Bölüm 9

39 3 5
                                    


ÇARESİZLİKLE TANIŞMAK

İnsan bazen yalnız kalır. Fiziksel olarak değil, ruhsal olarak yalnız kalır. Kendini boşlukta hisseder. Her şeyini kaybetmiş hisseder...

Kısa bir öyküdür hayat, uğruna upuzun acılar çektiğimiz...

Annemi, en değer verdiğim, bu hayatta en güvendiğim kişiyi kanlar içinde yerde buldum. Kendinizi benim yerime koyun. Öyle bir his ki bu yaşadığım; Kim olduğumu dahi unuttuğum bir andı. Öyle çaresizdim ki...

Yapabileceğim en ufak bir şey dahi yoktu.

Tarih, 20 Mayıs Pazartesi. Bugün İnci Soykan, çaresizlikle tanışmak nasıl bir duygu, onu öğrendi.

Aile. Aile kavramı herkese göre değişen bir kavramdır. Mesela aile bazen sadece kendinsindir. Bazen de bir arkadaşın. Bazen âşık olduğun kişi...

"Aile" kelimesi benim için sadece annem. Benim ailem annem. Bu hayatta güvenebildiğim, sevebildiğim nadir insanlardan annem. Onu yerde öyle yatarken gördüğümde, ailem paramparça oldu. O kelimeye olan inancımı tamamen yitirdim. Hayattan soyutlaştım. Bir daha asla ailem olmayacak. Bunu biliyorum...

Gözlerim yavaşça aralanırken, kalbimin acısıyla yüzümü buruşturdum. Neredeydim? Kolumda bir serum takılıydı ve bir hastane yatağında yatıyordum. Yavaşça doğruldum. Odada gözlerimi gezdirdiğimde, yan koltuğumda uyuyakalmış olan Ahsen'le Ayza'yı gördüm.

"Ahsen." Dedim. ilk kelimem bu oldu. Benimle konuşamayacağını bile bile Ahsen'e seslendim. Çünkü sesli olarak olmasa da bakışlarıyla benimle zaten her zaman konuşuyordu.

Ahsen gözlerini araladığında, gözleri benim gözlerimle buluştu. Hemen ayağa fırladı ve yanıma geldi. İşaret diliyle hızlıca bir şeyler anlattı ancak daha sonra elleri havada kaldı. Benim işaret dilini bilmediğimi unutmuştu. Ellerini çaresizlikle aşağı indirdi ve not defterini veya telefonunu aramaya başladı sanırım. İkisini de bulamadı. Ellerini saçlarına geçirdi. Kendini açıklayamamak Ahsen'i öyle çaresiz kılıyordu ki; bu halini görmek istemiyordum. Benimle iletişime geçebilecek hiçbir şey bulamadığında kabullenmiş bir şekilde yanıma oturdu. Dudaklarını oynattı. Bir şeyler dedi ancak dudaklarını okuyamadım.

O kendini ifade edemiyordu. Kendini anlatamıyordu. Her şeyi içinde yaşıyordu. Çok zor değil miydi?

"Ahsen, tamam sorun değil. Ben senin gözlerinden her şeyi anlıyorum. Merak etme." Dedim elini avuçlarımın içine alırken. Ahsen'in gözlerinden bir damla yaş süzüldü ve bana sarıldı. Bana sarılmasının benim uyanmış olmam veya anneme neler olduğunu bildiği için değildi. Konuşmasına gerek kalmadan, onu anlayabildiğimdendi. Buna emindim.

"İyiyim. Annem iyi mi? Onu gördün mü? Neler olduğunu nasıl öğrendin?" dedim cevap veremeyeceğini bile bile. Ahsen sadece kafasını salladı ve Ayza'nın yanına gidip onu dürttü. Ayza onun sesi olacaktı...

Ayza uyandığında telaşla yanıma fırladı.

"İnci iyi misin?" dedi.

"İyiyim. Annem nerede? İyi mi? Öldü mü o?" dedim titreyen sesimle. Ayza yutkundu.

"Annen de bu hastanede. Ölmedi." Dedi ama iyi demedi.

"Ona ne yapıyorlar Ayza? Ne olmuş anneme. Kaldırın beni, iyiyim ben. Annemi görmek istiyorum. Babam nerede? Hangi gündeyiz? saat kaç? Ne olur anlat bunları bana...

"Tamam anlatacağım. Dün akşam, 20 Mayıs günü. Siz Uraz'la nöbetteymişsiniz ve bir vaka çıkmış. Siz de o vakaya gitmişsiniz ve..." deyip biraz duraksadı. "Sonra anneni öyle görmüşsün..." Derin bir nefes aldı. "Baban da oradaymış. Sen onu fark etmemişsin bile. Yerlere kapanıp ağlıyormuş. Uraz ona sakinleştirici iğne vurmuş. Daha sonra sen bayılmışsın. Anneni seni ve babanı bu hastaneye getirmişler. Baban hemen iyi olup kalktı. Saatlerdir annenin başında bekliyor. Beni Uraz aradı. Senin arkadaşlarından, tanıdıklarından sadece beni tanıdığı için beni aramış. Bende tek gitmekten korktum. Neyle karşılaşacağımı bilmediğim için hem senin hem de benim arkadaşım olan birini aramak istedim. Mercan dün akşam evde olmadığı için tek arayabileceğim kişi Ahsen'di. Telefonunu çaldırdım ve Ahsen telefonu açtığında sadece ben konuştum. Ahsen ise mesajlardan yazdı. Sonra birlikte buraya geldik." Diye anlattı dün gece yaşananları.

ÇARDAKTAKİ KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin