23.

1.7K 155 26
                                    

Leo elinde tuttuğu safir yüzüğe bakarak düşüncelere dalmıştı.

Bu yüzüğü o adama verirse bir süreliğine ondan kurtulabilirdi fakat bu adam tekrar gelecekti Leo bunu biliyordu.

Yüzüğü vermeyide zaten kesinlikle istemiyordu genç çocuk nedeni yüzüğün yirmi altından fazla etmesi değil ona hediye edilmesiydi.

Hayatında ilk defa biri Leo'yu düşünerek ona hediye almıştı.

Güralp Beyin hediyesi.

Leo her ne kadar ilk başlarda bu adamdan nefret etse de daha sonraları bu hisleri azalmıştı.

Güralp Bey daima ona ve kardeşine çok iyi davranıyordu. Hiçbir şeylerini eksik etmiyor her şeyleriyle ilgileniyordu.

Leo saf değildi Güralp Beyin kendisine olan ilgisinin farkındaydı. Çünkü adamın ona karşı olan tutumu herkese davrandığından daha farklı ve özeldi.

Fakat Leo kendisinin bu adamdan hoşlanıp hoşlanmadığından pek emin değildi.

Derin bir nefes vererek elinde ki yüzüğü küçük kutunun içine koydu.
O sırada kardeşi odaya girmiş abisinin boynuna atlamıştı.

Leo gülerek kendisine sarılan kardeşine karşılık verdi.

- Dersin bitti mi bakalım?

Marco kafasını sallayarak cevap verdi.
- Evet abi okuma yazmayı öğrenmeye başladım Nurullah Efendi de bana çok yardımcı oluyor.
Birde. Diye durakladı Marco.

- Birde?

- Birde bana hep seni soruyor. Abin nasıl? Abin kaç yaşında, abin nelerden hoşlanır, gibi şeyler soruyor.

Leo istemsizce durakladı bu adam niye böyle şeyler soruyordu ki kardeşine?

Umursamamaya çalışarak kardeşini indirdi.
Marco hemen yatağının üzerinde duran Güralp Beyin kendisi için aldığı oyuncaklarla oynamaya başladı.

- Nurullah Efendiyi seviyorum ama Güralp Ağabeyi ondan daha çok seviyorum.

Leo kardeşine döndü ve tek kaşını kaldırıp sordu:
- Ağabey?

Marco oyuncaklarıyla oynarken bir yandan da cevap verdi.

- Ona ağabey diyebileceğimi söyledi. Hem Güralp Ağabey de beni kardeşi gibi görüyormuş.

- Bak sen? Dedi Leo kaşlarını kaldırıp.

Kardeşinin başını okşayarak odadan  çıktı.

Yürürken Marco'nun ders gördüğü odadan çıkan Nurullah Efendiyi gördü.

Elindeki kitapları düzelten Nurullah Efendi gördüğü genç çocukla gülümseyerek yanına ilerledi.

- Hayırlı sabahlar. Dedi Nurullah Efendi.

-  Hayırlı sabahlar. Dedi Leo onun gibi gülümsemeye çalışarak.

- Bir şey mi oldu?

Çocuğun bu sorusuyla Nurullah Efendi daldığı yüzden sirkelenerek kendine geldi.

- Hayır önemli bir şey yok seni görünce bir selam vermek istedim. Nasılsın?

Leo adamın yanından bir an önce gitmek istiyordu ama mecburen vevap verdi.

- İyiyim sağ olun siz nasılsınız?

Nurullah Efendi heyecanlı haliyle konuştu:
- Seni gördüm daha iyi oldum Leo.

Leo yutkunarak başını salladı ve gitmek için adım attığı sırada Nurullah Efendi onu kolundan tuttu.

- Kardeşinden okuma yazma bilmediğini öğrendim. Eğer istersen istediğin bir vakit sana öğretebilirim.

PAŞAM B×BHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin