1.6

1K 61 17
                                    

Öncelikle merhaba aekadaşlar size bişey demek istiyorum.

Bu bölümden itibaren farklılıklar ola bilir haberiniz olsun unutuklarım falanda ola bilir önceden söyleyeyim dedim.

Ve beklenenler, neden hep

Vazgeçildikten sonra gelir?

                                                                 -Oğuz Atay

Geçmiş yazardan

Aşkım küçücük boyuyla yurtlarının yanındaki erkek yurduna girmek için duvara tırmanıyordu bunu bazı geceler yapardı yani çoğunluk kabus gördüğü gecelerde.

Sonunda tırmandığı duvardan atlamış ve koşarak yurda girmişti abisinin yanına gidecekti çünkü orda daha güvende hissediyordu.

3. kata çıkmış ve en sondaki odaya girmişti bu odada abisi onur ve kardeşi berk kalıyordu aslında iki kişi daha vardı ama aşkım onlarla ilgilenmiyordu.

Onur un başın da dikildi aşkım utanıyordu ama yapacak bir şey yoktu çünkü korkusu daha ağır basıyordu.

"Abii. Abii. Abi uyanır mısın" diye onuru dürtü. Onur irkilerek uyanınca hemen sol tarafına bakmıştı yani sesin geldiği yere, aşkımı görünce uzandığı yerden doğrulmuş ve

"aşkım ne oldu abicim?" demişti onur buraya nasıl geldiğini sorgulamamıştı neden geldiğini de sorgulamamıştı çünkü biliyordu.

Aşkımın nerdeyse her gece gördüğü kabuslar yüzündendi. "abi korktum yanında yata bilir miyim?" diye sormuştu ağlamklı sesiyle.

Onur ise kardeşinin gözlerindeki yaşlara dayanamayıp yanına çekmişti bu dünyada hayır demedi tek kızdı aşkım.

O gece ikisi de çok huzurlu uyumuştu ama sabah olacaklardan habersizdi...

Yazar'dan

Aşkım evine gelmişti duşunu almıştı bakması gereken gmailer olduğu için masa başına geçmişti bilgisayardan bakarken çoğu şirketlerden geldiğini fark etmişti doğru düzgün mesaj göremeyince hepsini silip bilgisayardan bir kaç tane dosyasını haletmiş ti.

Bazı işini haletmiş ti geri kalanlarını ise büroda yapacaktı.

Aşkımdan

Büroya gelmiştim baya dosya vardı aynı zamanda bozların davası da yaklaşmıştı onun için her şey tamamdı sadece dava kalmıştı ondan sonra her şey bitiyor.

Kendi masama geçmeden berkin yanına gidiyordum hem sıtajerleri tanıtırdım hem de onu bir görürdüm özlemiştim ne zamandır tek kalmıyorduk.

Kapıyı tıklatıp içeriden "gel" cülmlesini duyunca içeri girdim ama berki tek bulamamıştım oda vardı yanında tam geri çıkacakken sesi geldi "görmezden mi geleceksin?" demişti.

Gerçekten kendinde bu hakkı buluyor muydu? Yani beni bırakıp gitmiş şimdide ona sarılmamı mı bekliyordu çok beklerdi daha.

"niye sen bizi görmezden gelmedin mi. Sen görmezden gele bilirsin de ben gelemez miyim?" demiştim. Ben tam tekrar çıkacakken yine konuştu bir susmadı ki.

"haklısın ama böyle olmak zorundaydı görev gizliydi size söyleseydim emri çiğnemiş olurdum" demişti biliyordum bunun bir görev olduğunu biliyordum ama yine de kırılmadan duramıyordum.

Ben ona güveniyordum beni ailem gibi bırakmayacağına dair güvenim tamdı ki hala tam ama işte olmuyor en beklemedim iki kişiden biriydi ve o beni bırakmıştı.

Galiba özür dilese barışırım hatta hiç durmadan sıp sık sarılırdım sonuçta o benim abimdi o Terörle Mücadele Savcısı Onur Aksoy'du önrnek aldığım adam kahramanım olan adam.

Cevap vermiyeceğimi anlayınca tekrar konuştu bu sırada ayağa kalkmıştı hata arkamdaydı "özür dilerim abim ama yapmak zorundaydım"

evet yapmak zorundaydı ama insan kırılmadan duramıyor işte, abime döndüm "galiba şımarıklık yaptım" dedim abim ise imkansız bir şey demişim gibi bakıyordu hatta bunu sesine de yansıtı "sen mi?" dedi sonra devam etti

"abicim keşke şımarık olsan inan ki çok isterim. Neyse hem sen beni özlemedin mi hiç aramadın da." demişi doğru hiç aramamıştım ama çok ağlamıştım neyse.

Abime sarıldım özlemiştim hem de çok.

Odamda dosyalara bakarken kapı çaldı ve içeri abim girdi "güzellim öğle yemeğine arkadaşımda gelecek sorun olmaz demi?" diye sordu.

Evet sarılmadan sonra özlem gidermiştik ve öğle yemeği beraber yemek için anlaşmıştık "hayır abi sorun olmaz gele bilir" diye cevapladım ve oturduğum yerden kalktım eşyaları toplamıştım "ama benim bir davam var çok küçük önce ona gitmeliyim siz yersiniz ben size sonradan katılırım" demiştim.

Evet bir davam vardı eski bir dava uzatılmış aslında ilk duruşmadan her şeyi halederdim ama karşı taraf çok inatçıydı neyse ki bu sefer kaçamazlardı çünkü delilerim sağlamdı.

Yazardan

Beyza hanım aşkıma söyleme konusunda kararlıydı kızından bir gün daha ayrı kalmak istemiyordu ama duruşmadan sonra söylemeyi planlıyordu o zamana kadar belki yakınlaşa bilirdi en azından böyle hasret giderdi.

Beyza hanım aşkımın ofisinin önünde bekliyordu cesaretini toplamak için tam kapıyı çalacakken arkadan biri "hanım efendi aşkım hanım şu anda bir duruşmada" demişti beyza hanım arkasını döndü ve karşısındaki gence baktı "öylemi peki siz aşkımı görürseniz bana ulaşmasını söyler misiniz bu karta numaram var" diyerek çantasından bir kart çıkardı ve karşısındaki gence verdi.

Onur ve arkadaşı konuşurken birden masaya gelen kadınla konuşması bölünen adam konuşmasını kesen kadına baktı ama bir şey diyemedi onur kadına sarıldıktan sonra "tanıştırayım kardeşim Aşkım Aksoy, güzellim bu"


Bir bölümünde sonuna geldik umarım beğenmişsinizdir bir dahaki bölüme kadar hoşça kalın

Seviliyorsunuz

oy ve yorumları unutmayın:))


𝐴𝑣𝑢𝑘𝑎𝑡 𝐻𝑎𝑛𝚤𝑚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin