Bölüm 2

1.2K 10 3
                                    

Ortanca kardeş Semra elleri ve ayakları bağlanmış ve ayakları da bileklerden odanın ortasındaki ahşap iskandinav kanapenin sırt dayama kısmının en üstündeki yere paralel ahşap kenar kısmına sımsıkı bağlanmış, çıplak tabanları havaya bakar vaziyette bekliyordu. bacaklarının diz üstü bölümünde de koltuk arkalığına bağlanmış olmasından ötürü kızcağız tamamen hareketsizdi. Ve Esra için bir kötü haber de şuydu ki Semranın iskandinav kanape arkalığının ortasında bağlı değildi... bilinçli bir şekilde 2 kişilik kanapenin sağ tarafına yerleştirilip bağlanmıştı kız. Yani sol tarafındaki boşluğun kim için olduğu belliydi. Esra kendini orada bulmamak için elinden geleni yapmaya karar verse de bir anda erkek kardeşini kendisini yere yıkmasıyla kendisini halının üzerinde buldu.

Gökhan aşırı yapılı olmasa da spor yapan kaslı bir delikanlıydı. Ablalarının sözle yola gelmeyeceğini anlayalı epey olduğu için belli ki planını yapmış ipleri bile hazır etmişti. Esra inatçı bir kişiliğe sahiti yerde deli gibi debelenmeye başladı ama bu çocuk gerçekten hem çok kuvvetliydi, hem becerikli ve sakindi ama hepsinden önemlisi ne yapması gerektiğini o kadar iyi biliyordu ki kendisinden 4 yaş büyük ablasının ellerini tüm çırpınışlarına rağmen çok kolay bir şekilde ve hem de ne kendisine ne de ona bir zarar vermesine bile imkan vermeden arkadan sımsıkı bağladı. Henüz serbest olan ama kaçabilmek için ayağa kalkmasını sağlayamayacak olan ayaklarını da bağlaması zor olmadı. Ayaklarına son düğümü attıktan sonra üstünden kalktı ablasının. Bu düğümden sonra erkek kardeşinin üzerindeki ağırlığını kalkması üzerine Esra tüm gücüyle hem elleri ve hem de ayaklarındaki bağlardan kurtulmak için harcayacak şekilde kıvranmaya başladıysa da bir kaç saniye içinde bunun hiçbir işe yaramayacağını ve içinde bulunduğu durumun tam bir çaresizlik olduğunu anlayıp mücadeleyi bıraktı...

Ablasının o bağlardan kurtulmak için debelenmeyi bırakmasından sonra Gökhan Esrayı kucaklayıp iskandinav kanapenin arkasında sağ tarafta sımsıkı şekilde bağlı Semranın yanındaki boşluğa yatırdı. Esra ayaklarının bileklerden arkalığın üst kısmına bağlanmasına bir miktar direniş gösterse de artık elleri ve ayakları bağlıydı. Yapabileceği çok bir şey yoktu. Bileklerden bağlanıp semranın ayaklarının yanında Esranın ayaklarının da yerini almasından sonra aynı Semrada olduğu gibi dizlerin üstünden kanape arkalığının alt kısmındaki ahşap çubuklara bağlanmasının ardından bacakları da hareketsiz kalmıştı genç kızın. O ana kadar sadece mücadele eden kardeşler artık konuşabilecek durumdaydı.

Esra: Ne yaptığını zannediyorsun sen!

Gökhan: Ne yaptığımı anlamadınız mı? sizi bağladım işte; bunda anlaşılmayacak ne var anlamadım

Semra: Canım bak şakanın tadı kaçtı hadi çöz bizi ablacım hadi

Gökhan: Ne şakası yahu!... bu bir ceza süreci; buraya gelmeden önce de siz yoldan epey çıkmıştınız ama burada daha da ileri gitmişsiniz; hizaya sokulma sürecinin cezalandırmayla ilgili bir aşamasındayız maalesef

Esra: Ne cezası haddini bil! Ablanızız biz senin ablanız! Saygızılık etme! yaptığın düpedüz terbiyesizlik... beni şimdi yerimden kaldırma bak; çöz hadi bir şey yapmayacağım! konuyu kapaırız annemlere de bir şey söylemem

Gökhan: Ayağa kaldırma derken? Ayağa kalkacağın zamanı zaten ben belirleyeceğim ablacığım bunun farkındasındır; içinde bulunduğun durumda böyle tehdit cümleleri komik olmuyor mu sence de? Ayrıca annemlere bir şey söylenmesinden korkması gereken siz misiniz yoksa ben mi?

Esra: (sinirli bir şekilde)Gökhan bana bak!...

Gökhan: (Esra ablasının sözünü keserek) Esra ablacım valla sana bakmayı isterdim ama vaktim sınırlı; sizi biraz bekletmek istiyorum müsaadenizle çünkü fena terledim kokusu bana kadar geldi. İzin verirseniz bir duş alacağım sonra geleceğim devam ederiz; sen de diyeceğini unutma lütfen bir yere de kaybolmayın! (bir yere kaybolmayın derken yüzünde hafif alaycı bir tebessüm belirdi)

Korkunç VELET (bir falaka hikayesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin