Bölüm 13

12.1K 793 39
                                    

Şu an sanki bir askermiş gibi sırada Yüzbaşıyı bekliyorduk , sadece sancak timi değil aynı zamanda hançer timi yani Güney'in timiyle beraber bekliyorduk. Yüzbaşı gelince bana hitaben "bizim eğitimler ağır olur savcım yorulduğunuz zaman çıkabilirsiniz" dedi ciddi bir şekilde. 

Güney "kolun daha yeni iyileşti kendini zorlama" dediğinde "emredersiniz komutanım" cevabını verdim , bana keyifle "tabikide emrediyorum" dediğinde "seni burda gebertirim Güney" diye çemkirdim. Karargah etrafında 20 tur koştuktan sonra şınav , mekik ve barfiks üçlüsünü yaptık bütün içtimayı bende rahatlıkla yapmıştım önceki görev yerimde spor salonundan çıkmazdım. Güney ve Yüzbaşının kadar kasım olmasada bende de bir şeyler vardı.

İçtima bittiğinde herkesin adettendir dediği için yerde dinleniyorduk Güney "Vay be bütün içtimayı nasıl yaptın" diye sorunca kolumu açıp kaslarıma vurdum ve "bunları boşuna mı yaptım ben" dedim gözündeki parıltıyı size nasıl anlatamam , 'işte benim kardeşim' der gibi , nisbet eder gibi bakıyordu , bir gün bu kelimeleri ağzından duyabilecekmiyim emin değilim ama aramızdaki buzların eridiğine yemin edebilirim.

Hançer timinden adını Kerem olarak hatırladığım kişi"komutanım siz daha önceden tanışıyormusunuz" dediğinde sancak timine dahil benle Güney'e bakıyordu , bende Güney'e bakınca ağzından o kelimeler döküldü "evet tim size anlattığım karışan kardeşim Defne" dedi bu sefer benim gözlerimin içi parlıyordu. Bu sefer ismini Deniz olarak hatırladığım kişi "O zaman savcım albay sizin babanız mı" diye sorduğunda "evet" diye yanıtlayabildim ve Güney'e sıcak bir gülümsememi gönderdim.


İlahi bakış açısı

Yüzbaşı 'kardeşim' lafından başka bir şey duymamıştı sanki üstünden büyük bir yük kalkmış gibi rahatladı. 5dk dinlenmeden sonra herkesi duş alması için gönderirken savcıya 1 saat sonra burda olmasını söyledi ve kendiside odasına çıkıp duş aldı.


Defne Türkeri'nden devam

Güney ayağa kalkıp bana elini uzatınca bu 'seni kabullendim , bana bir şans ver' demekti , tereddütle yüzüne baktım bana güven verici bir gülümsemesi gönderince bu 'bana güven' di , ilk defa düşünmeden , tartmadan elini tuttum ona güvenmeyi seçtim. Bana "Teşekkür ederim kardeşim" deyince "abi demenin zamanı var ama rica ederim" dedim ardından "büyük bir sorunumuz var" dediğimde kaşlarını çattı "ne sorunumuz var" dedi ,ben ise üstümü göstererek "benim odamda banyo yok" dedim rahatlamış bir ifadeyle bana "onu mu sorun ettin benim odamdaki banyoda sırayla duş alırız da neden yüzbaşı sana '1 saat sonra burda ol' dedi" diye sordu kıskanç bir abi edasıyla.

"Bir görev için beni dövüş ve atıcılık eğitimi vericek" dedim ardından "bir itirazınız varsa üsteğmenim albayla konuşabilirsiniz" dedim aniden resmileşerek , bana "gerek yok savcım size güveniyorum" dedi göz kırparak . Yaptığı imayı bu seferlik boş vererek ilk kim girecek kavgasını taş-kâğıt-makas oyunuyla çözdükten sonra banyoya girdim. Pardon size bu oyunun ustası olduğumu söylemeyi unutmuşum ;)

Yaklaşık 10dk içinde girip çıkınca Güney girdi . Dün gece 4 saat uyuduğum ve banyo yaptığım için uykum gelmişti yarım saat sonraya alarm kurup Güney'in yatağına izinsiz yattım.


İlahi bakış açısı

Güney Atay kısa süre içinde banyodan çıkınca yatağında uyuyan kız kardeşini görünce yüzü istem dışı sıcak bir gülümseme belirdi. Kız kardeşinin yanına uzanıp o da telefonunu 1 saat sonraya alarm kurup yattı. Yanındaki kadın ona sarılınca ilk başta kas katı kesildi hemen kendine gelerek kadını kendine daha çok çekip uyudu.

Sayın SavcımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin