Saat bir hayli ilerlemişti fakat Paşa hala konağa dönmedi.
Merak içinde kalan Niko Nilüfer Hatuna sormayı düşündü fakat sonra hemen vaz geçti onun ne haddineydi ki?O bunları düşünürken Gülizar geldi yanına.
- Paşamız bugün gelmeyecekmiş. Dedi Gülizar.
- Öyle mi neden ? Diye sormaktan kendini alamadı oğlan.
Omuz silkerek cevap verdi Gülizar;
- Nilüfer Hatun söyledi gelmeyeceğini ötesini bilmem.
Niko başını sallayıp Gülizarın yanından ayrıldı.
Cemal Paşa sarayda işlerini bitirmişti lakin gidesi yoktu o yüzden öbür işleride hallediyordu.
O sırada yanına Mustafa Paşa geldi;
- Kolay gelsin Cemal Paşa gitmeyi düşünmez misin?Paşa bakışlarını gelen adama çevirdi Niko ile olanlardan sonra ona iyice bilenmişti.
- Hayırdır Mustafa Paşa varlığım seni rahatsız mı eder?
- Hâşâ Paşam ne haddime. dedi Mustafa Paşa gülerek.
Cemal Paşa önüne dönüp onu umursamadan işine devam etti.
- Paşam geçen sizin verdiginiz ziyafette bir çocuk gördüm şöyle sarışın pek güzel bir oğlandı siz bilirmisiniz?
Paşa dişlerini sıkarak gözlerini kapattı içinden sabır diliyordu.
- Benim hizmetkarlarımdandır da bundan sana ne Paşa.
- Merak ettim sadece Cemal Paşam ne kızarsınız. Hem eğer mümkünse onu kendi hizmetime almak isterim.
Dedi Mustafa Paşa.Cemal Paşa duyduklarıyla gözü dönmüştü resmen her an karsisindakinin boğazına yapışabilirdi fakat sarayda bu adamı gebertirse iyi olmazdı.
Mustafa Paşaya doğru yaklaştı ve sesinin en korkutucu haliyle konuştu.
-Mustafa Paşa bir daha onunla ilgili her hangi bir şey söyler ya da daha kötüsü bir şey yapmaya kalkarsan o başını gövdenden ayırırım. Dedi.Mustafa Paşa bir an ne diyeceğini bilemedi, korkmuştu kendiside bir Paşa olmasına rağmen Cemal Paşa ondan daha üstündü ve Padişah tarafından bizzat sevilir ve güvenilirdi zaten bu yüzden ondan nefret ediyordu Mustafa Paşa.
Daha fazla bir şey demeden Cemal Paşanın yanından ayrıldı.
Cemal Paşanın siniri kat be kat artmıştı. Bu adamın eceli onun elinden olacaktı.
Sabah olunca Niko her zamanki işlerini yapmak için konağın koridorunda yürürken karşıdan gelen Cemal Paşayı gördü hemen eğilip selam verdi.
Paşa kendisine bakmayan çocuğun yanına yaklaşarak konuştu;
- Bugün bir işim yok derslerini alıp yanıma gel, benim yanımda çalışırsın. dedi ve başkada birşey söylemeden çocuğun yanından ayrıldı.
Niko giden adamla birlikte kalp atışlarının hızlandığını hissetti ondan uzak kalması gerekirdi ama onu görmeden onunla konuşmadan da yapamıyordu, tıpkı Paşa gibi.
Paşa odasına girer girmez tanıdık bedenle duraksadı;
- Güralp. Dedi paşa şaşkın bir şekilde.
- Eee Cemal Paşam bir hoş geldin yok mu?
- O nedemek öyle? Dedi Paşa kızar gibi yaparak ve devam etti. Ne çok özlemişim seni kardeşim ne iyi ettin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAŞAM B×B
Historical Fiction(1486 yıllarında) Osmanlı'nın en korkulan ve saygı duyulan paşası Cemal Paşanın, biricik oğlan kölesine olan aşkı. ( kitap tarihten bağımsızdır)