"Evine dön baba, bize dön. Bizim telafi etmemiz gereken o kadar çok şey var ki, nolur bizi yarım bırakma." Dedi babasının eline başını yaslamış genç adam. İki gün geçmişti Muammer'in yoğun bakıma alınmasının üstünden. Kenan yanından ayrılmıyordu, sürekli babasının başında konuşuyordu.
İyi bir baba olamamıştı Muammer, ne Veysel'e ne de Kenan'a baba olmamıştı. Birini yanındayken babasız bırakmış diğerine yıllarca uzak kalmıştı. Şimdi telafi zamanıydı, şimdi baba olmasının zamanıydı, ona ihtiyacı olan iki tane çocuğu vardı.
Monitörün düzenli sesine kısık hıçkırık sesi eşlik ediyordu. Genç adam sessiz sessiz ağlıyordu, kimsenin duymasını kimsenin onun çaresizliğini görmesini istemiyordu, babasının elini sımsıkıca tutmuş başını da o ele yaslamıştı.
Güvende hissetmek isteyen, babasına sığınmak isteyen bir çocuk gibiydi hali. Babasını kardeşine davranışlarından dolayı affedemiyordu ama çocuk yanı da babasını istiyordu yanında. Kenan arada kalmış hissediyordu, ve bu onu çok çaresiz bırakıyordu.
Elinin içinde hissettiği kıpırdanmayla gözyaşlarıyla ıslanmış olan yüzünü kaldırdı, mavileri babasının yüzüne odaklandı. Muammer yavaşca açtı gözlerini. Kenan gülerek baktı ona.
"Baba," dedi heyecanla. Muammer'in yorgun bakan gözleri oğluna çevrildi. Kenan babasının elini uzunca öptü.
"Hastanedesin baba, iyisin."
Babasının elini bırakıp yerinden kalktı genç adam, önce babasının durumunu kontrol edecek sonra da ailesine haber verecekti.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Muammer normal odaya alınmıştı ve aile üyeleri ziyaretine gelmişti, onu çok yormamak adına uzun kalmamışlardı. Sadece çekirdek ailesi yanındaydı. Bir yanında büyük oğlu diğer yanında da küçük oğlu vardı.
"İyisin demi baba?" Diye sordu Veysel. Abisiyle birlikte sabahtan beri babasını rahat ettirmek için uğraşıyorlardı.
"İyiyim oğlum, siz böyle yanımdasınız ya çok iyiyim ben."
"Biz hep yanındayız baba."
Muammer gülümsedi, küçük oğlunun elini sıkıca tuttu. Veysel'in mutlulukla gözleri parladı, kardeşinin iyi olması Kenan'ı da mutlu ediyordu.
"Oğlum hadi siz eve gidin, babanızın yanında ben kalırım." Dedi Döndü.
"Veysel'le gidin siz, ben kalırım."
"Yusuf'um çok yoruldun sen burda kaç gündür. Gızım sende birşey desene."
"Annem haklı Kenan, çok yorgunsun. Şimdi gidelim, sabah erken geliriz."
"Elif'im benim içim rahat etmez ki."
"Abi doğru diyorlar, siz gidin."
"Yok küçük bey, seni hiç bırakmam."
"Deniz gözlüm ben varken babanıza bakmak size düşmez."
"Anneniz haklı, hadi gidin siz." Dedi Muammer. Ve tartışma son buldu. Herkes ayaklandı.
"Anne birşey olursa haber ver."
"Tamam oğlum, hadi ev sana emanet."
Elif, Kenan ve Veysel odadan çıkarak koridorda ilerlemeye başladı. Herkes gerçekten çok yorulmuştu iki gündür hastanede.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Veysel'im konuşalım mı biraz?" Diye sordu Kenan eve girdikleri an. Veysel başıyla onayladı abisini, iki kardeş salona geçerken Elif odasına gitti. Kardeşler yan yana sedire oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bozkır Masalı
Fiksi PenggemarTüm Muhteşem Hikayeler İki Şekilde Başlar: Ya Bir İnsan Yolculuğa Çıkar, Ya Da Şehire Bir Yabancı Gelir.