Bölüm 30

255 4 5
                                    

Şerife: Kızım sen bugün olanları baştan bir anlatsana!... Gökhan abinin ablalarını nasıl ve ne şekilde hizaya soktuğunu maşallah bütün apartman biliyor zaten. Değil mi Şükran hanım.

Şükran: Evet valla biliyoruz her dövdüğünde apartman inliyor ciyaklamalarıyla

Şerife: Evet ama şimdi konu o değil sen konunun senle alakasını anlat! Yeni aldığın pantolonunun ve tişörtünün yukarıda işi neydi? Bu evdeydi o çünkü ne ara çıktı yukarı?

Pelin: Semra abla geldi ya bir saat önce

Şerife: Evet geldi gerçekten seni sordu ben de seni çağırdım. Gerçekten ne işi varmış senle ki?

Pelin: İşte pantolon ve tişörtü istedi. Ben de verdim. Sonra da Gökhan abi çağırdı yukarı ve giymemi söyledi. Üstüme olunca da; salona aldı baktım Semra abla da Esra abla da çoktan falakaya yatırılmış çaresizce bekliyor.

Şükran: Bilmece gibi yani dövmek için senin pantolonunu giymen mi gerekiyormuş?

Pelin: İşte ben gelmeden dövmeye başlamamış; herhalde bana çok bol gelse veya yakışmasa belki de dövmeyecekti kızları

Şükran: Senin pantolonun senin üstüne tam oldu diye mi dövdü ablalarını? bir yaşıma daha girdim.

Şerife: Ben anlıyorum galiba Şükran hatun bende bir ışık yandı; bu kızlar o pantolonu ve tişörtü kendilerinin diye söylediler ama Pelin'in olduğu ortaya çıktı. 

Şükran: Kızın tişörtünü neden kendilerinin tişörtü diye söylesinler yahu!

Şerife: Ben anladım mevzuyu ama  Pelin sen anlat hele nasıl oldu?

Pelin: Gökhan abi ablalarının nakit para bulundurmasını yasak ediyor kayıtsız alışveriş ile sigaraya ulaşamasınlar diye; hatta geçen sefer de yüzük satıp sigara almıştı Esra ablam yakalanınca yine dövmüştü biliyorsunuz.

Şükran: Pantolon ile nakit paranın alakası ne ki?

Şerife: Şimdi bizim beyin biliyorsun kredi kartı patlamıştı bir kaç sene önce arabayı filan satıp zor ödemiştik borcunu hatırlarsın.

Şükran: Evet bilmem mi? Çok zor zamanlardı ama atlattınız şükür!

Şerife: Evet atlattık ama bankaların kara listesi mi ne varmış oraya girmişiz "artık bize kredi kartı çıkmaz" diyor babası; zaten de tövbe ettiği kredi kartı kullanmaya. Bizde herşey nakit çalışıyor. O gün Pelinin yanına da nakit para verdik kendine o pantolonu ve tişörtü alsın bayramlık alışveriş için. Yani bizde kart yok onlarda da nakit yok ve nakite ihtiyaçları var ki kaçamak için sigara alabilsinler.

Şükran: Durrr... anladım galibaaa... tişörtü ve pantolonu kendilerine alınmış gibi karttan geçip sizin ona verdiğiniz nakit parayı da... hhhhııııı

Şerife: Aynen öyle!... Değil mi kızım? Plan böyleydi değil mi?

Pelin: Evet ben nakiti onlara verdim benim alışverişlerimi onların kartından geçirdik

Şerife: Ve bu numarayı Gökhan abin yutar mı?

Pelin: Neden? bence güzel plandı ama geçen bayramda hep beraber alışverişe çıkmıştık ve ben o mağazaya gittiğimde Esra da Semra da içeri bile girmemişlerdi "burada ergen şeyleri satılıyor" diyerek. Gökhan abi sanırım o mağazadan alışverişi görünce hareketlerde... haliyle şüphelenmiş... hatta şüphelenmenin ötesinde neredeyse emin olmuş çünkü ben oraya gittiğimde ikisini de çoktan falakaya yatırmıştı. 

Şerife: Vallahi üçünüz de aptalmışsınız; hele senden hiç beklemezdim bunu!... Öyle basit bir numarayı yutar mı o çocuk? Esra ablan velet filan diyor ama kaçtır yakalayıp falakaya yatırıyor onu hala akıllanmadı.

Korkunç VELET (bir falaka hikayesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin