17.Bölüm

684 40 183
                                    

Hoşgeldiniz, hoşgeldiniz yeni bölüme.

Nasılsınız?

Yeni bir kitap yayınlayacağım ve o kitap 2024 yılında yayınlayacağım son kitap olacak.

Konu olarak farklı bir kitap, geçmiş ve şimdiki zamanda geçiyor.

Bence bu kadar spoi yeterli. Ne zaman yayınlarım bilmiyorum ama ona önce bölüm biriktirmem lazım. 10-15 bölüm yazdıktan sonra yayınlarım.

Neyse bu kadar bilgi yeter. Bölüme geçme vakti.

Bölüm şarkısı: Hande Yener - Hani Bana

Yerin hazırdır hoşgeldin AŞK Çocuğu;))

İyi okumalar dilerim herkese:)

******

Karşımdaki kadın boş gözlerle bana bakıyordu. Dediklerimin etkisi yok gibi gözüküyordu. Olacağını da düşünmüyordum zaten ama umut yinede insana istemediği şeyleri yaptırıyordu.

Karşımdaki kadın bir anda "Seninde canını yakmışlar." dedi alayla beni süzerken. "Yoksa seninde mi annen sevmedi? Baban anneni terk mi etti?"

Yüzümdeki ifadeyi değiştirmedim. Değiştirirsem karşımdaki kadın yakaladığı şu küçük açıklıktan üstüme yürürdü. Biliyordum çünkü daha önce onlarca kez yaşamıştım.

İnsan yaşadıkça tecrübe ediniyordu çoğu şeyi. Yaşadıkça bazı şeyler yüzüne daha çok çarpıyordu. Ve kendisini saha çok içine kapatıyordu.

Gözlerimi hafif kıstım. Ona inat ona daha çok gülümsedim.

"Kime konuşuyorsam ki ben? Yaptığı hataların farkına varmak yerine kendini korumak için karşındaki kişinin zayıflığını arıyorsun. Sen ne kadar aşağılık bir insansın."

Yere çöktüm. "Sana yemin olsun, Hazal'ı elinden alacağım. Onu senin gibi bir kadının elinden alacağım. Bunu da aklına kazı."

Tekrar ayağa kalktığımda ayağımın ucunda olan içki şişelerini yere devirdim. Boş şişeleri daha uzağa gönderdim. Bana ters ters bakan kadına son kez bakıp yanından geçip gittim. Efe hemen arkamdan geliyordu, adımları parkelerden ses çıkmasına neden oluyordu.

Bir an önce bu evden çıkmak için önümdeki kapının kolunu büyük bir hırsla kavrayıp, sertçe aşağı indirdim. Açılan kapıdan dışarıya fırladığımda kapının kolunu bırakmıştım.

Efe arkamdan çıkıp yavaşça kapıyı kapatmıştı. Bana doğru yaklaştı, temkinli adımlarla. Ellerini kollarıma yerleştirip yeşil gözlerini, ela gözlerime dikti. Sinirden ellerim titriyordu. İçerde kendime nasıl hâkim olabilmiştim bilmiyordum.

"Elzem'im, sakin ol güzelim."

"Olamıyorum Efe. Olamıyorum. Kendime hakim olamıyorum. Kendimi kontrolde edemiyorum." derken kollarımı Efe'nin ellerinden çekip almıştım.

Elimi alnıma götürüp sertçe sıvazlamaya başlamıştım. Akşam kesin kafama bir ağrı çökecekti.

Efe alnındaki elimi elinin arasına aldı. "Çok stres yaptın güzelim. Bu yüzden, kafana bir ağrı çöktü. Hadi gidelim. Hem unuttun mu?Fadime nine'ye yapmamız gereken bir işimizin olduğunu söyledik."

Kırılmış CânâHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin