İhtimaller, Korkular ~ 12

246 20 56
                                    

Veysel yine Kenan'a yemek getirmişti ve hava güzel olduğu için ikili yemeği bahçede yemeye karar vermişti. Kenan masayı hazırlarken Veysel'in hiçbir iş yapmasına izin vermiyordu. Veysel de fazla ısrar etmemiş kendisine sandalye çekip oturmuştu.

Bahçe çeşit çeşit çiçeklere süslenmişti. Bir kısmı toprağa ekilmiş bir kısmı da saksılarla etrafa yerleştirilmiş bir sürü çiçek vardı. Gölgede kalan bir yere de mama ve su kabı konmuştu hayvanlar için. Güzel ve canlı bir bahçeydi, hayat vardı burda.

"Sen mi ilgileniyon çiçeklerle?" Diye sordu Veysel yanına gelen Kenan'a.
Kenan sandalyeye oturdu ve bahçede gözlerini gezdirdi. Elif'le birlikte bu hale getirmişlerdi burayı, yoksa çok bakımsız bir bahçeydi.

"Evet, ben ilgileniyorum." Dedi Kenan bir bardak su içtiği sırada, hava çok sıcaktı nerdeyse nefes aldırmıyordu.

"Hayvanları da unutmamışsın." Dedi Veysel köşedeki kapları işaret ederek. Kenan kaplara bakıp gülümsedi.

"Kedi çok geliyor bahçeye."

"Bende çok severim hayvanları."

"Ne güzel, bak ortak nokta bulduk."

"Evet."

"Ben suyu yeniliyim ısınmıştır o." Dedi Kenan, sandalyeden kalktı ve kapları alarak içeri geçti. Arkasından bakan Veysel de sandalyeden kalktı, Kenan'ın az önce su içtiği bardağı alarak bahçe kapısından çıktı.

"Geldim." Diyerek bahçeye çıktı Kenan. Veysel'in etrafta olmadığını görünce bir an şaşırmıştı. Yine yanlış birşey mi söylemişti acaba?

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Gedelli'ye akşam serinliği çökmüştü. Veysel'in yaşadıklarına üzülen dedesi biraz kafasının dağılması için onu ve diğer iki torununu gece kalsınlar diye yanına çağırmıştı. Sevinmişti Veysel buna, evden uzakta olmak dayaktan da uzakta olmak demekti çünkü.

Dedesi içeri kendi odasına geçmişti. Veysel ve amcaoğulları ise koltuklara yataklarını kurup oturmuştu. Veysel cam kenarına geçmişti, Ramazan sağ tarafta ki koltukta Taner de sol tarafta kapıya yakın olan koltuktaydı.

"Ee amcaoğlu görüşemiyoruz?" Diye sordu Taner uzandığı yerden. Veysel ise bugün hastaneye verdiği DNA testi ne çıkacak diye düşünüyordu. Kenan onun abisi çıkacak mıydı? Ne yapardı böyle bir durumda? Nasıl söylerdi hiç bilmiyordu.

"Dünyadan Veysel'e." Dedi Ramazan. Veysel tepki vermeyince yastığını alıp ona fırlattı. "Amcaoğlu burda mısın?"

"Oğlum ya." Dedi Veysel acılı bir sesle. Yastık alçılı koluna gelmişti.

"Unuttum ben onu ya, pardon."

"Ne düşünüyon oğlum sen?" Diye sordu Taner, yerinde doğrulmuştu.

"Uçağı düşünüyom ya, motor işini ne yapıcaz biz?" Dedi Veysel aklına gelen ilk yalanı söylemişti. Bu yakın zamana kadar düşündüğü bir sorundu. Taner ve Ramazan anında bu konu hakkında konuşmaya başladılar. Veysel yerine uzanıp yorganı tepesine kadar çekti.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Ertesi gün.

"Ramazan galk, galk, galk." Diyerek kolundan tuttuğu kuzenini sarsan Taner'di. Sabah erkenden Veysel'le uyanmış yatakları toplamışlardı.

Kırık koluyla Veysel biraz zorlanmıştı tabi. Şimdi ise yine cam kenarın daki koltukta oturmuş Taner'in Ramazan'ı uyandırma çabasını izliyordu. Ciritçi Abdullah elinde demlikle salona geldi.

"Uyanmadı mı daha?"

"Ben onu uyandırırım şimdi dede."

Taner mutfağa gidip elinde sürahiyle geri döndü, sürahi deki suyu bir anda Ramazan'ın yüzüne döktü. Ramazan aniden irkilerek uyandı.

"Amcaoğlu napıyon ya?"

"E uyansaydın."

"Bırakın çocukluğu da dedeme yardım edelim." Dedi Veysel, koltuktan kalktığı sırada. Ciritçi Abdullah ona döndü.

"Sen otur torunum, ben yaparım."

"Sende otur dede biz hallederiz şimdi hemen, Ramazan kalk." Dedi Taner. Ramazan anlına dökülen saçlarını geriye iterek koltuktan kalktı.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Gün içerisinde Ramazan'la Taner ağıla gitmişlerdi. Veysel dedesinin yanında biraz daha kalmak istediğini söyleyip onlarla gitmemişti. Şimdi ise bahçede oturuyorlardı dede torun.

"Sakinlik ne güzel demi dede?"

"Öyle torunum. Ramazan'la Taner'e deme de onlar biraz gürültücü."

"Çocuk gibiler."

"Sakinlik iyidir torunum da, herşeyin fazlası zarar demişler. Sende kendine izin ver biraz onlarla çocuk ol." Dedi ciritçi Abdullah, üzülüyordu torunu için, Veysel babası varken babasızlığı yaşıyordu resmen.

"Dede, abim gelse babam beni sever mi?" Diye sordu Veysel, gözleri dolu dolu olmuştu, dedesine belli etmeden hızla sildi gözyaşlarını.

"Baban seni seviyor torunum." Dedi ciritçi Abdullah. Veysel onu duymamış gibi devam etti konuşmasına.

"Ya temelli kaybedersem?"

Kenan'ın ailesini elinden almasından korktu bir anda Veysel, Kenan'la olan arkadaşlığını kaybetmekten korktu.

"Kimi?" Diye sordu ciritçi Abdullah. Veysel oturduğu yerden kalktı.

"Ben gidiyim dede, yine gelirim."

Başka birşey söylemeden bahçeden çıktı Veysel. Aklında bir sürü ihtimal dolanmaya başlamıştı, ne yapacağını bilmiyordu artık. DNA testi sonuçları olumlu çıkarsa sevinir miydi? Kenan'a alışmıştı ve onun abisi olma ihtimali çok güzel geliyordu ama bir yandan korkuyordu da ya ailesini kaybederse ya onu anlayan tek insanı kaybederse.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Bölüm sonu.

Bozkır Masalı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin