlam

Siz: evet sevgilim sen beni merak etme maçına odaklan

❤️: seni merak etmemek mümkün mü sence?
❤️: burnumda tütüyorsun

Siz: bende özledim bir tanem ama yapacak bir şey yok sen şimdi güzelce maçına odaklan tamam mı? Ben buradan okur üflerim.

❤️: tamam bir tanem seni seviyorum

Barış'ın son mesajına kalp koyup uygulamadan çıktım. Stadyum yavaş yavaş doluyordu. Hem maç için hem de Barış'ı izleyeceğim için heyecanlıydım. Futbolcular sahayı kontrol etmek için hareketlendiğinde hemen güneş şapkamla yüzümü örttüm.

Barış'ın anlatımından

"Ooo yengeyle konuşulmuş, aklımız bir karış havada maşallah." tam İsmail'e cevap verecekken Kerem araya girdi. "Ben alıştım artık, bayadır böyle."

"Aşığım kardeşim, aşığım huzurluyum. Şiddetle de tavsiye ederim ayrıca siz söylemeden söyleyeyim. Hanımcıyım da, hanımım ne derse benim için emirdir de. He-" ben daha İlkinime methiyeler düzecekken Hakan abi çok da hafif olmayacak şekilde kafama vurdu.

"Bak yengelerinin yanında da deme şöyle şeyler sonra kırk gün kırk gece trip çekmek zorunda kalıyoruz. Hem hadi sahaya çıkalım da beyninize oksijen gitsin hadi."