O gün Gökhan ablalarının çantalarındaki sigara paketlerine de yanlarında nakit tutmalarına izin verdiği tutarın ötesindeki nakit paralarına el koydu. Kızların evde sigaraları kalmadığı gibi artık tekrar sigara alabilecek paraya da sahip değillerdi. Kredi kartı harcamaları ise anında Gökhan tarafından görünüyordu çünkü internet bankacılığına kadar Gökhan'a vermeden sahip olabilecekleri hiçbir şifreleri yoktu.
Bu durumda her ikisi de sigaradan büyük ölçüde mahrum kalmıştı. Bu her ikisini de gergin ve sinirli olması sonucuna yol açsa da bu sinirlerini evde Gökhan'la birlikteyken dizginlemek zorundaydılar. Özellikle Semra tekrar falakaya yatırılma korkusunu o kadar fazla yaşıyordu ki ne kadar sinirli de olsa alttan alması gerektiğinin son derece farkındaydı.
Gökhan'ın bağırıp çağırma huyu hiç yoktu; argo kullanmayı da hiç sevmezdi. Bu bağlamda ablalarına karşı terbiye veya saygı çerçevesinin dışında şeyler söylemezdi ama otoritesini kurduğu günden itibaren açıkça vurgulayıp durduğu üzere gayet de kızlarla ilgili gibi görünen konularda dahi kararları tek başına, kızların fikrini sormadan hatta gerekçesini bile paylaşmadan alıyor ve tartışma açılmasına da asla izin vermiyordu.
Bu kendinden emin ve buyurgan tavrı karşısında çaresiz kaldıklarında kızlar küçük kardeşlerinin önünde dut yemiş bülbül gibi kalıp en fazla yutkunup duruyorlardı. Bu yutkunma haricinde hiçbir şey yapamama durumu, özellikle de Gökhan'ın kararlarının kesin oluşu ve fikir sormaya gerek duymadan aldığını vurguladığında Esra'nın hafiften pembeleşmesine sebep oluyordu ki kilolu olmayan gayet fit bir kız olmasına karşın hafif ton ton yanaklı olan Esra'da bu yanakların pembeleşmesi öteden beri sinirlenme anlarında herkes tarafından şirin bulunan bir olguydu.
Aslında Gökhan ablalarını çok iyi tanıyordu. Esra'nın günde 2 paket ve Semra'nın da günde 1 paket sigara tüketimini hemen bırakmalarının pek de mümkün olmadığını biliyordu. Aslında beklentinin aksine iki genç kızdan evvelki tiryakiliği nispeten daha kısa süreli ve daha düşük olan Semra ilginç şekilde ablası Esra'ya göre sigarasızlığın yarattığı sinirli ve gergin durumu daha bariz yansıtıyordu. Halbuki bu ikili içinde hem tiryakiliği daha fazla ve hem de küçük kardeşine itaat etmek hele ki erkek olduğu için itaat etmek zorunda kalmış olmasından ötürü daha fazla hayıflanan Esra idi.
Bu durum bir yandan Gökhan'ın dikkatini çekerken diğer yandan da ablalarının hayatlarından çıkardığı kötü alışkanlıkları olan kişilerin yerine okula düzenli devam eden, dersleri iyi olan ve kötü alışkanlıkları olmayan kızları ablalarının arkadaşı olmasına karar vermiş ve bu kararını uygulamak üzere ablalarının okul arkadaşları arasından yakınlık kurmalarına karar verdiği kişiler listesiyle randevular ayarlamaları için planlama yapıyordu.
Gökhan bu listeleri hem Esra ve hem de Semra için hazırlarken ne Esra'dan ne de Semra'dan katkı veya fikir alma ihtiyacı duymamıştı. Esra kardeşinin bu tavrından bir süredir haberdar olmasına rağmen sınıf arkadaşları arasında evvelden Kezban, inek, ana kuzusu gibi ifadelerle aşağıladığı kızların adlarının ve randevu istemesi gereken alternatif zaman aralıklarının liste olarak Gökhan tarafından eline verilip "ablacığım işte buınlar yeni arkadaşların ve o arkadaşlıklarını kurup geliştirmek için onlardan buluşma randevusu isteyeceğin zaman aralıkları; hangi gerekçeyle randevu isteyeceğin konusu sana kalmış" cümlesini kardeşinin ağzından duyduğunda artık bayağı bir törpülenmek zorunda olan asi karakterinin sonucu "hayır ben bu ineklerle arkadaş markadaş olmam" demiş ancak Gökhanın cevap vermek yerine "fkrin sorulmadığı konularda gereksiz yere itirazlar getirmekten yorulmadın mı?" der gibi alaycı gülüşüyle kağıdı sinirle almış ve yapılması gereken aramaları yapmaya başlamıştı.
Tüm bu kızlar arasında Figen adlı bir kız diğerlerinden biraz olsun ayrılıyordu; daha doğrusu Gökhan'ın onu kendisi için arkadaş olarak seçmiş olmasına şaşırmıştı çünkü bu kız sosyal medya hesaplarında çok açık şekilde kendini belli edecek şekilde feminist bir kızdı. Tamam dersleri çok iyiydi ve kitap kurduydu; içkisi ve sigarası yoktu ama baya koyu feminist ve erkekleri domine etme eğiliminde bir kızdı. Bu durumu bir akşam Semra ile paylaştığında Semra da ertesi gün Gökhan'a bu kızın feminist olduğunu ve onu Esra'nın arkadaş olacağı kimseler listesine koyarken bunu bilip bilmediğini merak ettiğini söyledi. Açıkçası Semra bu süreci Gökhan'dan yana olarak veya en azından böyle görünerek daha kolay atlatmayı umuyordu. Bu bilgiyi ona bu ana fikir çerçevesinde iletmişti.
Gökhan ise bunu bildiğini feminist arkadaşlarının olmasının kendisi açısından hiçbir sakınca içermediğini; sonuçta Esra'nın zaten iyi kötü feminist biri olduğunu ama kendisinin kurduğu ve kaba kuvvetle uyguladığı yaptırımlarla güçlendirdiği otoritenin altında olduğunu ve istese de istemese de bu otoriteye saygı göstermek zorunda olduğunu söyledi ortanca ablasına. Onun için önemli olan arkadaş grubunda içki sigara kullanan ve okulu boşlayan kimsenin olmamasıydı.
Gökhan'ın Semra'dan öğrenmek istediği şey ise apayrı bir şeydi. Esra günde 2 paket sigara tiryakiliğinden hiçbir başka madde desteği almadan çıkmış gibi görünmüyordu. Sigara tiryakiliği ona göre çok daha hafif ve daha kısa geçmişe sahip olmasına rağmen Semra'nın sigarasızlık yüzünden nasıl gergin olduğunu akşamları karşısında nasıl kıvrandığını görüyordu. Esra bu kadar kolay atlatmış olamazdı bu süreci. Ablası Semra'ya bu durumu açık açık sordu ve bunun sebebinin ablasının bir şekilde sigaraya erişiminin kolay olması ve kendisinin de bunu bile bile kendisine söylememesi durumunda kendisini de falakaya yatıracağını hatırlattı. Semra ise bilmediğini söyledi ki burada inandırıcı olduğunu kabul etti Gökhan zira Semra belli ki bu şekilde kendini sigara bakımından tatmin edemiyordu. Bilgisinin olmaması akla yatkındı.
Gökhan ablalarının nakit akışlarını ve harcamalarını sıkı şekilde kontrol ediyordu. Sigara satın alıp kendisinden bunu gizleyebilmesi için tüm yolları tıkamıştı. Semra'nın da Esra'nın da bir yerlerden bir iki dal otlanması zaten beklediği bir şeydi ama Esra'nın kriz yaşamama şekli sanki bir kaç daldan daha fazla içebildiği izlenimini veriyordu. Eskisi gibi günde 2 paket değilse de günde en az 5-6 dal içebiliyor gibi görünüyordu ki Gökhan'ın buna izin vermeye hiç niyeti yoktu. Görünüşe göre büyük ablasının tabanları kaşınıyordu ve Gökhan'ın da bunun gereğinin yapması kaçınılmaz olacak gibi görünüyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/363595316-288-k913713.jpg)