Sıkıntıyla iç çekti genç kadın. "Şu köye eski çorapçı bile gelse evlencem!"
Sözcükler sihirlidir derler ve bazen söylediğin o söz senin kaderin olur. Fatma yaşadığı peş peşe acıların ardından ettiği o cümlenin gerçek olacağını nereden bilebilirdi ki?
Bölüm için çok fazla beklettim farkındayım ama inanın bir türlü elim gitmedi. Bazen ilham perilerinin insandan uzaklaştığı oluyor sanırım bende o döneme girdim. ♥️🙏🏻
Şu bölümü dahi büyük bir çaba içerisinde yazmaya çalışıyorum, çalışacağım. Umarım okurken okuduğunuz bölümden zevk alırsınız. Tek temennim bu olacak gerçekten. 🙏🏻♥️
Sizlerde lütfen oy verip yorum bırakmayı ihmal etmeyin olur mu? 🫶🏻♥️
Bu arada sizlere bir sorum olacak. Ne dersiniz bilmiyorum ama aklımda şöyle bir fikir oluştu; Fatma'nın finalinden sonra belki Gülfem'in de hikayesini yazarım diyorum. Ne dersiniz? Düşüncelerinizi satır arası yorum olarak bırakırsanız çok mutlu olacağım. 🫶🏻
Görüşmek üzere! ♥️
Tekrardan keyifli okumalar. ♥️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Yeni Hayat - Yeni Bebek!"
Yatağa girdiklerinden bu yana sessiz bir şekilde kendi aralarında konuşuyorlardı. "Nasıl yapacağız Nihat?" Genç adam karısından aldığı soruya karşılık iç çekti. "Gideceğiz Fatma'm. Başta belki zor olacak ama eminim sonunda yaşadığımız zorlukların meyvesini yiyeceğiz.",
"Üyle mi deysin? Yerimizden yurdumuzdan uzak isle olur mu ki?" Gözlerini onaylarcasına kırptıktan hemen sonra kadınını kolları arasına aldı genç adam. Heyecanlanmıştı aslında Fatma ama yine de sonuç olarak bir bilinmezliğe sürükleneceklerini de düşünmüyor değildi.
"Gönlüne şüphe çöreklenmesin." Dedikten hemen sonra karısının kabarık uzun saçlarına doğru başını gömüp kokusunu içine çekti. Fatma'sı adeta çiçek gibi kokuyordu ve adamın çiçeğiydi! "Koklamaya doyamadığım çiçeğim" diye homurdandığı sırada kadının dudaklarının arasından minik bir kahkaha peydahlandı.
"Tamam Nihat'ım, gidelim." Dudaklarını ıslatıp yanıt verdiğinde Nihat'ın dudakları genç kadının boynuna doğru kaymıştı bile çoktan! Aldığı yanıt bir an için dikkatini çeker gibi olsa da şimdi çok daha fazla alakadar olduğu bir şey vardıysa; o da karısının beyaz, ipek teniydi. Dudaklarını o ipek boyna sürtmeye devam ederken Fatma'nın üstündeki penye geceliğin düğmelerini çözmeye başladı.
"Nihat'ım yapma...",
"Şşş... ne zamandır..." Adam söylenmeye devam ederken diğer yandan da Fatma'nın üstünü çıkarmaya başlamıştı bile çoktan! Fatma'nın direnci de burada son bulmuştu çoktan! Kollarını adamın boynuna sarmadan önce Nihat'ın başını kaldırdı ve yüzünü avuçlarının arasına aldığı gibi kocasının dudaklarına yapışarak öpmeye başladı. Şu an kendilerinden başka kimse umurunda falan değildi. Hışımla birbirlerini öperlerken birbirlerinin üstündeki çamaşırları sırasıyla çıkarıp yere attılar. Nefesleri gibi tenleri de birazdan birbirine karışacaktı. "Çok özledim seni."
