22. Bölüm

418 34 255
                                    

Eveet bir yb daha. Bu bölümde ilk randevularına çıktılar çok şükür 🤲🤲 Keyifle okumanızı, gününüzün musmutlu geçmesini diliyorum. 😽😽😽


Sevgilim saçlarını kuruttun mu?"

Kapı arasında durup küçüğünün ayna karşısında saçlarını düzeltmesini izlerken sordu. Wooyoung da babacığının yansımasına bakarak gülümsedi ve başını salladı.

"Kuruttum sevgilim."

San yavaşça yaklaştı üzerinde yalnızca uzun tişört olan bedene, sardı kollarını ve öptü yeni yıkanmış saçları. Wooyoung memnuniyetle gülümsedi yansımalarına. Kalbi çırpındı hararetle. Babacığının öpücükleri, sarılmaları, gülümsemeleri o kadar hoşuna gidiyordu ki bedeninin düzeni tamamen bozuluyordu.

"O zaman birlikte kahvaltı edelim."

Küçük olan başını salladı hızlı hızlı. Babacığı ile ilk defa kahvaltı yapacaktı bu yüzden heyecanlanmıştı ister istemez. Karnına sarılı kollar arasında döndürdü bedenini ve babacığı ile yüz yüze geldi. İnce kollarını doladı boyuna, parlayan gözlerle bakıyordu babacığına. Saç diplerini okşamaya başladı, hafif dokunuşlarla seviyordu ince telleri. Boyu kısa olduğu için yüzü büyük olanın göğsüne denk geliyordu ve bu farktan dolayı da rahatça öpemiyordu. Kollarını doladığı omuzlardan ve ayak parmak uçlarından güç alarak yükseldi babacığının yüzüne, gülümseyen dudaklara öpücükler kondurdu defalarca. Babacığı da karşılık verdi her bir öpücüğe.

"Bebeğim ne yemek istiyor?"

Alnı alnına, burnu burnuna değerken sordu sorusunu.

"Kimchi kızartması çok iyi olurdu."

San kıkırdadı ve küçük buruna bastırdı dudaklarını.

"O zaman kimchi kızartalım."

Wooyoung sevinçle mırıltılar çıkardı ve sarıldı içini ısıtana. San küçüğünü bırakmak istemediği için baldırlardından tutarak havaya kaldırdı, bacaklarını doladı babacığının beline. Yavaş adımlarla önce bandoyadan, sonra odadan ayrıldılar.

Salonun yanında olan mutfağa doğru ilerledi büyük olan kucağındaki bebeği ile. Wooyoung'un istediği kahvaltıyı hazırlayabilmek için elleri boş olmalıydı bu yüzden de sarıldığı bedeni sandalyenin üzerine oturttu. Saçlarını tararmış gibi geçirdi parmaklarını tellerin arasından. Tamamen açığa çıkan yüze öpücükler kondurdu birkaç kez. Wooyoung kıkırdıyor ve babacığının tişörtünü tutuyordu sıkıca.
"Şimdi sana kahvaltı hazırlayacağım ve sen de burada uslu bir çocuk olup babacığını bekleyeceksin tamam mı?"

Küçük bir çocukla konuşurmuş gibiydi ses tonu.

"Ama ben de sana yardım etmek istiyorum babacığım."

"Olmaz. Çünkü babacığı ufaklığına kahvaltı hazırlamak istiyor."

Wooyoung her ne kadar yardımcı olup kahvaltıyı birlikte hazırlamak istese de babacığını dinledi. Ama yine de somurtmasına engel olamadı küçük beden.

"Neden somurtuyorsun?"

"Çünkü ben de babacığa yardım etmek istiyorum."

San kıkırdadı istediği olmayan küçük çocuklar gibi konuşan sevgilisine. Şu anda ne kadar tatlı olduğundan bir haberdi esmer beden.

"Bir dahaki kahvaltıda birlikte hazırlarız ama bugün olmaz çünkü sevgilim için ilk kahvaltıyı ben hazırlamak istiyorum."

Wooyoung yeniden gülümsedi dişlerini göstererek, duydukları ile parlayan gözleriyle baktı babacığına.

Woosan [Texting-Düz yazı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin