niki's pov:
Kapıda hâlâ Heeseung'u bekliyordum. Sonra Sunoo'yu çıkarken gördüm. Kolu alçıya alınmıştı.Yanıma geldi ve oturdu.
"Alçıya alınmış."
"Hm hm."
"Bak dinlemeliydin beni." dediğimde kıkırdadı.
"Dinlemeliymişim cidden. Bu arada doktora araba kazası olduğunu söylemedim. Başına iş açmamak için."
"Sence önemli olan bu mu Sunoo?"
"Olsun yine de kimsenin başını yakmak istemem."
"Cidden çok iyi bir insansın." dediğimde kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı.
"Gerçekten mi?"
"Eve-"
Telefonumun çalmasıyla odağım bozuldu. Telefonu aldım ve baktım. Heeseung'du.
"Alo?"
"Alo Niki."
Ağlıyordu.
"Ne? Ne oldu?"
"Sangkyu."
"Ne oldu Sangkyu'ya?"
"Vuruldu."
"Ne? Ne diyorsun?"
"Sangkyu'yu vurdular."
Sinirden telefonu sıkıyordum.
Tutamayıp kendimi kenara fırlattım telefonu.
"Hay sikiyim." diye bağırdığımda ayakta dikiliyordum.
Ne oluyordu böyle?
"Niki, iyi misin?"
Ayaklandı ve kolumu tuttu. Kafamı ona çeviremedim bile. Kafamı eğmiş ağlıyordum.
"İyi misin? Bir şey mi oldu?"
"Gitmem gerekiyor."
Hızlıca telefonu yerden aldım ve nerde olduklarını öğrenip hızlıca gittim oraya.
Burada bekliyordu Heeseung, ağlayarak Jaeyun'a sarılmış bir şekilde. O kadar öfkeliydim ki ona. Kendimi tutamadım, ellerimi yakasında buldum.
"Niki-"
"Ne yapmaya çalışıyorsun?" Ağlıyordum.
"Ben özür dilerim, yemin ederim böyle olacağını bilseydi-"
"Bitti mi şimdi? Oldu mu? Kuzenimi bile benden alacak kadar nefret mi ediyorsun benden?"
"Özür dilerim." O da ağlıyordu.
"Değdi mi? Yanındaki şu çocuk için değdi mi?"
Kafasını eğdi ağlayarak. Sadece özür diliyordu.
"Niki bırak."
Hoon ellerimi tuttu ve Heeseung'un yakasından ayırmaya çalıştı. Yakalarını sertçe bırakarak Sangkyu'nun kapısına gittim.
"Tek ailem oydu benim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Him&I | Heejake
Fanfiction"Her bir ayrıntısı beynime işlemiş, dokunuşu vücuduma kazınmış ve dudaklarıysa beni hayata geri döndürmüş. Nasıl affedemem onu gülümsememin tek sebebi olurken?"