Niko, Cemal Paşa ile beraber yer sofrasına oturmuş sabah yemeğinde Paşaya eşlik ediyordu.
Paşanın onun için uzattığı ballı ekmeği yerken genç çocuğun yüzünde silemediği bir gülümseme vardı.
Dün akşam geceyi Cemal Paşa ile beraber geçirmiş daha sonrada beraber uyumuşlardı.
Niko dün gece babası ile konuştuklarını Paşaya anlattığı zaman Cemal Paşa oğlanın istediği zaman onları görmeye gidebileceğini ve ne zaman isterlerse buraya gelebileceklerini onaylamıştı.
Çünkü Cemal Paşanın önceliği oğlanın mutluluğuydu.
Paşa yemeğini yiyen güzel oğlana bakarken konuşmaya başladı.
-Niko. Benim altın saçlı sevgilim.
Niko adamın kendisine hitabıyla başını kaldırıp adama baktı.
Cemal Paşa oğlanın güzel yüzünü izlerken gözlerini çocuğun gözlerine çıkarttı.
-Seni Azad ediyorum Niko. Bundan sonra hiç kimse sana köle gözüyle bakamaz.
Niko elindeki lokmasıyla öylece kala kaldı.
İşte bu onun için hiç beklenmedikti.
Paşa onu Azad etmişti.
- P-Paşam?
Niko konuşmuştu ama devamını getirebilecek halde değildi.
Çünkü duyduklarının etkisinden henüz çıkmamıştı genç oğlan.-Benim güzeller güzeli oğlanım, bu dünyada bana senden gayrı yâr yoktur. İste değil mal mülk canımı yoluna sereyim.
Ey benim güneşim, kalbimin sultanı sensin, ömrümün yoldaşı da olurmusun? Bu aciz kulun Cemal Paşayı kendine eş olarak ister misin?Niko için ikinci büyük olayda gerçekleşmiş oldu.
İlk önce Azad edildi şimdi de bizzat Paşadan evlilik teklifi alıyordu.
Oğlan gözleri dolmuş bir şekilde Paşanın boynuna sarıldı.
Paşa kendisine sarılan oğlanı kollarının arasına alarak saçlarına derin bir öpücük kondurdu.
- İstiyorum Paşam. Sizinle birlikte olmayı her şeyden daha çok istiyorum.
Cemal Paşa doğrulup yüzündeki tapılası ifadeyle oğlana baktı mutluluğu tarif edilemezdi. Biricik oğlanı sonunda kendisini kabul etmişti.
Artık dünyada onlardan mutlusu yoktu.
~
Leo bir yandan yere bakarak hızlı adımlarla yürüyor bir yandan da öfkeyle söyleniyordu.
- Dilruba Hatunmuş? Bir bitmedi.
Eh tabi Güralp Beyde yüz verince, Kadın ne yapsın. Zaten ne istediğini açıkça belli ediyor.Güralp Bey karşıdan gelen oğlanı görmesiyle yüzüne her zamanki sırıtmasını yerleştirdi.
Leo kendi kendine konuşurken Güralp Beyi fark etmemiş ve sert bir şekilde adama çarpmıştı.
Güralp Bey çarpmanın etkisiyle neredeyse yere düşecek olan oğlanı belinden yakaladı.
Leo hızını alamadan yürüdüğü için başını adamın göğsüne sert bir şekilde vurmuştu.
Çocuk alnını ovarken kaşlarını daha da çatıp başını kaldırdı.
Gördüğü yüz onu daha da öfkelendirmişti.
- Kusura bakmayın Güralp Bey. Müsaadenizle. Dedi Leo
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAŞAM B×B
Historische Romane(1486 yıllarında) Osmanlı'nın en korkulan ve saygı duyulan paşası Cemal Paşanın, biricik oğlan kölesine olan aşkı. ( kitap tarihten bağımsızdır)