34. Bölüm

405 35 250
                                    

Merhabalar bebeklerr, ne yapıyorsunuz? Yb bekliyorsunuz tabi kiiiii heheheheh... okuyucularını tanıyan yazar olmak mükemmel bir şey. Neyse aslan burcu olarak egomu da kastığıma göre artık hikayeye girişebilirsiniz, sizleri çok seviyorum ve muckluyorum her bir tarafınızı 😽😽😽😽😽










San yanında baygın yatan bedeni izlerken derin düşünceler içerisindeydi. Küçüğüne nasıl yaklaşacağını düşünüyordu. Öğrendiği gerçeğin siniriyle sevişmişlerdi, evet. Fakat durum sevişmeden sonra bitecek bir şey değildi. Zaten küçüğüne vereceği asıl ceza sevişmek de değildi. Onu kendinden mahrum bırakarak verecekti cezasını. Öpmesine ve dokunmasına izin vermeyecekti belli bir süre için. Bu ceza Wooyoung için her şeyden çok daha ağır olacaktı. Gün ağarana kadar sevişmelerinden bile ağır olacaktı. Çünkü o, öpmeyi ve dokunmayı çok seviyordu. Temas bağımlısı da denebilirdi. Ve San'ın da amacı onu bağımlı olduğu şeyden mahrum bırakarak cezalandırmak olacaktı.

Büyük olan esmerinin nefes alışverişinde kalkıp inen küçülmüş bedenine bakarken fazla abartmış olduğunu düşündü. Fazla yüklenmişti. Öyle ki, San son kez içine boşaldıktan sonra kıpırdayamadan öylece kalmış, bedeni nefes almak dışında hiçbir faaliyeti gerçekleştirememişti. Uyumasının üzerinden yirmi dört saat geçmişti. San onu uyandırmaya çalışsa da başaramamış, küçüğü en ufak bir tepki verememişti. Arada bir bedenindeki ağrılar yüzünden kaşları çatılıyor, ağlamaklı sesle inliyor, gözlerinden yaşlar akıyordu yastığına. İşte tam da bu yüzden büyük olan aslında haddini aştığını düşünüyordu. Hatta emindi. Bu denli yüklenmesi gerekmezdi. Fakat o anın siniri ve küçüğünün her ne kadar yorulsa da devam etmesine izin vermesi kontrolünü tamamen kaybetmesine neden olmuştu. Bu yüzden küçüğüne ceza verecek olsa da onunla ilgilenecek, ağrıları için kremler sürerek kendine getirecekti. Tabii bunları yaparken mesafesini koruyacaktı. Çünkü hâlâ kırgındı ona. Onun sözünü dinlemeyip Mingi ile konuşmasına ve sorulduğunda yalana başvurmasına kırgındı. Çünkü o, Wooyoung'un arkadaşları ile konuşmasına karşıydı. Özellikle de Mingi ile konuşmasına.

Çünkü Mingi San'ın ona karşı olan güvenini kıracak, haddini aşacak şeyler yapmıştı. Ve yaptıklarıyla San'ı gerçekten sinirden deliye çevirmişti. En olmadık anda en olmadık insana haddi olmayan şeyleri anlattığı için, henüz kendini yeni yeni tanımaya başlamış olduğu süreçte yaşadıklarını anlatmaması gereken kişiye anlatmaya çalıştığı için sinirlenmişti. Wooyoung'u arkadaş çevresiyle henüz tanıştırmamasının sebebi de buydu zaten. Hâlâ kızgın olduğu arkadaşına güvenmiyordu. Çünkü Mingi olur olmadık yerde, olur olmadık şeyler konuştuğu için Wooyoung'a da yanlış şeyler söyleyebileceğini biliyordu. Bu yüzden de uzak tutmaya çalışıyordu her iki tarafı da. Fakat başarılı olamamış, Mingi bir şekilde Wooyoung ile konuşmuştu. Ve sevgilisi ona arkadaşı ile konuştuğunu söylememiş, üstüne bir de konuşmadığına dair yalanlar sıralamıştı. Halbuki ilk kez konuştuklarında doğruyu söylemiş olsaydı eğer San Mingi'nin icabına çoktan bakmış olacaktı. Ama ne yazık ki olan ortalığı durduk yere karıştıran Mingi'ye değil de hiçbir şey bilmeyen ve ortada kalan masum Wooyoung'a olmuştu. Ama elbette ki ortalığı karıştıran da cezasını alacaktı. San canına okuyacaktı onun. Bu sefer arkadaşları bile kurtaramayacaktı onu San'ın elinden.

"N-hah... a-sh-cıyor~"

Küçük bedenin sızlanmasıyla sıktığı dişleri ile çatılmış kaşları aynı anda gevşedi. Sağ dirseğinden destek alarak yükseldi uzandığı yerden, komodinin üzerindeki lambanın loş ışığının aydınlattığı acıdan buruşmuş yüze baktı. Küçük olanın canının acısı uykusunu bölmüştü yine. Bu kaçıncıydı bilmiyordu bile. Fakat San ne yapacağını biliyordu. Hızlıca kalktı yataktan. Çalışma masasının üzerinde duran ağrı kesici kremi aldı eline. Sıkıntılı nefesler alıp, hareket etmeye çalışan bedene yaklaştı, eline bolca buladığı beyaz kremi sırtındaki bıraktığı izlere sürdü nazik olmaya çalışarak. Wooyoung tenine değen soğukluğu hissetmesiyle irkiliyor, krem izlerini acıttığı için sızlanıyor, gözlerinden yaşlar akıyordu beyaz yastığına. Büyük olanın gördüğü bu görüntü Mingi'ye olan öfkesini gittikçe artıyordu. Patlamak istiyordu bir an önce. İçinde biriktirdiği her şeyi suratına bir kez daha çarpmak istiyordu. Yapacaktı da. Sadece birkaç saat daha beklemesi gerekiyordu. Sevgilisi uyanıp kahvaltısını ettikten sonra ilk işi Song Mingi ile hesaplaşmak olacaktı.

Woosan [Texting-Düz yazı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin