Herkese selam sizi günlerdir bölümsüz bıraktık elimizde olmayan sebeplerden ötürü. Bu bölümde çok içime sinmedi ama tatlı bir geçiş bölümü olsun istedim. Oy ve yorum sınırı koymuyorum siz ilginizi fazla fazla gösteriyorsunuz ve yorumlarınızı görmek sohbet etmek çok keyifli sınavın açıklanmasına 24 saat kala..
İyi okumalarr
İlahi bakış açısı
Barış tam olarak bir saattir İlkin'in evinde onun hazırlananmasını bekliyordu. Rize'ye gideceklerdi ve birlikte daha çok zaman geçirmek için araba yolculuğunu tercih etmişlerdi. Barış en sonunda bunaldığını hissederek sevgilisinin odasına girdi. O kadar kıyafet yatağın üzerine serilmiş İlkin hepsini gözden geçirir haldeydi.
"İnanmıyorum İlkin'im, üç beş gün kalır döneriz zaten tüm evi sırtlayalım istersen." dedi Barış düşüncelerini gizleyemeden.
"Biliyorum ama şimdi hava nasıl olur bilmiyorum, annenin gözünde nasıl hoş olurum bilmiyorum." Barış sevgilisinin bu haline içten bir tebessüm gönderdi. Heyecanı her halinden fazlasıyla belli oluyordu. "Ya güzelim sorsana bana en başında bir saattir bekliyorum. Bak şimdi akşam serin olabilir bir kaç kalın bir şey alabilirsin. Onun dışında keyfine göre takıl annem seni çok sever eminim ben." dedi güzeller güzelini rahatlatmak istercesine.
"Ya ilk izlenim önemli bir kere. Özensiz olmamam lazım ama çok da şey olmamam lazım. Ağlamak istiyorum imdat." diyerek sandalyeye oturdu İlkin. Barış'ın ailesi ile tanışacağı için çok heyecanlıydı ilk kez yaşadığı şeylerdi ve ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Biricik arkadaşı Elifde antremanda olduğu için gelememişti.
"Tamam güzelim, şimdi sen geç otur ben bir şeyler seçeyim sende onaylarsan koyalım olur mu?" Barış'a kalsa sabaha kadar sevgilisinin bu tatlı hallerini izleyebilirdi ama yola çıkmaları gerekiyordu. İlkin onu onaylayınca kıyafetlere göz attı. Gözüne çarpan birkaç tişörtü sevgilisine gösterip onayını aldıktan sonra bavula yerleştirdi sonra hava soğuk olunca güzeli üşümesin diye bir hırka yerleştirdi. İlkin yüzünde kocaman gülümseme ve kalbinden geçirdiği iyikilerle sevgilisini izledi.
Barış işine bütün ciddiyetini vermiş görünüyordu. İlkinde kendini biraz olsun rahatlatmış kıyafet seçme işine dönmüştü. "Barış peki ben annenle tanışırken ne giyeceğim? Özenmem gerekiyor sonuçta biraz sonra güzelde olmam gerekiyor ama çokda şey olmaması gerekiyor. Yok ben yapamıyorum, gitmesek olmaz mı? Yok olmaz o kadar geliyoruz dedik daha büyük ay-"
"İlkin'im, bir soluklan Allah aşkına abartma bu kadar."
"Abartma mı? Ne demek abartma? Ya annen beni beğenmez sana oralardan birisini bulmaya çalışırsa." Barış iki saniye sevgilisine baktı ciddi olup olmadığını sorgulamak için ama sevgilisi gayet ciddi görünüyordu. "Kaçarım ben sana merak etme. Koca kaçırmış olursun." diye yanıtladı sevgilisinin sorusunu.
"Kaçar mısın ki bana?" dedi İlkin ufaktan sevgilisine sokularak. "Kaçmaz olur muyum hiç? Böyle fırsatı değerlendirmemek aptallık olur. Böyle bir güzellik nasıl reddedilir?" İlkin aldığı cevabın memnuniyetiyle sevgilisinin yanağına bir öpücük kondurdu.
...
İstanbul trafiğinden çoktan çıkmışlardı en nihayetinde. İlkin, Barış'ın yolun geri kalanında çok yorulacağı için şoför koltuğuna geçmeyi teklif etmişti ama Barış 'Sağ koltuk prensesi mi olacağım?' diyerek ondan beklenen bir hareketle reddetmişti.
İlkin sevgilisinin inadını bildiği için çok üstelemeden sağ koltuktaki yerini almıştı. Barış trafiğin yoğunluğunu atlattıktan sonra müzik açmak istediğinde İlkin onu durdurdu. Barış'ın müzik zevki tartışmaya açık bir konuydu ne yazıkki. "Evet, sağ koltuk benim olduğuna göre bu yolculukta benim şarkı listem geçer sevgilim." diyerek Barış'ı engelledi. Telefonunu bağladıktan sonra en çok dinlediği listenin oynatma tuşuna bastı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAPTANIM
Teen FictionAh güzel İlkin'im, bir gün söyleyeceğim sana içimden geçen her cümleyi, tam da o güzel kahvelerinin içine bakarak.