Ramazan hem Veysel'i arıyor hem de kapıya vuruyordu. İcat çalışmaları son hız devam ediyordu, uçak için motor almaya gideceklerdi bugün ama Veysel gelmeyince, telefonları da açmayınca eve kadar gelmişti Ramazan. Endişe ediyordu amcaoğlu için.
Derken Muammer kapıyı açtı, buz gibi mavileri her zaman ki gibi öfke dolu bakıyordu. Kardeşiyle anlaşamazdı bu yüzden yeğeni Ramazan'ı da sevmezdi. Ağlakcının oğlu derdi ona hep ve kendi oğluyla görüşmesini hiç istemezdi.
"Ne diye geldin?" Diye sordu sert bir ses tonuyla Muammer.
"Veysel evde mi amca?"
"Napıcan Veysel'i?"
"İşimiz vardı da."
Muammer gizli gizli görüştüklerini bildiğinden daha fazla uzatmadı ve yan tarafa geçerek kapının önünden çekilip eliyle birkaç basamaktan oluşan merdiveni gösterdi.
"Git bak, odasında."
Ramazan birşey demeden içeriye girdi ve merdivenleri çıkarak pat diye odaya girdi. Veysel pencereye doğru dönmüş uyuyordu. Ramazan yanına yaklaştı.
"Veyseeel, amcaoğlu ne uykusu bu saat kaç oldu?" Diye kolundan dürtükledi.
"Ramço git başımdan." Dedi Veysel halsizce. Ramazan yatağın kenarına oturdu. Veysel'in anlında birikmiş ter damlalarını fark etti.
"Amcaoğlu iyi misin sen?" Diye sordu Ramazan, elini Veysel'in anlına koydu. Endişeyle geri çekildi. "Amcaoğlu çok ateşin var senin. Kalk bir hastaneye gidelim. Hiç mi fark etmediler halini."
Söylene söylene Veysel'i kaldırmaya çalışıyordu Ramazan ancak Veysel'in hiç hali yoktu kalkmak için. Ramazan da en sonunda pes etti, tek başına gücü yetmezdi zaten. Telefonunu çıkararak Taner'i aradı.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Taner ağıla gitmek üzere bisikletiyle bahçeden çıkarken fark etti telefonun çaldığını, cebinden çıkarıp cevapladı aramayı.
"Hah amcaoğlu geliyom ben.... Ateşi mi var? Tamam tamam ben oraya geliyom o zaman.... Tamam hadi kapattım."
Taner telefonu kapatarak yeniden cebine koydu. Tam bisiklete bineceği esnada Kenan'ın evden çıktığını gördü. Yanına ilerledi, doktordu sonuçta bir yardımı olurdu.
"Kenan abi!"
Kenan tam arabanın kapısını açtığında duydu Taner'in sesini, ona dönerek tek kolunu araba kapısına yasladı. Birşey demeden yanına gelmesini bekledi.
"Seni gördüğüm iyi oldu." Dedi Taner Kenan'ın yanına geldiğinde.
"Birşey mi oldu?" Diye sordu Kenan soğuk bir ses tonuyla.
"Abi bizim Veysel biraz hastalanmış."
"Veysel mi? Dün konuştuk biz iyiydi."
Yani en azından hasta değildi, yoksa iyi olmakla alakası yoktu Veysel'in.
"Bilmiyom abi bende. Sen ilgilensen mi bir? O inatçıdır hastaneye gitmez."
"Tamam, benim arabayla gidelim."
"Olur abi."
Taner önce bisikleti arabanın kasasına koydu sonra da arabaya bindi. Kenan da sürücü koltuğuna geçince araba Veysel'in eve doğru yola çıktı.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Veysel başına toplanan kalabalığı hissedebiliyordu ama tepki verecek kadar iyi hissetmiyordu. Kenan elini onun anlına koydu ve ateşini kontrol etti, daha sonra emin olmak için ateş ölçerle tekrar kontrol etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bozkır Masalı
FanfictionTüm Muhteşem Hikayeler İki Şekilde Başlar: Ya Bir İnsan Yolculuğa Çıkar, Ya Da Şehire Bir Yabancı Gelir.