Kapıyı tıklattım.
Kapı açıldığında şort ve tişörtle gezen bir çocuk duruyordu. Yani Jaeyun.
"Evet?"
"Evet mi? İnsan biraz kibar olur."
"Kimsin?"
Elimi uzattım. "Lee Heeseung."
"Sence bunu mu soruyorum?"
"Tanışalım istemiştim ama tanışmasak da olur."
"Ne-" diyecekken arkadan adamlarımdan biri gelip Jaeyun'u bayılttı.
"Alın arabaya getirin."
Önden gittim ve arabaya bindim.
Jaeyun'u getirdiler ve önümdeki koltuğa oturttular.
*1 saat sonra*
Karşısında oturmuş uyanmasını bekliyordum. Yavaşça hareketlenmeye başladığında tamamen uyanmasını bekledim.
Gözlerini açtı ve etrafa baktı.
"Oo günaydın Jaeyun Bey, güzellik uykunuzu aldınız mı?"
"Ne diyorsun be?"
"Çok güzelmişsin, güzelliğini uykuna bağladım."
"Ne istiyorsun benden?"
"Seninle bir derdim yok merak etme, tüm derdin o hırsız abinle."
"Ne diyorsun sen?"
"Abin diyorum, Felix."
"Benim onunla hiçbir alakam yok, onunla alakalı bir bilgim de-"
"Şşh şşh şşh, sakin ol. Yorma güzel çeneni. Onun hakkında bilgi istemiyorum, onu zaten her yerde bulabilirim. Sadece onu tehdit edeceğim o kadar."
"Ne? Ne tehdidi?"
"O sütten çıkmış ak kaşık abin kardeşimi öldürüyordu az kalsın, ben de dedimki madem bu iş biz ikimizden geçti ben de aynısını ona yapayım. Bakalım nasıl oluyormuş?"
"Ne yapacaksın bana?"
"O güzel yüzünü incitmeyeceğim, merak etme. Ha ama istisnalar olabilir tabii ki."
"Eee aramayacak mısın abimi? Söylemeyecek misin?"
"Neden söyleyeyim? Onun senin yokluğunu fark etmesini bekleyeceğiz."
"Saçmalık, ben abimle görüşmüyorum bile."
"E abin senin ortada olmadığını fark edene kadar bekleyeceğiz o zaman, yapacak bir şey yok. Burdan gidemeyeceksin mesela, onu düşün."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Him&I | Heejake
Fanfiction"Her bir ayrıntısı beynime işlemiş, dokunuşu vücuduma kazınmış ve dudaklarıysa beni hayata geri döndürmüş. Nasıl affedemem onu gülümsememin tek sebebi olurken?"