Selaaamm 🙋🏻♀️ bunu atıp inkılap çalışmaya gideceğim
Yorum çok az bu arada he
İyi okumalar
꒰ა ♡ ໒꒱
Sarı saçlı olan, kollarını siyah saçlı sevgilisinin boynuna dolayıp minik minik öpücükler bırakmaya başladığında diğeri onu durdurdu. "Changbin hyung gelecek şimdi güzelim dur."
Umursamadığını göstermek için daha sert bir şekilde öpmeye başladığında eşine daha fazla dayanamayan alfa omegasının belini sıkıca sarıp öpüşüne karşılık vermeye başladı. Tam da o sırada kapı açılmıştı lakin fark etmemişlerdi. Chan gördüğü görüntüye şaşkın şaşkın bakarken Changbin ilerleyip siyah saçlının ensesine sertçe vurdu.
"Lan zıpzıp ben sana bir daha toplum içinde bunu yapmayacaksınız demedim mi?"
"Hyung, böyle güzel bir eşim varken nasıl durabilirim? Beni yoldan çıkarıyor."
"Kes zırvalığı işimiz çok hemen anlatmaya başlayacağım." dedikten sonra geri dönüp kapının önündeki askerlere döndü. "İki metre geride durun."
"Emredersiniz!"
Kapıyı sertçe geri kapatıp gözleriyle masayı işaret ettiğinde ikili anlayıp geçmişti lakin Chan hâlâ yanında duruyordu. Elini zarifçe beline koyup öne doğru itti. "Sen de geç."
Birlikte masanın başına geçtiklerinde sarışın olan merakla haritaya baktı. "Sefer mi var hyung?"
"Tch, direkt bir hanedanlığı yıkacağız."
"Biz tanıştırılmadık siz Changbin hyungun eşisiniz değil mi?" Siyah saçlı olan elini öne doğru uzattığında Chan da uzanıp sıktı elini. "Evet öyle. Ben Kaiyo prensi Bang Chan siz?"
"Ben Kumori hanedanlığının prensi Kim Seungmin bu da sevgili eşim Kim Jeongin. Tanıştığıma memnun oldum prensim." Chan yıllar önce bazı zorluklardan geçen ve hâlâ toparlamaya çalışan bu hanedanlığı kitaplardan okumuştu. Yalnızca kitaplarda görmüştü lakin şimdi bir de gerçekte görecekti. İster istemez heyecanlanmıştı. Yeni yerler görmek, yeni insanlar tanımak oldu olası hoşuna gidiyordu.
Changbin, eline tüy kalemi aldıktan sonra konuştu. "Tanışma faslınız bittiyse müsaadenizle başlayalım artık?"
Jeongin, hızla başını sallayıp, ellerini çırptı. "Evet hyung anlat, çok heyecanlandım."
"Sabırlı ol Jeongin. Şimdi bu işaretlediğim yer Dojō krallığı. Evvelki günlerde Dojō'dan iki elçi Kaiyo'ya gitmişler. Amaçları veliaht prensi zehirleyip öldürmek ve suçu Kaen'e atmakmış. Lakin kimse zehirlenmedi elçilerden biri son anda vazgeçip bana geldi. Dojō'nun planlarını anlattı, Prense sevdalı olduğunu söyledi bu yüzden ucunda ölüm de olsa bunu göze alıp, onu zehirlememiş."
"Tekrar söylüyorum bu çok mantıksız."
"Chan'a katılıyorum umarım bir antlaşmaya varmadın hyung?"
Changbin, başını sallayıp yeniden mürekkebe daldırdı kalemi. "Elçiyle bir antlaşma yaptım evet lakin ben de ona güvenemiyorum işte burada siz devreye giriyorsunuz. Kimliğinizi gizleyerek, o elçiyi takip etmenizi istiyorum. Ayrıca ilk olarak içeriden çökertmek istediğim içinde biraz ortalığı karıştırmanızı istiyorum."
Jeongin, oturduğu sandalye de yayılıp göz kırptı. "Bize bırak hyung dışarıdan bile çökertiriz biz." Seungmin eşine dönüp saçlarını okşadıktan sonra başını salladı. "Öyle lakin evvel planını duyalım."
"Elçi, Dojo'ya gidip yolda Kaen'in askerlerinin onlara saldırdığını, görevin başarısız olduğunu ve içeriden birinin Kaen'e haber uçurduğundan şüphelendiğini söyleyecek. Bu dojō'yu bir süre oyalayacak lakin yalnızca bununla bitmeyecek. Elçi bana içeriden haber verdikçe, diğer planlarına da engel olacağız daha sonra ise hiç beklemediği bir anda Kaiyo'dan iki elçi göndereceğim. İçi zehirli şarapla dolu iki testi ile gidecekler."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Play with fire Chanchang
FanfictionKaen ve Kaiyō imparatorluğu, aralarındaki bitmek bilmeyen savaşları bitirip, barışı getirmek için iki aile için de çok önemli olan veliaht prenslerini mühürler. Delta Changbin x Alfa Chan 19.07.2023𓇢𓆸 ©Tüm hakları saklıdır.