Bu bölüm geçmişte geçmektedir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Bu hayatta herkes birşey bekler. En basitinden bir örnekte bulunacak olursak buluşmak için arkadaşını bekler insan, gireceği sınavı, veya büyümeyi bekler.
Kimisi de gönül dağına yazılan aşkı bekler...
Benim gönül dağıma yazılmış aşkta oydu. Dilek'ti adı. Öğretmenin kızıydı. Daha aşkın ne demek olduğunu bile bilmeden sevdim ben onu. Kalbimin attığını ilk onun yanında öğrendim.
Ama bir gün geldi ve...
Kırmızı brandalı mavi kamyonet onu benden alıp götürdü uzak diyarlara. Ama biliyom masalımın prensesi bir gün geri dönecek ülkesine...
Ve ay bir gün yıldızına kavuşacak.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Amcaoğluuuu!"
Ramazan'ın kendisine seslenmesiyle Taner daldığı düşüncelerden çıktı.
"Noldu?"
"Taner valla öfkeme yenilicem artık. Oğlum birşey söyleyecem acil gelin dedin ya." Diye sinirle söylenen kişi tabi ki Veysel'di.
Taner gülümsedi, aklına yeni bir icat fikri gelmişti ve bu fikri kuzenleriyle paylaşmak istemekteydi ama şöyle bir sorun vardı ya kuzenleri onunla dalga geçerlerse?
"Şimdi biz buraya şundan dolayısıyla toplandık, yani sizi şu sebep-"
"Biraz daha lafı uzatırsan çok ciddiyim seni boğarım."
"Amcaoğlu senin toprağın nerde?"
"Ramço elimin tersindesin."
"Konuyu dağıtmayalım." Dedi Taner. İki kuzeni de ona döndü yeniden. Ama Taner devamını getirmedi. Veysel sabır istercesine ellerini yüzüne sürdü.
"Oğlum devlet sırrı mı açıklayacan?"
"Çok ani tepkiler veriyon."
"Valla kalkıp giderim şimdi."
"Veysel haklı amcaoğlu söyle artık ne söyleyeceksen." Dedi Ramazan. Veysel ona ters bir bakış atıp yeniden Taner'e döndü. Sinir oluyordu bugün herşeye.
"Arı kanatlı uçuş sistemi." Dedi Taner bir anda. Veysel ve Ramazan öncelikle birbirine sonra Taner'e baktı.
"Ne?" Diye sordu ikisi de aynı anda. Ve Taner açıklamaya başladı.
"Arılarda olan uçuş sistemini kullanıp uçak yapacağız."
"Uçak yapacağız? Hemde biz?" Diye sordu Veysel şaşkınlıkla. Ramazan da ona katıldığını belli ederek konuştu:
"Taner kafana saksı mı düştü senin?"
"Niye bu kadar şaşırdınız ki?"
"Sen normal birşey söylediğini falan mı sanıyon? Oğlum biz nasıl yapalım senin o dediğini? Hemde bozkırda?"
"Amcaoğlu ben bu uçağı yapıcam siz yanımda olursunuz olmazsınız sizin kararınız." Dedi Taner, net bir sesle. Onun çok ciddi olduğunu fark eden Ramazan neşeyle konuştu:
"Tamam, ben varım."
"La manyak mısın?"
"Veysel sende niye bu kadar karşısın anlamadım amcaoğlu."
Veysel bir kez daha sinir dolu bir bakış attı Ramazan'a. Bu esnada uzaklara dalıp gitmiş olan Taner konuştu:
"Dilek için, ben bu uçağı Dilek için yapmak istiyorum."
Taner'in Dilek'e olan sevdasını bilen Veysel daha fazla diretmedi, derin bir of çekerek başını eline yasladı ve pes ederek mırıldandı:
"Tamam, bende varım."
"Aslan amcaoğullarım benim." Diyen Taner sevinçle sandalyeden kalkarak kuzenlerine sarıldı. Veysel gülüp onun koluna vurdu. Ramazan sandalyeden şaşırtan bir enerjiyle kalktı, köşedeki
radyodan bir türkü açtı ve kollarını da iki yana açarak oynamaya başladı."E o zaman hadi kalkın."
"Deli ya." Dedi Taner ve karşısına geçip ona eşlik etti. Ramazan bir yandan da türküyü söylüyordu.
"Kesik çayır biçilir miiii."
Veysel gülerek yerinden kalktı ve hiç keyfi olmasa da onlara uyum sağladı. Sabahları kuzenleriyle birlikte neşeli geçiyordu ama akşam olunca kabusu başlıyordu.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
İnsan bekler dedim ya Veysel de bekliyordu. Ona anlatılanlardan tanıdığı abisini bekliyordu, gelip onu bu kabustan kurtarmasını bekliyordu. Belki de beklediği hiç gelmeyecekti.
Ölüler geri dönmezdi sonuçta...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Bölüm sonu.
Araya bir DilTan katayım dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bozkır Masalı
FanfictionTüm Muhteşem Hikayeler İki Şekilde Başlar: Ya Bir İnsan Yolculuğa Çıkar, Ya Da Şehire Bir Yabancı Gelir.