~medyaya kalbimi bıraktım~
"Anlamıyor musun, Yeo? Buluşacağız diyorum. O BENİMLE BULUŞACAK! HEM DE BİRKAÇ DAKİKA SONRA!""Bağırmayı keser misin? Seni duyabiliyorum."
Wooyoung heyecanına karşılık alamadığı için bozulmuştu telefondaki kişiye.
"Neden sevinmedin? Mutlu olmamı istemiyor musun?"
Yeosang arkadaşının ses tonundan anlamıştı ona gerçekten alındığını.
"Seni sevdiğimi biliyorsun değil mi?"
Esmer olan onaylar anlamda mırıltılar çıkardı.
"Tabii ki senin için mutlu oldum ama başına bir şey gelmesini istemiyorum, bunu biliyorsun."
"Biliyorum ama o bana bir şey yapmaz."
"Nereden biliyorsun? Bak, evet yakışıklı, evet tam senin aradığın özelliklere sahip ama bu onu iyi biri yapmaz Wooyoung, bu yüzden senden tek isteğim onunla arandaki mesafeni koruman."
Yeosang haklıydı ve esmer olanda bunu biliyordu ama kendini kaptırmaya engel olamıyordu. Evet, San'a olan hisleri aşk değildi belki ama hoşlandığını inkâr edemezdi. Ve Wooyoung eğer biri ile ilişkiye girecekse bu kişinin Choi San olmasını isterdi. Çünkü Choi San tamamen Wooyoung'un aradığı kişiydi. Esmer olanın istediği tüm özelliklere sahipti o. Yaşı yeterince büyük, çekici ve yakışıklıydı. Sonuçta Wooyoung kendine sevgili aramıyordu. Onun istediği kendine bir babacık bulmaktı. Bu yüzdendi kriterlerinin sadece dış görünüşten ibaret olması.
"Beni dinliyor musun, Woo?"
Telefondan gelen robotik ses küçük olanı kendine getirdi.
"Evet dinliyorum. Merak etme dikkat edeceğim."
"Bana canlı konum atmayı unutma."
Wooyoung, hatırladığı ile gözlerini araladı sonuna kadar. Arkadaşının istediği şeyi San'da istemişti. Konumunu istemişti ki onu bulunduğu yerden alabilsin ama heyecandan atmayı unutmuştu küçük olan.
Yeosang'la konuşmasını hızlıca bitirmiş ve mesajlara girerek San'a bulunduğu konumu atmıştı.
Jung Wooyoung
*konum*
Üzgünüm hazırlanırken atmayı unutmuşum.Choi San
Sorun değil.
Beş dakikaya orada olurum.Jung Wooyoung
Tamam.
Ben kapının önünde bekliyor olacağım.Choi San
Tamamdır.
görüldüWooyoung hızlıca ayakkabılarını giymiş ve evden çıkmıştı. Apartmanlarının kapısının önünde ayak uçlarında yükselip tekrar yere ayak basarak hareket ediyor ve ağzı içindeki ince deriyi dişliyordu. Kalbinin sesi boş mahallede duyuluyordu, yerinde sabit bile dursa atış şiddetti onun hareket etmesine neden oluyordu. Yüzündeki tebessüm hiç silinmiyor aksine daha da genişliyordu. Her gün düzenli olarak stalklıyordu az sonra buluşacağı kişiyi, her bir santimini ezberlemişti artık ama yine de canlı olarak görecek olması onu heyecanlandırıyordu. Öyle heyecanlıydı ki kalbinin çırpınışları yanında karnındaki kelebekler de kanat çırpmaya başlamıştı.
Onu gördüğünde nasıl tepki vermesi gerektiğini bilmiyordu. Kafası karışıktı. Sarılmasına izin verir miydi? Ya da öpmesine? Nerede oturabilirlerdi? Nasıl sohbet edecekti? Aklındaki onlarca sorunun tek bir yanıtı yoktu. Ama düşünmekten yorulmuştu. Oluruna bırakmanın en iyisi olacağına karar verdi kısa sürede. Kendini kasarak ya da düşüncelerinde kafasını karıştırarak bir çözüme ulaşamayacaktı sonuçta bu yüzden oluruna bırakmak daha iyi olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Woosan [Texting-Düz yazı]
Fanfiction@kittywoo is back 🙀 [Woosan] +daddyking +ageplay +18 smut