.........?.......?.......?.......?.....
......?.......?......?...
26. Bölüm~
Yatağıma oturmuş annem ve Savaş'ın hediyesini açıyordum. Annemin hediye ettiği flaşı bilgisayarıma taktım. Klasörü açmadan önce yazdığı notu okumak için ikiye katlanmış kağıdı açarak gözlerimi kısa paragrafa diktim.
Sevgili kızıma...
Sana nasıl bir hediye alacağımı bilmiyordum açıkçası. Çünkü seni tanımıyordum, bir anne evladının neler sevdiğini bilmez mi? Ben bilmiyorum, galiba kötü bir anneyim...
Yanağımdan düşen bir gözyaşı notun üstüne damladı.
Fakat Derya teyzen bana çok güzel bir fikir verdi. Ilgaz ile küçüklükten beri arkadaş olduğunuz için o zamandan bu zamana kadar sizi çektiği videoları bana gönderdi. Ve ortaya tatlı, küçük bir film çıktı. Umarım hediyemi beğenirsin ve umarım ömür boyu maneviyatı büyük hediyeler alırsın, sevdiklerin her daim seninle olsun küçük kızım :)
Sonuna çizdiği gülücüğe kıkırdadım. Genç ruhundan çok iyi anlıyordu. Ardından klasörün üzerine tıklayarak videoyu başlattım. İlk video 7 yaşındaki küçük Ilgaz ve küçük Lavin'di. Beraber kurabiye yapıyorlardı. Fakat ben yine rahat durmayıp unu etrafa ve Ilgaz'ın kafasına saçıyor, kurabiye hamurunu Ilgaz gibi şekillendirmek yerine yiyordum. Ilgaz sinirle bana dönmüştü. "İzgi!! Yeme artık hamuru! Bak vallaha midende solucan çıkacak!" Derya teyze kızını düzeltti.
"Solucan değil kurt annecim."
Küçük Lavin anında gözlerini kocaman açtı. "Kurt benim mideme sığmaz ki!" Bilmiş bilmiş konuşan halime güldüm.
Bir sonraki video parktaydı, sonraki avmde, ondan sonraki lunaparkta derken annemin yaptığı kısa film sona ermişti. Geriye ise sadece mâziler kalmıştı. Çocukluğumun tek mutluluğu Ilgaz, tek eğlencesi ise Ilgaz'ı sinirlendirmekti.
Kendimi toparladığımda Savaş'ın hediyesine geçtim. Kutunun içinden bir bileklik ve bir fotoğraf çıkmıştı. Kaşlarım çatıldı. Bilekliği elime alarak inceledim. Gerçekten çok pahalı bir şeye benziyordu. Fakat asıl merak ettiğim fotoğraf olduğu için bilekliği çokta umursamadım.
Fotoğrafta benim küçüklüğüm ve yanımda duran bir çocuk vardı. Bu çocuğu bir yerden hatırlıyordum ama çıkaramıyordum. Fotoğrafın arkasını çevirdiğimde ise son derece güzel, inci gibi bir el yazısıyla karşılaştım. Yazılanları okudukça kaşlarım daha da çatlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUZDAN HAYÂLLER
Novela JuvenilAnnemin ölmediğini, üstüne üstlük abilerimin ve ablamın olduğunu 20 yaşında öğreniyordum!! Şaka gibi! *. : 。✿ * ゚ * .: 。 ✿ * ゚ * . : 。 ✿ * (Düzenli olarak bölüm paylaşılır.) (Ekleme: düzenli olarak değil canım yazmak istediğinde bölüm paylaşılır.)...