Hellooo! ♥️
Nasılsınız canlar? 💕
Bol multimedyalı bölüme hoşgeldiniz! 🫶🏻
Bölümü hemen yazamadım ama zaten haftada bir bölüm yayımlamaya özen gösterdiğimi biliyorsunuz değil mi? 🥲
Hepinize keyifli okumalar diliyorum. 🫶🏻
"Kovalak Olmuşsun Mari."O ses neydi?
Panikleyerek kocasına baktı genç kadın ve dolgun dudaklarını ıslatarak konuşmaya koyuldu. "Bir şey oldu! Bomba gibi bir şey patladı sanki..." Nihat hemen karısının yanına geldikten sonra ondaki gerginliği söküp alabilmek adına genç kadının kolunu hafifçe sıvazladı. Diğer yandan kendisi de hem endişe duymuş hem de ne olduğunu merak etmişti. Pek de iyi bir şey oluyormuş gibi de değildi aslına bakılırsa! "Sen sakin ol ben bakacağım" dedikten sonra odadan çıktı Nihat ve onun hemen ardından da Fatma!"Nihat'ım dur bileysin korkuyom." Nihat başını karısına doğru çevirdikten sonra ona olabildiğince rahatlatıcı olmasına özen gösterdiği bir gülümseme göndermeye çalıştı. "Korkma, yoktur bir şey" gibi şeyleri ağzında geveledikten sonra salon camına doğru koşturdu. Fatma'da hemen arkasından koştu kocasının. Perdenin altından usulca baktıklarında yaklaşık 50 metre ötede bir arabanın patlamış, yanıyor olduğunu fark ettiler.
"Biri yoktur inşallah!" Telaşla bakmaya devam ederken kocasına döndü Fatma. "İtfaiye falan mı çağırıvarsak Nihat?" Başını salladı yakışıklı adam ve daha sonrasında kendisine geldiği gibi eve bağlattıkları telefona yöneldi. Kendileri dışında bakan insanlarda vardı camlardan ancak insanların haber verip vermediklerini de bilmiyorlardı ki!
İtfaiyeye haber verme işini hallettikleri sırada korkarak uyanmış oğulları ağlayarak geldi. "Ana..." Fatma hemen küçük çocuklara yöneldikten sonra koşup sarıldı. Neyse ki Kerem hala uyuyor olmalıydı; sesi çıkmamıştı. "Korktuk.",
"Şşş... geçti oğlum haydi uyumağa!" Dedikten hemen sonra çocuklarının yanaklarına birer öpücük kondurdu. Çocuklar başlarını uykulu ve korkak bir şekilde başını salladı. "Ana yanımıza gel."
Çocuklarına kıyamayarak onlarla beraber çocuklar için kendilerince ayarladıkları odaya gitti ve iki oğlunun arasına yatıp sıkı sıkıya sarıldı çocuklara. Her ne kadar "büyüdünüz" falan dese de bazı zamanlarda hala ne kadar küçük ve kendisine ihtiyaçlarının olduğunu düşünüyordu Fatma. Murat ve Kemal başlarını göğsüne koyunca oğullarının saçlarını okşamaya başladı. "Güzel güzel uyuyun bakam tamam mı? Sabah okula gideceksiniz.",
"Gitmesek?" Son günler olduğundan dolayı fazla ısrar etmemeye karar verdi Fatma zaten okula gitmek konusunda öyle kendisini çok zorlayan çocuklar değildi ikisi de aksine birbirleriyle yarış halindeydiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fatma | Eski Çorap (Tamamlandı)
Ficción históricaSıkıntıyla iç çekti genç kadın. "Şu köye eski çorapçı bile gelse evlencem!" Sözcükler sihirlidir derler ve bazen söylediğin o söz senin kaderin olur. Fatma yaşadığı peş peşe acıların ardından ettiği o cümlenin gerçek olacağını nereden bilebilirdi ki?