Bölüm 18

10.3K 720 60
                                    

Kapıyı açtığımda bacaklarıma sarılan küçük bedeni kucağıma alıp saçına bir kaç öpücük kondurdum. Ayça "Hala hala hala seni çok özledim" dediğinde şaşkınca yüzüne baktım, kendimi toparlayarak "halacımmm" diyerek iyice sarılıp öptüm onu. Hâlâ kapıda bekleyen Atay ailesi için kenara çekilip hafif bir tebessümle "hoşgeldiniz , buyrun içeri geçin lütfen" dediğimde önde Mustafa bey arkadan sırayla Eslem hanım , Baran ve Arda girdi. Arda elindeki tatlıları kapısı açık olan mutfağa bıraktı.

Diğerleri oturma odasına geçince bende kucağımdaki Ayça'yla birlikte kendimi koltuğa attım , Arda içeri girip yanıma oturdu. Ayça "Nasılsın halacım, biliyormusun ben bu gün babaannemle birlikte parka gittim, babaannem eve dönerken bana mor bir balon aldı ama sana getirirken yolda patladı" dedi taramalı tüfek gibi.

Ayça'ya "Seni gördüm daha iyi oldum halacım , bana balonunu getirmek istemen çok güzel bir şey tatlım. Balonunun patlamasına üzüldüm ama sen canını sıkma istersen ben sana balon alırım" dediğimde Ayça'nın gözlerinin içi parladı ve "gerçekten mi?" diye sordu , onu onaylayıp diğerlerine hitaben "tekrardan hoş geldiniz" dedim.

Ayça'yı Arda'yla ortamıza koyup ayağa kalktım , bütün gözler bana dönünce "birazdan geliyorum" diyip mutfağa gittim. Arda'nın getirdiği tatlıları dolaba koydum ve soğusun diye dolaba koyduğum içecekleri oturma odasındaki masaya koyarken Eslem hanımlara "isterseniz yemeğe geçelim" dediğimde ayaklanıp masaya oturdular. 

Mustafa bey masanın başına oturmak yerine yan taraflara oturunca gülümseyip "lütfen Mustafa bey buyrun" diyip masanın baş sandalyesini gösterdim. Mustafa bey teşekkür edip oturdu , yüzünde daha önce görmediğim bir gülümsemesi vardı sanırım bu hareketime mutlu olmuştu...

Bende boş bulduğum yere oturunca yemeğe başladık. Sesizce yemekleri yerken Eslem hanım sesizliği bozarak "ellerine sağlık kızım hepsi çok güzel olmuş" dediğinde kısaca teşekkür ettiğimde geri yemeğe devam ettik.

Bir süre sonra Arda'nın yerken çekindiğini farkedince tabağına diğer yemeklerden de koymaya başladım , o bana şaşkınca bakarken ben kendi yemeğimi yemeğe devam ettim.


İlahi bakış açısı

Yemek bitiminde kadın diğerlerinin yardımıyla masayı topladı tabi bu arada Eslem Atay'ın sorduğu binlerce soruyu cevapladı. Eslem Atay , kızının sorduğu bütün soruları cevaplamasına seviniyorken bu duruma sevinen bir tek o değildi aynı zamanda onları can kulağıyla dinleyen bir adet Mustafa Atay , bir adet Baran Atay ve bir adet Arda Atay vardı...

Arda Atay yemek yerken çekindiği için kendi tabağına az yemek aldığı için doyamamıştı , kadının onun  tabağına koyduğu yemekler için çok şaşkın ve mutluydu çünkü yemekler gerçektende çok güzel olmuştu.

Baran Atay ise şaşkındı , bütün yemeklerden almış ve bir eleştirmen gibi tatmıştı. Yemekler beklediği gibi kötü olmayınca biraz kızgındı ama yemekleri ne kadar kendi içinde kabul etmesede çok beğenmişti.

Ayça Atay yemekleri çok sevmiş ve kendi rekorunu kırarak ,kendi için uzun bir süre olan, 15dk boyunca hiç konuşmamıştı.

Eslem Atay  ise gururluydu içinden 'işte benim kızım' diyordu geç ulaştığım ama ulaştığım kızım...

Kadın Atay'ların getirdikleri tatlıları tabaklara koyup yanına kendi yaptığı tatlıları koydu ve Arda Atay'ın yardımıyla oturma odasına götürdü , ardından Ayça Atay için meyve suyu diğerleri içinde demlediği çayı götürüp Arda Atay'ın yanına oturdu.

Baran Atay yemeklere uyguladığı tarifeyi burada da uygulayınca sonuç değişmemişti.

Defne Türkeri'nden devam

Arda'nın yanına oturdum ve çayımdan bir yudum aldım. Ayça'nın "aaaa hala senin kedin mi var" dedi odaya giren Gece'yi kastederek , ona "evet ismi Gece istersen onu sevebilirsin" dediğimde Baran "buraya gel Ayça'cım" dedi, sinirle "aşıları tam bir şey olmaz bırak sevsin" dedim ardından Mustafa bey Gece'yi kucağına alarak Ayça'yı kucağına oturttu. Ayça Mustafa beyin kucağında kediyi severken ben yüzümdeki zafer sırıtışıyla Baran'a bakıyordum.

Baran hemen babasına itiraz ederek "baba, ya bir hastalık falan bulaşırsa" dediğinde Mustafa bey "aşılarının tam olduğuna eminim Baran" dedi. Mustafa beyi onaylayarak "evet tam istersen sana belgelerinde gösterebilirim, anlıyorum yeğenini korumaya çalışıyorsun ama bir kedidende hastalık kapmaz" dedim uyarıcı bir şekilde.

Baran beni şaşırtmayarak belgeleri isteyince odadan Gece'nin belgelerini alıp önüne koydum , bütün belgeleri tek tek okudu ve en sonunda "tamam ama yinede uzak dursun" deyince ağzımdan istemeden alay dolu bir kıkırtı çıktı. Belgeleri geri odama koyup soğumuş çayımı tazeledim.

Kalktığım yere geri oturunca Arda'ya "eee okul ne zaman açılıyor Arda" diye sordum, Arda şaşkınca bana bakıp "bir ay sonra" dedi. Arda'ya sormak istediğim binlerce soru olduğu için ve daha rahat olabilmesi için konuşmaya devam ettim "peki zorlandığın bir ders falan var mı?" dediğimde biraz sıkıntıyla "ceza ve medeni hukuk baya bir zorluyor" dediğinde kendi içimden ona katıldım bende üniversitede o derslerde baya bir zorlanmıştım çözüm olarak not tutmaya başlamıştım.

Arda'ya "bence not tutarak ilerlesen ve derslere girmeden notlarına bir göz gezdirsen bu sorunu çözebilirsin" dediğimde biraz şaşırıp "denemekten zarar gelmez ama ellerimi kaybetmekte istemiyorum" dediğinde bende hafif bir kıkırtıyla "işe yarayacağından şüphen olmasın" dedim aslında ona kendi notlarımın bir kopyasını verebilirdim ama sorun hem savcı olduğumu bilmemesi hem de öğrenmesini istemem.

İçimden bu düşünceler geçince istemeden 'acaba' diye milyonlarca soru aklımdan geçti. Bunları düşünmek dahi istemediğim için ortamdaki garip konuyu dinlemeye devam ettim.

Mustafa bey hiç istemediği her halinden belli olan bir ifadeyle "bizim artık kalkmamız lazım kızım Ayça'da uyudu senide yorduk yarın işe gideceksin" dediğinde hep beraber ayaklandık. Herkese hitaben "ben size paltolarınızı getireyim" dediğimde paltolarını getirip Ayça'yı odamdaki yataktan aldım. Kapıda Baran'a verip yanımda getirdiğim kalın hırkamı ve Ayça'nın montunu sıkıca örttüm, en sonunda da anlına küçük bir buse kondurup geriye çekildim.

Diğerleriylede vedalaşıp aşağıya kadar uğurladım. Eslem hanımlara "tekrar beklerim" dediğimde Mustafa bey "tekrar geleceğimizden şüphen olmasın kızım" dedi aynı şekilde Eslem hanımda söyleyince herkesele tekrar vedalaşıp eve geçtim.

Yorgun olamama rağmen bütün bulaşıkları makineye dizip evi süpürdüm ve kendimi yatağa attım zaten gözümü kapatır kapatmaz uykuya daldım...


İlahi bakış açısı

Atay ailesi evrelerine dönünce Baran Atay, Ayça Atay'ı yatağına yatırıp kendini odasına attı. 

Diğerleride Baran Atay gibi direk kendilerini uykunun kollarına bıraktı. Herkes çok keyifli vakit geçirmişti bazıları kabullenmesede... 




Pamuk eller yıldıza :)

Umarım bölümü beğenirsiniz :)

İyi kalın hoşça kalın :)

Sayın SavcımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin