Bölüm 20

9.6K 738 88
                                    

Barlas'ın sorgu dolu sesine karşılık sesimi olabildiğince kısıp "bir görevde karşıma çıkan üst düzey bir teröristi takip ediyorum" dediğimde beni şaşırtacak bir şekilde "nerdesin" diye sordu. Ona mekanın adını söylediğimde "tamam biliyorum orayı sen sakın kendini belli etme eğer adam takip edildiğini anlarsa sana zarar verebilir. Ben 10dk içinde orada olacağım Defne. Beni anladın mı eğer kendini tehlikede hissedersen hemen oradan uzaklaş" dedi sonlara doğru sesini yükselterek.


İlahi bakış açısı 

Barlas Atay amirini arayıp kısaca olayı anlattığında Kemal amirde aynı Mustafa Albay gibi üstlerine bildirdi ama sonuç değişmedi ve aynı emri aldı...

Amir Barlas Atay'ı arayıp bir sivil ekip yönlendirildiğini söylediğinde Barlas Atay bu gün için izin istedi. Kemal amir 'yapma oğlum, ekip gönderilmiş zaten, verilen emre uy' dediğinde Barlas kullanmadığı tonlarca izin gününü tek tek saymaya başladı , Kemal amir sert bir şekilde 'sana dönmeni emrediyorum' diye gürledi.

Barlas Atay her ne kadar ceza alacağını bilsede telefonu kapatarak son gaz kadının olduğu mekana sürmeye devam etti. Adam neden böyle bir harekette bulunduğunu bilmiyordu belki bu işin sonunda uzaklaştırma bile alabilirdi... bu hayatta en sevdiği şey işiydi. Barlas Atay işine aşık bir adamdı , yinede şu an içinden gelen bir hisle son gaz kadının yanına gidiyordu.

Yüzbaşı Öztürk ise kadınla konuştuktan sonra albaydan izin alıp kadının yanına hızla gitmeye başladı. Kadının son sözleri canını o kadar yakmıştı ki aklıyla kalbi arasında kaldığını bile farketmemişti...

Zebo ise aldığı emri yerine getirmek için kafasında bir plan kurmaya başladı...


Defne Türkeri'nden devam

Barlas ile konuştuktan 2-3dk sonra Zebonun lavabodan çıkmasını beklerken mutfak kısmından çıkan Baran'la olduğum yerde kaldım. Baran'da beni görünce şaşırdı ve hiddetle yanıma doğru gelmeye başladı. 

Zebonun kaçma ihtimaline karşı gözlerimi bir an bile erkekler tuvaletinden çekmiyordum ve bu hareketim beni dışardan izleyen başka gözler tarafında pekde hoş karşılanmıyordu. Sanırım Baran'da bu yüzden gelmişti , bir şikayet üzerine.

Baran sinirle "sabahtan beri erkekler tuvaletini izleyen sapık kadın sen misin, buna inanamıyorum sende aynı onun gibisin..." dedi bağırarak. Onunla burda tartışmayacağım için "sonra" diyip geçiştirmeye çalıştım.

Baran bağırarak güvenliği çağırdığı sırada zebo lavabodan çıktı ve oluşan bu küçük çaplı kargaşadan faydalanarak mutfağa girdi. Çantamı yere bırakıp Zebo'nun arkasından gitmeye başladığım sırada arkamdan Baran ve iki güvenlik geliyordu.


İlahi bakış açısı 

Kadın Zebo'nun arka kapıdan çıktığını görünce dahada hızlanarak peşinden çıktı , tabi onun da arkasından Baran Atay . Zebonun planı eksiksiz bir şekilde devam ederken ne kadının nede arkasından gelenlerin bundan haberi vardı.

Zebo ara sokaklara saparken arkasından kadın ve Baran Atay geliyordu, güvenlikler arkalarında kalmış hatta onları kaybetmişti bile.

Zebo çıkmaz sokağa girmeden hemen önce belindeki silahı çıkarıp eline alındı.


Defne Türkeri'nden devam

Belimden silahımı çıkarıp çıkmaz sokağa giren Zebo'ya doğruluğum oda bize doğrulttu. İkimizde nefes nefese kalmıştık , biz biraz da olsa nefeslenirken sokağa Baran geldi ve ikimizi öyle görünce şok oldu.

Zebo'yla aynı anda "Baran arkama geç!" diye bağırınca şokla Zebo'ya birbirimize baktık. Baran'ı nerden tanıyordu ve neden arkasına geçmesini istiyordu... kafam çok karışmıştı. Yeniden Zebo'yla aynı anda "Baran arkama geç!" diye bağırınca Baram şoktan çıkıp "neler oluyor burada" dedi sesini yükselterek. Bir bana birde Zebo'ya bakıyordu.

Zebo "Baran arkama geç o bir terörist" dediğinde , "yalan söylüyor asıl o bir terörist" diye bağırdım hiddetle. Baran koşarak Zebo'nun arkasına geçince ona daha önce hiç bakmadığım kadar hayal kırıklığıyla baktım. Bana değilde bir teröriste inanmıştı... 

Zebo'nun "Bırak silahını teslim ol laura" diye bağırınca kendime gelip "asıl sen silahını bırak ve teslim ol Zebo" diye bağırdığımda Baran "Zebo ve Laura kim Cenk , sen sen ölmemişmiydin..." deiye sordu Zebo'ya . Baran Zebo'yu nasıl tanıyordu , albay, Güney , Barlas ... kim bu Atay ailesi?

Zebo "şimdi değil Baran" dedi. Ne oluyordu burda... Barlas'ın 'Defne' diye bağırmasıyla refleksle sesin geldiği yöne bakarken bir ses ve göğsümde bir ağrı...

Dengemi kaybedip tam yere düşücekken Barlas koşarak gelip bir eliyle belimden tutup beni kendine yasladı ve silahını Zebo'ya doğrulttu.

Görüntüm tamamen gitmişken sesler kesik kesik geliyordu,  son duyduğum ses Yüzbaşı'nın bağırarak "Defne" dediğini duydum ve kendimi karanlığa teslim ettim...


İlahi bakış açısı

Baran vurulan kardeşine hiç üzülmüyordu hatta terörist olduğunu duyunca içindeki kin ve nefret resmen ikiye katlanmıştı... 

Barlas Atay silahını doğrulttuğu kişiye bakınca şaşkınlığını bir kenara atıp sinirle "Cenk" diye bağırdı . Onu için yaklaşık 7 ay önce şehit olmuş kuzeninden önce göğsünden vurulmuş kardeşi daha önemliydi , sonuçta kuzeni şu an yaşıyorken kadın ölüm kalım savaşı içindeydi...

Barlas yanına gelen yüzbaşıya "ambulansı arasın biri , araban yakındamı Efe" diye sordu çaresizce. Yüzbaşı şoktan çıkamamışken Cenk Atay "O bir teröristti Barlas" diye bağırdığında , Barlas Atay kendini kaybederek hiddetle "hayır O bir Savcı görevdi... bizim karışan kardeşimiz o..." diye bağırdı.

Cenk 'savcı' kelimesinden sonra bir şey duymamıştı , Şoktan çıkan yüzbaşı etrafında temiz bir bez arayınca koşarak Baran'ın şef önlüğünü aldı ve kadının göğsüne bastırdı. Barlas'a kadını kucağına almasını söylerken hiddetle Baran'ı yanına çağırıp tampon yapmasını söyledi.

Yüzbaşı karşısındaki adamı tanıyordu, Şehit Binbaşı Cenk Atay... 

Kendisi ise koşarak sokağın başına rastgele bıraktığı arabasına koştu.



Pamuk eller yıldıza :)

Umarım bölümü beğenirsiniz :)

İyi kalın hoşçakalın :)



Sayın SavcımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin