Sıkıntıyla iç çekti genç kadın. "Şu köye eski çorapçı bile gelse evlencem!"
Sözcükler sihirlidir derler ve bazen söylediğin o söz senin kaderin olur. Fatma yaşadığı peş peşe acıların ardından ettiği o cümlenin gerçek olacağını nereden bilebilirdi ki?
Ben yine bir türlü yazamadım. Zaman zaman böyle oluyor ne yazık ki artık beni bu konuda hoşgörün lütfen. 🙏🏻
Bölümü umarım keyifle okursunuz. 🙏🏻😇
Her zaman olduğu gibi de oy verip yorum bırakmayı ihmal etmezseniz çok sevinirim. ♥️
Hepinize keyifli okumalar diliyorum. ♥️
Görüşmek üzere! ♥️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Nihat'ın İnadı!"
Kapıyı açtıklarında karşılarında gördükleri kişinin kim olduğunu anlamaya çalışıyordu Fatma. Sonrasında kapıdaki adam konuşmaya başlayıp, Nihat onun üstüne atlayınca her şey az da olsa beyninde rayına oturmuştu. "Gülfem! Gel! Evimize gideyriz!"
Nihat genç adamın yakasına yapışmıştı bile çoktan. "Lan ben sana kardaşım demiştim!"
Diye bağırırken adamın gözüne yumruğunu indirmemek adına zor tutuyordu kendisini. Fatma işlerin epey karışacağını anlamış olacak ki araya girip kocasına mani olmak istedi ama yapamadı. Nihat'ı belki de ilk defa bu kadar sinirli görüyordu. "Gönül bu hiçbir şeyi dinlemeyri bileysin."
İlk defa gördüğü adam konuşurken Fatma'nın arkasında dikilen Gülfem araya girdi. "Gidesin buradan gelmeyrim ben seninle! Aganın evine gidersin, deyiverdiydin ya geldim. Haydi git bakam!"
Gülfem adama postayı koyarken, Nihat'ın hışımla döndüğü kişi bu kez Kadir değil, kız kardeşi Gülfem oldu. "Kocanın peşine düş" buz gibi sesiyle kurduğu cümle genç kadının üşümesine neden oldu! Daha doğrusu kalbinin üşümesine. Yeşil gözlerine düşen hayal kırıklığı kalbinin ne kadar yandığını gösteriyordu. "Haydi Gülfem gideyriz!"
Kadir bir kere daha kendisine bağırdığında ürkse de toparlandı ve dudaklarını ıslattı. Korkuyordu daha kötü şeyler olmasından ancak diğer yandan da bu adamı asla ama asla görmek istemediğinden emindi. Kendisine ve karnındaki bebeğe, kocasının yanından getiremediği oğluna bir başka güzel bir hayat kurmak istiyordu. Hayali imkansıza yakın olsa da başarmak isteyen bir annenin önünde ne durabilirdi ki öyle değil mi? Gülfem tek başına var olabilmeyi hedef koymuştu kendisine. İşlerin çığrından çıkmak üzere olduğunu anlayan yaşlılar nihayetinde olaya el attılar. Kerime Ana'nın müstakbel kocası babacan bir tavırla konuşmaya başladı. "Sen gidesin evlat, karın elbet gelir. Bu şekilde olması doğru değil bileysin."
Nihat ağzını açıp bir şeyler diyecek olsa da daha sonrasında kendisini toparladı ve susmaya karar verdi. Her şeyden önce karşısındaki yaşlı adam onun büyüğüydü; ayrıca Kerime Ana ile evlendiğinde bir yerde babaları sayılacaktı. Kadir, "Bilmeyrim ben amca bir şey gelecek bu kadın benimle" diyerek Gülfem'e doğru yeltendiğinde Kerime Ana araya girdi bu defa. "Susak kafanı toplar üyle gelirsin haydi sarı kızanım."
