- Demek Paşaya sen eşlik edeceksin. Diye konuştu Gülizar tek kaşını kaldırarak.
Niko başıyla onu onaylayıp Cemal Paşayı beklemeye devam etti.
O sırada Aynur da kollarını bağlayarak yanlarında durdu.
- Neden Paşamız sadece seni yanında götürüyor? Diye sordu sırıtarak.
Niko yanaklarını şişirip başını bir Gülizar'a bir de Aynur'a çevirdi.
- Çok merak ediyorsanız Paşamıza sorun. Dedi çocuk kızararak bu ikili onu resmen sınıyordu.
Niko bu iki cariye ile beklerken yanlarına Nilüfer Hatun geldi.
- Cemal Paşa dışarıdalar Niko. Dedi ve daha sonra sadece çocuğun duyabileceği bir sesle kulağına eğilip konuştu:
- Eğer orada Paşamızın yanında bir hatun görürsen kim olduğunu iyice belle sonra gelip bana anlat. Dedikten sonra çocuğun yumuşak sarı saçlarını okşayarak yanından ayrıldı.Biraz önce sevinçten yerinde duramayan oğlanın bir anda yüzü düştü.
- Ne oldu? Dedi Gülizar.
Niko ona gülümseyerek baktı.
- Bir şey yok Paşa kapının önündeymiş ben onu daha fazla bekletmeden gideyim. Dedi giderken.Kapının önüne geldiğinde Paşanın onu arabanın yanında beklediğini gördü.
Paşanın, kendisine kocaman gülümseyerek yanına gelen oğlanla içi hoş oldu.
Yanındaki oğlanın beyaz yanağını okşayarak arabaya binmesine yardım etti.
Yol boyunca ikili sohbet ederek gülüşmüşlerdi.
Köşke geldikleri zaman ilk önce Paşa indi ondan sonrada oğlanın elinden tutarak onu indirdi.
Niko gülümseyerek Paşaya teşekkür ettikten sonra etrafına bakınıyordu.
Bu köşk konakları kadar büyük değildi ama yinede çok güzeldi hemen yanı başında küçük bir orman bile vardı.
Tam bir dinlenme yeriydi burası.
- Beğendin mi burayı? Diye sordu Cemal Paşa
Niko, Paşaya dönerek başını salladı.
- Evet Paşam çok beğendim. Çok güzelmiş köşkünüz.
- Köşkümüz. Diye düzeltti onu Paşa gülerek.
Beraber Köşke girdikleri zaman birkaç hizmetçi onlar için sofrayı hazırlayıp buyur ettiler.
Niko yoldan gelirken çok acıkmış önündekileri hızlıca yemeye başladı.
Onun bu hali Paşayı güldürmüştü
Bir yandan oğlanı seyreden Paşa bir yandan da yemeğini yiyordu.
Niko kaşık kaşık ayran aşından almıştı bu onun en sevdiği yemekti Paşada bunu bildiği için hizmetçilerden özel olarak istemişti.
Yemeklerini bitirdikten sonra sofradan kalktı ikili.
Niko Paşanın koluna girip konuştu:- At binmeye gidecek miyiz Paşam?
- Gideceğiz elbet oğlanım daha dur ilk önce biraz dinlenelim. Dedi Cemal Paşa.
Konağın balkonuna çıktıkları zaman Cemal Paşa sedire oturmuş oğlanıda kucağına çekmişti.
Niko'nun altın sarısı saçlarını okşayarak dünden beri sormayı düşündüğü soruyu sordu.
- Dün Mustafa Paşa sana bir şey mi dedi? Ben odaya girdiğim zaman yüzün bembeyaz olmuştu.
Niko bu soruyu hiç beklemiyordu başını iki yana salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAŞAM B×B
Historical Fiction(1486 yıllarında) Osmanlı'nın en korkulan ve saygı duyulan paşası Cemal Paşanın, biricik oğlan kölesine olan aşkı. ( kitap tarihten bağımsızdır)