9.

3K 200 34
                                    


Niko hazırlığını bitirmiş Fatıma Hatunu bekliyordu.
Yanına gelen somurtkan yüzlü Gülizar'la başını ona kaldırıp gülümsedi;

- İstediğin birşey var mı gelirken senin için alayım?

Gülizar oğlanın bu dediğiyle gülerek konuştu hemen yumuşayı vermişti.

- Sende para ne gezer? Diye dalga geçti çocukla.

Niko koların bağlayıp tek kaşını kaldırarak konuştu.

- Nilüfer Hatun harçlığımı daha yeni verdi, tabiki param var.

Gülizar oğlanın bu dedigiyle yine şakacı tavrını takınarak
- Tabiki de verir neticesinde onun gözdesi sensin.

- Nankörlük yapma Gülizar. Nilüfer Hatun seninde harçlığını verdi. Dedi Fatıma Hatun yanlarına gelerek. çarşaflanmasını bitirmişti.

Gülizar, bir Fatıma Hatuna birde Niko'ya bakıp kaşlarını çattı
- Fatıma Hatun Niko'ya da mı çarşaf giydirsek he? Böyle çıkarsa laf atan, daha fenası peşine takılan falan olur Allah korusun. Dedi

Fatıma Hatun sanki Gülizar çok mantıklı bir şey söylemiş gibi Niko'yu baştan aşağı süzdü. Eh haksızda sayılmaz bu çocuğun başına bir şey gelirse Nilüfer Hatun özellikle de Cemal Paşa canını okurdu.

Niko hayret ederek konuştu
- Ne diyorsun sen Gülizar kadın mıyım ben?
Aslında bu tam olarak yanlış değildi, Niko devam etti;
-Hem Zülüf'de gelecek bizimle.

Zülküf konağın zenci hizmetçilerinden biriydi boyu bir hayli uzun ve yapılıydı.

Bunun üzerine Fatıma Hatun başını sallayarak onayladı.
- Hayde o vakit gidelim öyleyse.

Onlar çıkmadan önce Gülizar arkalarından bağırdı.

- Bana yemiş getirmeyi unutma Niko!





Niko ve Fatıma Hatun pazarda dolaşırken oğlan gözünü etraftan ayıramıyordu meraklı meraklı her tezgaha bakıyordu.

Gördüğü köle satan tüccarlarla yüzünü buruşturdu oğlan orada ki kölelere acıyordu kim bilir nasıl insanların eline düşeceklerdi? Niko onlar için içinden dua etti kendisi bir daha asla onlar gibi olmak istemiyordu, zaten Cemal Paşada buna müsaade etmezdi.

Niko dolaşırken yanından kardeşiyle ele ele tutuşan bir çocuk geçti bir an için öylece onlara bakarak düşüncelere daldı. Kendi kardeşini nasıl da özlemişti.

Fatıma Hatunun kendisini dürtmesiyle irkildi Niko Fatıma Hatunun onu merak eden sorusuna iyiyim diye cevap verdi ve giden kardeşlerin arkasından bir kez daha baktı.

~

Güralp Bey elindeki kırmızı elmadan bir ısırık alıp pazarda dolaşıyordu yanındaki adamını bir süreliğine savmış kendi halinde geziniyorken yolun ortasında ağlayan 6-7 yaşlarında bir çocuk görmesiyle durakladı.

hızlı adımlarla çocuğun yanına gidip eğildi yumuşak tuttuğu sesiyle sordu

- Ne oldu küçük adam ne diye ağlarsın?

Çocuk küçük yumruklarını gözlerinden çekerek
- Agabeyimi bulamıyorum yok kayboldu?

Güralp Bey tekrar ağlamaya başlayan çocuğa gülümseyerek kucağına aldı.

- Ağlama be oğlum bulacaz ağabeyini. Dedi.

Güralp Bey çocuğun yüzüne yapışmış saçlarını geriye doğru eliyle tararken. Bu sima ona bir yerden tanıdık gelmişti.

PAŞAM B×BHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin