O akşam Semra erkek kardeşinin kendisi için uygun gördüğü yeni arkadaşlarından biriyle yaptığı programdan dönene kadar Yusuf büyük Ablası Esra'ya sattığı altın yüzüğünün parasını falakaya devam etme tehdidiyle söyletti ve hem bu paralara ve hem de Esra'nın daha sonra da satıp para yapabileceği altın ve gümüş her türlü takısına el koydu ve bu el koyduğu değerli eşya her ne varsa fotoğraflarını çekip kayıt altına aldı. Sonradan maddi değeri olan şeylerle ilgili zan altında kalmaya hiç niyetli değildi.
Akşam izninin bitiş saatine doğru Semra geldiğinde Esra cezalandırma ve bir daha yasak edilen herhangi bir şeyi yapabilmesine olanak sağlayacak pata ve mücevheratına el koyulması süreçleri sonrası odasına çekilmiş daha doğrusu kardeşi tarafından gönderilmiş hatta kapatılmıştı. İçeriden için için sızlanma ağlama arası bir ses geliyordu. Semra odaya girmeden önce bu sesi duyduğunda ablasının olduğu odaya girmekte tereddüt etti ve ne olduğunu Gökhan'a sormak istedi.
Semra: Gökhan!... Esra odada ağlıyor gibi; sebebini biliyor musun?
Gökhan: Evet maalesef biliyorum hatta sebebi benim bir anlamda
Semra: Korktuğum şey mi?
Gökhan: Maalesef sigara içerken yakaladım
Semra: İnanmıyorum
Gökhan: İnanabilirsin
Semra: Evdeydiniz siz nasıl böyle bir şeye cesaret etti ki
Gökhan: Uzun hikaye
Semra: Sonrasında peki
Gökhan: ne olması gerekiyorsa o oldu; cezalandırdım
Semra: Aayyyy yoksaaaa
Gökhan: Cezası belli ablacığım yani başka bir seçenek yoktu
Semra: Kimbilir canı nasıl yanmıştır
Gökhan: Evet maalesef yapılacak bir şey yok
Semra: Ama nasıl yakaladın ki gerçekten!... yani evde sigara içmez sen varken
Gökhan: ne zaman içtiğini biliyorsun demek ki
Semra: Yok Gökhanbenim yanımda içiyor demek istemedim; ama yeni evde sen varsan hatta eve gelme ihtimalin varsa bu ne cesaret
Gökhan: Neyse bu konuyu daha uzatmayalım; sen odana gir yat sabah dersleriniz çok olacak
Semra: Kendisiyle konuşayım mı peki olanları? Ne dersin?
Gökhan: O çok isterse konuşur anlatır onun dışında sen üstüne gitme; çok gururu kırıldı anlatmak istemedikçe sorma bile
Semra: Yine teyzemi Pelin'i çağırmadın inşallah Gökhan!
Gökhan: çağırmadığım gibi seslerini duyup gelmesinler diye de teyzeme mesaj çektim. Ancak falaka sonrasında çıkmam gerekti teyzemi çağırdım ona emanet ettim.
Semra: O da gelip iyice sinir etmiştir kızcağızı
Gökhan: olsun o kadarlık
Semra: iyi çocuksun ama bazen .ok acımasız oluyorsun
Gökhan: Bazen acıma lüksüm olmuyor diyelim. Hadi sen de gir odaya yat uyu.
Semra odasına girdi aynı kardeşinin söylediği gibi yattı ve ince ince ağlayan Esraya hiçbir şey sormadı. Açıkçası o sigarayı nereden bulmuştu ve nasıl olmuştu da evde sigara içmeye cesaret etmişti?... Bu sorular kafasını kurcalıyordu ama sormadı ablasına. Ve kendisini uykuya verdi.
Ertesi gün ve sonraki günlerde de iki kız kardeş bu konuyu pek konuşmadılar. Aslında Esra hem kırılan gururu ve hem de kıs kardeşinden gizlice ve ona ikram etmeksizin sigara içmişti günlerce ve bunu nasıl yaptığını Gökhan'ın ona anlattığını zannettiği için biraz olsun mahçubiyet hissediyordu küçük kardeşine karşı. Zaten Gökhan da Semra sigarasızlıktan dolayı aşırı gerginken Esra'nın daha fazla tiryaki olmasına rağmen daha az gergin olmasından ötürü ondan şüphelenip takip etmiş ve ablasını sigara içerken yakalayıp falakaya yatırmıştı.
