10.Bölüm-MAHKUM🍂

2.3K 133 16
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Yüzüne gülen herkes dostun değildir."

🍂🍂🍂

Kocaman açılmış gözlerle,anbean kararan bal gözlere baktım.Dudaklarım karıncalanmıştı sanki.Ellerim öylece elinde kalakaldı.

O da bunu beklemiyor olmalıydı ki sırıtışı yüzünde dondu ve yüz hatları gerildi.Yutkunmasıyla adem elmasına baktım ve utanarak gözlerine baktım.Ondan birkaç adım uzaklaştım.

Kurumuş dudaklarımı ıslatmam ile kararmış gözleri dudaklarıma kaydı ve ağzında birşeyler geveledi ama anlamadım.

"Ben...yani sen,yani şey sen öyle diyince." dedim ama devamını getiremedim.

Allah'ım yer yarılıp içine göm beni!

Gözlerimi kaçırdım ve heyecandan titreyen ellerimi arkamda birleştirdim.

"Ay! Geldim! Siz hala burda mısınız?" diyen nevana ile rahat bir nefes aldım.

Gel nevacım gel alnından öpeceğim!

Kuvarsa göz ucuyla bile bakmadan gelen nevaya baktım.Ama kuvarsın rüzgar hızında yanımdan geçip gitmesiyle derin bir nefes çektim.Amber kokusu sanki hala burdaydı.Gitmesinden dolayı rahatlamıştım.

Diğer bir kural daha bundan sonra kuvarsı gördüğün yerde saklan.Saklanacak yer yoksa yeri kaz ve göm kendini.Net!

"Hadi bizde gidelim.Hilal teyzenin sarmalarından yiyelim.Ama sana sır vereyim mi? Daha sofra hazır olmadan hepsi bitiyor.Çünkü neva hepsini mideye indiriyor." dediğinde güldüm.

"Sarma hırsızı seni." dedim.

Birlikte yavaş adımlarla merdivenleri indik.Az önceki şoku hala üzerimden atamamıştım.Hatırladıkça bir hoşuma gidiyor bir kötü oluyordum.

Dışarı çıktık.Burayı tanımıyordum.

"Karargah ile lojman arasında beş dakikalık yol var.Çok kısa bir mesafe.Yürüyerek gidebilecek misin?" dedi neva bana bakarak.

Biraz yürümek ayaklarıma iyi gelecekti.Kan akışım ne kadar hızlanırsa iyileşmem o kadar iyiydi.

"Evet,biraz yürümek istiyorum." dediğimde başını salladı.

"O zaman abimlerin arkasından yürümeye devam edelim." dediğinde çakılı yolda yürümeye başladık.Lojman üç katılı bir binaydı.Yeşil renklerle kaplıydı.

Yürüdüğümüz yol ise iki tarafı da ağaçlarla doluydu ortası ise beyaz çakılarla doluydu.

Önde ismail,umut,miraç vardı.Peki o nerde? Arkamızda mı? Arkama bakmak istesemde bakmadım.Tekrar utanmak istemiyordum.

Bir süre sessizce yürüdük.Ellerim benden bağımsız dudaklarıma gitti.Yaptığım şeyin farkına varınca ise kendime söverek ellerimi indirdim.

AŞK-I SADAKAT(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin