20. Bölüm [M]

885 39 183
                                    

Bebeklerim yine uzun bir bölüm ile geldim. Kusuruma bakmayın smut olduğu için yazım süresi uzun sürdü. Ama elimden geldiğince detaylı yazmaya çalıştım umarım begenirsiniz, şimdiden iyi okumalar. Seviliyorsunuz 😽😽

~ bu bölümde bana büyük ışık tutan, ufkumu genişleten, çok önemli nüanslara değinen canım arkadaşım lokiinwonderland 'e çok çok çok teşekkür ediyorum 💘💘~




"Artık istediğin ilgiyi alma vaktin geldi, öyle değil mi sevgilim?"

Burnuna sürtünürken sordu. Küçük olanın içi kıpır kıpırdı. Bulundukları durumun nereye gideceği barizdi. Babacığı üstünde olduğuna ve sorduğu soruya göre Wooyoung'un istediği gerçekleşecek, sevişeceklerdi.

Küçük olan ince kollarını babacığının boynuna sardı, saç diplerini okşadı yavaş yavaş. Tahrik olmasını sağlayacak şekilde sırıttı, baygın bakışları ile kısık gözlere baktı. Dudaklarını araladı önce, soluklarını gönderdi babacığının dudaklarına sonra da fısıltıyla konuştu.

"Evet sevgilim, artık... istediğim ilgiyi alma vaktim geldi."

Penisini, bacaklarıyla sıkıca sarıldığı bedeninkine sürttü dudaklarından çıkan her kelimeyle aynı anda. Bu hareketiyle sürtündüğü bedenin kasılması, başının iki yanında destek alarak duran ellerin çarşafları sıkması bir oldu. Kısık bakan gözler daha bir koyulaşmıştı. Wooyoung memnuniyetle gülümsedi. Boyuna doladığı kollardan birini babacığının tişörtünden içeri soktu ve geniş sırtını okşadı, tırnaklarını batırdı, sıkıştırdı parmakları arasında sert deriyi. Tişörtü yukarılara doğru çektikçe beyaz teni açığa çıkarıyordu.

Wooyoung kısa kollu tişörtün omuz kısmına kadar ilerledi ve parmaklarını babacığının koluna kadar çıkarmayı başardı. Kaslı kolu okşarken daha da ileriye gitmek istedi. Ve onu durduran hiçbir şey olmadığı için istediğini yaptı. Başını okşadığı kola çevirdi bakışları hâlâ babasındayken, dudaklarını araladı önce, dilini alt dudağının üzerine koydu ve açıkta kalan tenle buluşturdu, emdi kızarıklık oluşuncaya kadar. Hâlâ babasına bakarken üstündeki bedenin dişlerini sıktığını, solukları sıklaştığı için burun deliklerinin genişlediğini gördü. Emmeye devam ederken iniltiler çıkıyordu dolu ağzından, kalçası hareket ediyor, büyüğünün kalkmış penisine sürtünüyordu.

"Immh."

San sürtünmenin verdiği hisle çenesini sıkarak inledi. Küçüğünün fazlasıyla becerikli olması zorluyordu onu. Sabaha kadar becermek istemesine, göz yaşı kalmayıncaya dek ağlatmak istemesine neden oluyordu. Wooyoung fenaydı. San'ın her bir santimini cayır cayır yakabilecek kadar fenaydı.

Küçük olan emmeye ve ısırmaya devam ediyordu babacığının kolunu. Aynı zamanda sürtünüyordu da kalkmış penise. O da babacığı gibi inledi sürtünmeye devam ederken.

"Mmhph."

Ayırdı dudaklarını izini bıraktığı koldan. Yeniden yüz yüze geldi üstündeki beden ile. İnceledi keskin hatlara sahip çehreyi. Boynuna sarılı olan diğer kolunu indirdi, okşadı çene çizgisini parmak uçlarıyla.

"Sevgilim çok yakışıklı."

Kıkırdayarak konuştu. Babacığı da sırıttı aldığı iltifata karşı. Yaklaştırdı dudaklarını az önce iltifat aldığı dudaklara, araladı hafifçe, sıcak nefeslerini göndererek konuştu küçüğünün tahrik olacağı ses tonuyla.

Woosan [Texting-Düz yazı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin