Niko sabahın erken saatlerinde Gülizar
ile birlikte konağın avlusunu temizliyorlardı.- Ay aman belim koptu
Niko Gülizar'ın bu sitemiyle ona bakıp gülümsedi.
- Çok yorulduysan bırak ben devam ederim senin yerine.
Gülizar, oğlanın bu Nazik teklifini reddederek;
- Ay sen bana kıyamıyorsun da ben sana hiç kıyabilirmiyim, beraber bitireceğiz işte. Dedi.
Niko Gülizar'ı başıyla onayladı ve işine devam etti.
Buraya geleli 5-6 ayı geçmişti bu süre zarfında Niko buraya daha çok alışmıştı cariyeler ve hizmetçilerle iyi anlaşıyordu.
Nilüfer Hatun da bu genç çocuğu her geçen gün daha çok sahipleniyor, onun hakkındaki her şeye çok dikkat ediyordu.
Ayrıca Niko, Cemal Paşa ile de samimi olmuştu. Paşa ile sohbet etmekten bir hayli keyif alıyor Paşanın köşküne gelmesini dört gözle bekliyordu.
Hatta bazı gecelerde Paşa ona dersleri için yardım ediyordu.Niko zeki bir çocuktu Osmanlıca okuma-yazmayı neredeyse sökmüştü.
Tabi Paşanın da katkıları vardı bunda.Niko ve Gülizar işlerini bitirdikten sonra beraber diğer cariye ve hizmetçilerin oturduğu yere gittiler.
Niko her ne kadar hatunların yanında çok fazla yakın durmak istemesede halayıklar ısrar ediyor bırakmıyorlardı güzel oğlanı.- Ee Efsun Hatun Cemal Paşamızın yardımcısı Murat'la ne konuştunuz bakalım?
- İlahi Gülizar ulu orta yerde açılacak konu mu bu. Dedi Efsun güzel yüzü kızararak.
Niko kızın bu haline hafifçe kıkırdadı kumral, mavi gözlü çok güzel bir kızdı.
Paşanın sağ kolu Murat'ı seviyordu belliki Murat'ın da onda gönlü vardı.- Utanma bizden canım, hepimiz senin kardeşiniz. Dedi Fatıma Hatun gülerek.
- Ah keşke Cemal Paşamızında bir sevdiği olsaydı. Dedi Aynur Hatun içini çekerek.
- Cemal Paşamız genç ve yakışıklıdır. Saray Hatunları da dahil pek çok soylu Hatunun gözdesidir, elbette kendisininde seveceği bir Hatun çıkar. Dedi Gülizar.
Niko başını sallayıp onayladı.
Cemal Paşa gerçekten yakışıklıydı hem mal mülkte sahibi kim istemez ki onun gibi bir adamı?Onlar böyle sohbet ederken yanlarına bir cariye geldi.
- Nilüfer Hatun, Cemal Paşadan haber almış yarın köşke misafirler gelecekmiş şimdiden hazırlanmamızı istedi.
- Aman daha yeni oturmuştuk.dedi Gülizar.
- Yapacak birşey yok. diye cevap verdi Fatıma Hatun.
Niko da diğerleri gibi ayaklandı.
Misafirler Cemal Paşa için önemli olsa gerek diye düşündü.Cemal Paşa sonunda köşküne dönebilmişti.
Yarın için ziyafet vermişti saraydaki bazı Paşalar da dahil pek çok dostunu çağırmıştı.Cemal Paşa cömert bir adamdı ziyafet vermeyi misafir ağırlamaya severdi.
Köşküne girer girmez gözleri güzel oğlanını arıyordu.
Ne çok özlemişti onu.
Lâkin odasına girene kadar görememişti.Yarın ki yemek için ötekilere yardım ediyordur diye düşündü Cemal Paşa. Fakat o, oğlanı görmek istiyordu.
Nihayet yemeğini getiren cariyeler arasında Niko'yu da görmüştü.
Oğlan cariyeler çıktıktan sonra Paşa'ya başka bir arzusu olup olmadığını sordu.- Var Niko. Bu akşam yemeğinde bana eşlik et. Dedi.
Niko bu cevaba çok şaşırdı başını kaldırıp Cemal Paşanın yüzünü baktı sanki onun ciddi olup olmadığını anlamak istiyordu.
Paşa son derce ciddi gözüküyordu. Niko yutkunarak Paşanın karşısına oturdu yüzünü masadan kaldırmıyordu.
Fakat farkındaydı Paşa gözlerini ondan ayırmıyordu.
Cemal Paşa kaşığını yemeğe daldırırken sordu;- Yarın ki ziyafet için çok yordular mı seni ?
- Hayır Paşam yapmam gerekeni yapıyorum sadece. Dedi Niko
- Seni yapman gereken tek şey benimle ilgilenmek öbür işlerle uğraşmana lüzum yok. Bundan sonra seni hususi hizmetçim yapacağım sadece bana hizmet edecek ve derslerinle ilgileneceksin.
Cemal Paşanın bu söyledikleri Niko'yu çok şaşırtmıştı Paşa ona karşı neden bu kadar iyiydi.
- Size minnettarım Paşam geldiğimden beri ben sizinle değil hep siz benimle ilgilendiniz .dedi Niko başını yemekten kaldırarak ve devam etti,
Fakat merak ediyorum neden? Neden bana karşı bu kadar iyisiniz?Paşa gözlerini oğlanın güzel yüzünden ayırmadan cevapladı
- Benim için ne kadar özel olduğunu bir bilsen.
Niko, Paşanın söyledikleri ve bu derin bakışlarından utanmıştı başını tekrar eğerek önündeki yemekten yemeye başladı.
Paşa yemeğini yiyen sarışın oğlana bakmaya devam edip bardağına uzandı.
İkisi de daha fazla konuşmadan yemeklerini yediler.
Sessiz geçen yemeğin ardından Cemal Paşa sofradan kalktı.
Niko'da kapıyı çalarak hizmetçilere haber verdi birlikte sofrayı toplamaya başladılar.
Niko sofrayı toplarken kaçamak bakışlarla Cema Paşayı izliyordu.
Paşa yatağına oturmuş elindeki kağıtlarla ilgilenirken oğlanın yüzüne bakmıyordu.
Niko odadan çıkmadan önce son bir kez Paşaya baktı o sırada göz göze geldiler.
Niko içine sıcak bir şeylerin aktığını hisseti hızlıca Paşanın odasından çıktı.
Eşyaları mutfağa bıraktıktan sonra odasına geçti yatağına uzanıp yorganı üzerine çekmişti.
Güzel oğlanın gözleri dolu dolu oldu.Ne oluyordu ona böyle?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAŞAM B×B
Historical Fiction(1486 yıllarında) Osmanlı'nın en korkulan ve saygı duyulan paşası Cemal Paşanın, biricik oğlan kölesine olan aşkı. ( kitap tarihten bağımsızdır)