20. BÖLÜM⛸

4.6K 218 58
                                    

Uzun zamandır bölüm atamıyordum.

Bu bölümü yazarken biraz şey oldum...

Boşverin ya okuyun işte

Yorum yapmayı

Yıldıza basmayı

UNUTMAYIN!!!

İyi okumalar;)))

............?...........?............?..........?....

........?..........?..........?.......

20

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

20. Bölüm~

Ablamları başbaşa bırakmak için mekandan çıkmıştık. Erez ve İdil'in isteği üzerine restaurantın hemen çarprazında olan clube giriş yapmıştık.

İdil öyle çok içmişti ki zar zor ayakta duruyordu. Tuna onu kolundan çekerek yanına oturttu. "Güzelim niye o kadar içtin be." kolundaki siyah tokayla İdil'in saçlarını topladı ve ceketini İdil'e giydirdi. İdil, Tuna'nın omzuna başını koyduğunda Tuna kollarıyla İdil'i sıkı sıkı sardı.

Bakışlarım dans eden Erez ve Burçin'e kaydığında onları yerinde bulamadım. Gözlerim etrafta onları ararken bir el çenemden tuttu ve beni club'ın kapısına çevirdi. Bunu yapan kişi Savaş'tı.

Gördüğüm görüntü kesinlikle beklediğim gibi değildi. Çünkü Burçin, Erez'in kucağında kapıya dayandırılmış bir şekilde dudak dudağaydılar.

Zorlukla yutkunup bakışlarımı az önce çenemi tutan Savaş'a çevirdim. Zaten beni izliyordu. Gözleri gözlerimin en derinine inerken bakışlarındaki anlamla büyülenmiş gibiydim.

Gözleri tüm yüzümü ezberleyip dudaklarımda durdu. Bu sefer yutkunamadım. Yutkunan taraf Savaş olmuştu. Adem elması yutkunmasının etkisiyle aşağı yukarı hareket ettiğinde istemsizce dudaklarımı ıslattım.

Bu hareketimle gözleri kararmıştı. Yavaşça bana yaklaşırken bende ona yaklaşıyordum. Tam o sırada aklıma dank eden şeyle kendimi geri çektim.

Aşk yok!

Savaş bu hareketime göz devirip önündeki içki dolu bardağı kafaya dikti. Aklımı meşgul etmek için dans eden insanların arasına karıştım.

Kısa sürede onlara ayak uydurup kıvırmaya başladım. Ellerini havaya kaldırıp saçlarımı savurarak etrafımda döndüm. Tekrar kıvırtmaya başladığımda belime sarılan kol ile arkamı döndüm. Yakışıklı denecek bir çocuk yarım bir gülüşle vücudumu inceliyordu.

Hemen onun kolları arasından sıyrılmak için bir hamle yaptım ama işe yaramadı.

Savaş beni kurtar-

Hayır tabi ki böyle olmadı!

Savaş'ın gelmesine fırsat bırakmadan adama tekmeyi geçirdim. Adamın kollarından çıktığımda Savaş'ın olduğu yere baktım. Yoktu.

BUZDAN HAYÂLLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin