Korkunç Hatıra ~ 28

187 13 33
                                    

"Benim canım oğlum, annesinin küçük kuzusu." Diyerek oğlunun ellerini öptü Döndü, sonra kenara bıraktığı kaşığı alıp oğluna çorbasını içirdi. Veysel çok mutluydu, annesi hep yanında olsa da ona şimdi kavuşmuş gibi hissediyordu. Yusuf kaçırıldığı zaman Döndü öyle bir hayattan kopmuştu ki, oradaydı ama orada değil gibiydi, sanki o gitmişti ve yerine bir robot gelmişti. Ama şimdi ikisine de kavuşmuştu Veysel, abisiyle annesi yanındaydı artık.

Kapıdan giren Muammer ve birkaç da doktorla dikkatleri o yöne çevrilmişti anne oğulun. Döndü yerinden kalkıp eşine yaklaştı, ne olduğunu anlamış değildi. Muammer eşini kenara çekti.

"Hasta bu." Dedi oğlunu göstererek. Veysel korku dolu mavilerini babasına çevirdi. Geçmişin korkunç hatıraları zihnini meşgul ediyordu.

"Baba noluyo?"

"Veysel bey bazı durumlardan bahsetti babanız." Dedi bir adam sakince.

"Ne durumu?"

"Bunları konuşacağız." Dedi adam ve Veysel'in kolunu tuttu.

"Ben gelmiyicem sizinle."

"Veysel bey zorluk çıkarmayın."

"Muammer noluyo? Çocuğumu nereye götürüyorlar?" Diye sordu Döndü.

"Onun için en iyisi bu, iyileşecek orda hiç meraklanma." Dedi Muammer.

"Baba hayır, ben gitmek istemiyom."

Veysel yataktan kalktı, odadan çıkıp onlardan uzaklaşmaya çalıştı ama herkes peşinden gelmişti. Aralarında biri sakinleştirici iğne hazırlıyordu.

"Oğlum korkacak birşey yok."

"Gitmiyicem baba."

"Veysel! Bir kere de çocukluk yapma!"

"İstemiyom oraya gitmek ben! Abimi istiyom sadece! Abi!"

Sesleri duyan Kenan ve Elif de odadan çıkmıştı, koridorda oluşan kalabalığı görünce şaşırmışlardı. Kenan Veysel'i görünce yanına ilerledi ve kardeşini kolları arasına alıp saçlarını uzunca öptü. Veysel şimdi güvende olduğunu hissediyordu işte.

"Abim noldu?"

"Abi onlara izin verme nolur."

"Onlar kim Veysel? Noluyo?"

"Kötülüğüne birşey yapmıyom ki ben kardeşini iyi edecekler orada, zaten daha öncede gittiydi." Dedi Muammer. Kenan şaşkınlıkla babasına baktı.

"Ben hiçbir yere yollamam kardeşimi."

"Beyefendi babanızın isteği üzerine herşey hazırlandı."

"Zorla mı götüreceksiniz?"

"Zorluk çıkarmayın lütfen."

"Bende doktorum ve izin vermiyorum hem kardeşimin kendi psikologu var."

"Ben sizi tekrar arayıcam." Diyerek doktorları yolladı Muammer. Döndü de çok sinirliydi.

"Muammer seni asla affetmem."

"Ben oğullarının iyiliğine uğraşıyom Döndü, görmüyon mu geldiğimiz hali?"

"Baba biraz sevgi göstersen çözülecek herşey ama sen inatla kendi bildiğin yola gidiyon."

"Ben sadece iyi olun istediydim."

"İsteme baba, böyle istiyeceksen eğer isteme daha iyi. Şu çocuğu ne hale getirdiniz topluca." Dedi Kenan ve kolları arasında korkudan titreyen kardeşinin saçlarını öptü.

Muammer ilk kez oğluna onu anlamak istiyormuş gibi baktı. Büyük oğlunun gözlerindeki hayal kırıklığı ve küçük oğlunun gözlerindeki korku, çocukları ona karşı böyle hissediyordu, ilk kez bu duruma gerçekten üzüldü.

"Ben göremedim."

"Ya kendini toplarsın ya da kardeşimi de alır giderim buralardan." Diye son sözünü söyledi Kenan ve kardeşiyle birlikte kendi odasına gitti. Elif de kısa bir an Döndü'ye bakıp eşinin peşinden gitti.

"Ben çocuklarımı bırakmam." Dedi Döndü ve peşlerinden gitti. Kalabalık da dağılırken Muammer yalnız başına koridorun ortasında kaldı.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Bölüm sonu.

Bozkır Masalı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin