22

1.6K 132 166
                                    

Herkese selaaamm teknik arızalardan dolayı buralarda yoktum birde üniversite için işlemler alışverişler malumunuz ama uzun bir bölümle gönlünüzü almaya geldimm iyi okumalar💖

İlkin'den

"Ay anne yeter ya!" diyerek isyan bayrağını çeken ocağın başındaki Yelda olmuştu. Barış gittikten sonra Emine teyzeye yardım etmek için mutfağa girmiştik. "Yengemde yoldan gelmiş kızı oturttun sarmanın başına." dediğinde araya girdim. "Şey ben gayet iyiyim yani elimize yapışacak değil ya." dedim hanım hanım. Geldiğimden beri hanım hanım süzülmek ve sakatlık dönemimde annemin öğrettiği kadarıyla sarma sarmak dışında bir şey yaptığım söylenemezdi.

"Riv riv riv başımın etini yedun ha. Çekul elimun altundan!" Emine teyze kendine has terslemesiyle ocağın başına geçti ve bana döndü. "İlkin kizum ellerune sağluk sende çekul siz kiz kiza kaynaşun biraz."

Her ne kadar hanım hanımcık halimi sürdürmem gereksede şuan canıma minnetti. Önümde zaten az kalan yaprakları hafif iteleyerek kalktım. "Peki Emine teyzecim sen nasıl istersen." dedim. Yelda annesine kocaman bir öpücük kondurup elimden tuttu. "Ay çok şükür rabbime yengoş koş dedikodu yapmamız gereken konular var."

Yelda'nın şen şakrak hallerine gülerek peşine takıldım. Geniş koridorun solundaki odaya girince bende peşinden girdim. Barış'ın odası olduğunu düşündüğüm odanın içinde gözüme ilk çarpan duvardaki fotoğraflar olmuştu. Birkaç çocukluk fotoğrafına Rize'de ve Ankara'daki yılları eşlik ediyordu. Yatağın hemen karşısında da Galatasaray'a ilk imza attığı gün çekilen fotoğraf asılmıştı.

"Ay yenge anlatsana bizim hayvanat seni nasıl etkiledi? Tehdit falan etmiyor değil mi? Kendi özgür iradenle abime aşık oluşun akıl alacak gibi değilde şayet kendisi dünyanın en çekilmez, gıcık, sinir bozucu abisi olur."

Yelda'nın dediklerine kocaman bir kahkaha attım. Sahi ben ne zaman Barıştan etkilenmeye başlamıştım? Bu sorunun bir cevabı yoktu ama o hep oradaymış gibi gelirdi kalbimin en derinlerinde kilit vurulmuş bir hazineyken gün yüzüne çıkmış gibiydi. Kader böyle bir şey miydi?

"Yok şantaj yapıyorum Yelda daha neler abicim? Sen biricik yengene en sevdiğin abini böyle mi övüyorsun çok alındım gücendim şuan."

Bir dakika bir dakika? Şuan ikinci kata tırmanan Barış gerçek miydi yoksa aklımın oyunu mu?

"Oha abi! Yok artık abi!" Yelda şokunu söylenerek üzerinden atıp abisini yukarı çekerken ben hala gerçekliğini sorguluyordum.

"Sus kız yer cücesi! Dilim damağım kurudu sen bana bir su getir bakayım koş." Yelda abisine su getirmek için çıkarken Barış kafasını dizime koyarak yattı. Kocaman cüssesi için bu yatak hayli küçüktü yatağın demirlerinden aşağı sallanan bacakları bunu kanıtlar nitelikteydi. Ben canının acıdığını düşünürken o halinden memnun görünüyordu.

"Barış sana inanamıyorum gerçekten. Annen görse ne kadar ayıp olur kadına resmen rezil olurum."

Emine teyzeye yakalanma korkusuyla yerimde kıpırdanma çabalarım Barış'ın bacaklarımı sıkıca tutan elleriyle imkansızlaşmıştı. "Yavrum bir dur kurban olayım. İki dakika soluklanayım öldüm lokantada." dedi.

Gülümseyerek elimi kıvırcıklarına götürdüm. "Kıyamam ki ben sana. Çok yoruldun Barış ama ben sana dedim değişerek sürelim diye. Birde babanın işleri yoğun sanırım orada da çok mu zorladın kendini?" dedim.

"Hatuna hizmet vatana hizmettir güzelim benim. Sen iyi ol yeter İlkin'im. Benim yorgunluğum teninde soluklana kadar."

Erime İlkin
Dayan İlkin
İradene sahip çık İlkin

KAPTANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin