Herkese final bölümünün 2. Partıyla kocaman bir merhaba! ♥️
Nasılsınız? ♥️
Ben elimden geldiğince uzun tutmaya çalışarak ve aynı zamanda da fazla zaman geçirmemeye özen göstererek bölümü tamamlamaya çalışıyorum. Umarım durumdan sizlerde memnunsunuzdur. Bu arada ikinci kitapta ağır basacak olan karakter konusunda ortak bir karar verirsek güzel olur bence. (Yani buraya yorum bırakın.)
Bölümü umarım seversiniz. ♥️
Keyifli okumalar. ♥️
"İyiyim kızanım, korkmayın." Dedi kendisini toparlamaya çalışıp çocuklara rahatlatıcı bir gülümseme göndermeye çalışırken Fatma. Derin bir nefes aldı ardından ve sakinleşmeye çalıştı kadın. Birden bire içinin bu kadar sıkılıp, yüreğinin sıkışmasına mana verememişti. Kapıyı açtığında karşısında Mesude'yi gördü. Açmasıyla beraber de endişeyle konuşmaya başlamış olan Mesude'nin sesi doldu kulağına."Fatma hemen gidelim, hemen!",
"Noldu mari?",
"Memduh ve Nihat kaza yapmışlar şu sizin taksiyle." Gözlerini kırptı telaşla Fatma ve nasıl olduğunu anlayamadan hızlı bir şekilde üstünü başını toparlamaya başladı. Diğer yandan da çocuklara seslenmiş ve kardeşlerini ona emanet ederek çıkmıştı. "Durumları nasılmış?"
Diye sordu korku içerisinde kardeşi gördüğü kadına Fatma. Alabileceği cevaptan çok ama çok korkuyordu aynı zamanda. "Bilmiyom bea sadece haber geldi eve bende sana koştum hemen buraya nasıl geldim onu bile bilmiyom ben!"
Mesude'lerin yaşadığı köy ile Fatmaların bulunduğu kasaba arasında yaklaşık 1,5 - 2 saatlik bir yol mesafesi vardı ve kadın durumdan haberdar olunca öyle ya da böyle bir şekilde yollara dökülmüş, soluğu Fatma'nın yanında almıştı. Zaten Nihat ve Memduh'ta bu kasabadaki hastaneye kaldırılmışlardı. "Buradaki hastanedeymişler! Hadi gidelim.",
"Ana noluyor?" Diyerek çıktı sonunda dayanamayarak odadan Kemal aynı zamanda da annesine ve Mesude tetesine merakla bakmadan edemiyordu. "Yok bir şey kardaşlarına bakarak ol sen. Haydi Mesude!"
Fatma, Kemal'i geçiştirdikten sonra Mesude'yi adeta çekiştirirken evden çıktılar. Bir an evvel hastaneye gitmek ve kocasının durumunun ne alemde olduğunu öğrenmek istiyordu. "Allah'ım sen koru.",
"Allah'ın izniyle bir şeycik olmaycak Fatma kardaş, gör bak sağ salim döncez evlerimize." İç çekti Fatma ve balköpüğü rengindeki iri gözlerini Mesude'ye çevirip, "inşallah" diye mırıldandı.
Nihat'ıma bir şey olmasın nolur!
İçindeki o endişe dolu kadını bir türlü susturabilmeyi başaramıyordu kadın. Bir yanı umut dolu olsa da diğer yanı endişenin dibine kadar gelmişti resmen. Sokakta koştururken öyle bir yetişme telaşı içindeydiler ki, taksicilik yapan komşusu Halit bey görünce "yenge" diye seslenip kadınları gidecekleri yere götürebileceğini söyleyince teşekkür ederek çekingen bir tavırla arabaya bindiler. "Hayırdır yenge?",
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fatma | Eski Çorap (Tamamlandı)
Ficción históricaSıkıntıyla iç çekti genç kadın. "Şu köye eski çorapçı bile gelse evlencem!" Sözcükler sihirlidir derler ve bazen söylediğin o söz senin kaderin olur. Fatma yaşadığı peş peşe acıların ardından ettiği o cümlenin gerçek olacağını nereden bilebilirdi ki?