Bölüm 9

12.7K 822 57
                                    

"Şüpheleriniz doğruymuş savcım Albay Halil Taşdeğmez ve Eren Demir'i Vatan Haini olduğu tespit edildi , üstlerim onları sizin sancak timi yardımıyla tutuklayıp Ankara'ya yargılanmaları için gönderilmesini emretti savcım. Ayrıca bende size katılacağım yaklaşık 8 saat içinde Hakkari'ye varacağım , varır varmaz sizinle yüz yüze görüşmek istiyorum" dediğinde şaşkınca onu dinledim tamam biraz şüpheleniyordum ama onların gerçekten hain olması...

"Bir planım var ..." dedim kısaca aklımdaki taslağı anlatmıştım. Her ne kadar olayları düşünmemek için kendimi oyalamaya çalışsamda bir B planı yapmıştım."Yarın size atacağım konuma gelirseniz detayları konuşabiliriz savcım , iyi akşamlar" dedi ve yüzüme kapattı.

Şu an bu duruma inanamıyordum bir it nasıl Albay rütbesine kadar yükselebilir. Arkamı döndüğümde bütün aile beni izliyordu, onları takmayarak Eslem hanımla Mustafa beye "Çok acil bir işim çıktı efendim hemen işimin başına dönmeliyim bana bir kaç hafta ulaşamayabilirsiniz ben müsait olunca size dönerim" dedim.

Mustafa bey "Bir sıkıntımı var kızım" dediğinde"Çok büyük bir sorunumuz var onu çözmem lazım izninizle şimdi çıksam anca yarınki toplantıya yetişirim" dedim ve Eslem hanım "Fatma kızımın kabanını getirirmisin" dedi. Fatma abla kabanımı getirdiğinde hızlıca teşekkür edip giydim. Çıkışa doğru hızlı adımlarla gidince çıkmadan arkamı dönüp "her şey için teşekkürler , bir gün bende sizi ağırlamak isterim Eslem hanım" dediğimde Eslem hanım sanki kötü bir şey olacağını hissetmiş bir şekilde sıkıca bana sarıldı. Onu bu sefer itmeyip küçük bir karşılı verdim , "iyi akşamlar" dedim ve abi tayfasına bakmaya gerek bile duymadan evden ayrıldım.

Arabama binip ilk önce kaldığım otele gidip küçük çantamı ve Gece'nin eşyalarını topladım daha sonra Gece'yi bakım evinden alıp tam gaz Hakkari'ye sürmeye başladım.

...

Saat gece 3 gibi evime vardığımda eşyaları 2 seferde çıkardım . Kendime kahve yapıp planın bütün ayrıntılarını hesaplamaya başladım. Çalan telefonumu evin dört bir köşesinde aradıktan sonra vestiyerdeki (mont , kaban , ayakkabı konulan dolap) kabanımın cebinde buldum arayan mitteki adamdı , evet adamın ismini öğrenmek bir türlü nasip olmamıştı o yüzden adama 'mitçi' diye seslenecektim kendi içimden.

Hızlıca hazırlanıp dün çıkardığım notları ve tabletimi kol çantama koydum .

(Yargı dizisindeki Ceylin Erguvan Kaya'nın çantasını örnek alabilirsiniz ki ben bu kitap boyunca Defne karakterine hep o çantadan taktıracağım:)

Tam kapıdan çıkacakken Gece'yi öpüp evden öyle çıktım. Aşağı indiğimde benimle beraber çıkan sancak timine baş selamı verip mitçinin bana attığı konuma sürmeye başladım.


İlahi bakış açısı

Kadın gittikten sonra Eslem Atay'ın gözleri kızı erken gittiği için dolmuştu , Mustafa Atay ise kızının savcı olduğunu ailede bilen tek kişiydi... , abi tayfasıda pek umursamıyorlardı hatta kadının erken gittiği için bazıları sevinmişti bile .Mustafa bey kızını telefonda öyle sert ve sinirli konuşurken görünce onu aynen Barlas Atay'a benzetmişti çünkü Barlas Atay'da sinirlenince aynı onun gibi tırnaklarını eline batırırdı. Her şeyden habersiz uyuyan Ayça Atay ise evlerine gelen o güzel ablayı düşünerek uyumuştu , babasına sorduğunda ise 'hiç kimse' cevabını almıştı ama biliyordu ki o güzel ablayla tekrar görüşeceğini.


Defne Türkeri'nden devam (soy ismini değiştirmedi)

Mert namlı diğer mitçiyle bir kafede buluştuk ve ordan bir ev gibi bir yere geçtik. Ona aklımdaki her şeyi anlatınca üstlerine ileteceğini söyledi ardından evime geçip kendimi özlediğim derin uykunun kollarına bıraktım.

Sayın SavcımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin